They Don't Know About Us ' 2 '

Part 42 | fight.

Merhabalaaaaar! Müko bi bölüm oldu gibi hgddgksafhk umarım sizde beğenirsiniz. Bu sefer burası kısa kalıyor .ss tşklr

Iyi okumalaaar!

Hatırlatma:

''Sean,'' dedim ve gözlerimi devirdim. ''gerçekten canımı sıkıyorsun.''

''Sadece bir kez konuşalım, lütfen. Son bir kez. Beni dinle. Yine istemezsen bir daha karşına çıkmayacağım söz.'' dediğinde tekrar gözlerimi devirdim.

''Zaten bir daha karşısına çıkamayacaksın. Çünkü seni şimdi, şurada fena benzeteceğim.'' dedi boğuk sesli, kıvırcık saçlı, uzun boylu ve geniş omuzlu Styles.

----------------------

"Hayır!" dedim ve elimi kaldırdım. "Kavga etmeyeceksiniz." dedim.

"Bekle," dedi Sean ve göğsünü kabartarak birkaç afım ilerledi. "derdi neymiş öğrenelim. Sürekli karşıma çıkıp bana engel oluyor." dedi Harry'ye bakarak.

"Ondan uzak duracaksın." dedi Harry dişlerinin arasından.

Sean dalga geçercesine kıkırdadı.

"Sen kimsin?" dedi.

"Beni sinirlendiriyorsun." dedi Harry sakince. "Ve inan bana bunu yapmak istemezsin."

Sean bir nefes verdi ve bana döndü.

"Alisa," dedi ve bana baktı. "eğer benimle gelirsen, seninle birlikte bir yere gideceğiz ve her şeyi konuşacağız. Sana her şeyi anlatacağım. Her şeyi. Ya da bu adamla gideceksin ama ben tekrar geleceğim. Karar senin. Ya bu kahraman kesilmiş adamla gideceksin ya da aşık olduğun adamla, benimle, geleceksin." dedi.

Ne diyordu bu? Aşık olduğun adam, ben, ne demekti?! Ben ona sövmek için hazırlanırken Harry benden önce davrandı.

"Ne sikimden bahsediyorsun sen?!" diye gürledi.

Sean ona bakmıyordu. Umursamamıştı ve o yokmuş gibi davranıyordu. Gözlerini benden ayırmamıştı ve ayırmamakta ısrarcıydı.

"Beni öptüğümü zaman bana duyduğun o masum sevgiyi, aşkı hissettim, Alisa. Ve senin gitmene izin vermemeliydim." dediğinde kalbimin ağzımda attığını hissettim.

Onun yüzünden ne hallere gelmiştim. O ise beni umursamamış, bir kez olsun aramamıştı.

"Ne?!" dedi Harry. Yüzünü ekşitmişti ve sesi tiz çıkmıştı. "Onu öptün mü?" dedi. Siniri gözlerinden okunuyordu.

Sean gözlerini devirdi.

"Üzerinden çok zaman geçti!" diye itiraz ettim.

"Ama etkiliydi." dedi Sean.

"Tanrı aşkına!" diye isyan ettim. "Birinin hayatından çıktıktan sonra tekrar girebileceğini düşündüren nedir?!" dediğimde afalladı.

"Beni aklından çıkardığını mı söylüyorsun?" dedi şaşkın bir şekilde.

"Sean, ben sana o gün veda ediyorum dediğimde ciddiydim." dedim tek seferde.

"A-ama öpücük -" dediğinde sözünü kestim.

"Sadece bir öpücükle mi aşık oldun bana? Bir öpücük sana çok şey hissettirdi öyle mi? Hem de başka birine deliler gibi aşıkken?!" dediğimde gözlerini sıkıca kapatıp tekrar açtı.