Merhabalaaaar! <3 Uzun zamandır yb yayınlamadığımın farkındayım. Bunun için sizden özür diliyorum. Ama bilinçli yaptığım bir şey değildi. Yoğundum baya. Neyse pek ekşınlı olmasada güzel bir bölümle karşınızdayım <3 <3 Hawaii günlerinin sonlarına geldik artık. Neyse ben uzatmayayım .s.s.s.s sizi bölümle başbaşa bırakayım <3 iyi okumalaaaaaar <3
@1D-directionerfan : yorumun için çok teşekkür ederim. Yanı o yorum için ne yazarsam yazayım az gelecek. Şuan 'çok teşekkür ederim' kelimesini klasik gördüğünüzü ve belkide samimi olmadığını düşünüyorsunuz ama desteğinize ve muhteşem yorumlarınıza diyecek söz bulamıyorum. Benim hakkımda söylediklerin için ayrıca çok çok teşekkür ederim <3 yorumunu okuduğumda çok duygulandım ve kabul etmeliyim birkaç damlacık düştü gözümden :'D seni seviyorum <3 <3 <3 çok çok çok öptüm <3 <3 bu bölüm senin olsun <3 <3
Hatırlatma:
''Hey, sen yanıyorsun.'' dedi telaşla. ''B-ben dolaptan bornozunu getireceğim. Duş alman gerekiyor.'' dediğinde başımı sallamakla yetindim. O banyodan çıktığında ben ayağa kaltım ve lavaboya kadar yürümeye çalıştım. Telefondan ses geldiğini görünce elimdeki telefona baktım. Hala açıktı. Telefonu kulağıma götürdüm ve Alisa'yı dinledim.
''Tanrırı aşkına! Aptallar! Orada neler oluyor?! Lanet olsun! Bana cevap verin!''
Ona cevap vermek için dudaklarımı araladım ama henüz kelimeler dudaklarımın arasından çıkmadan yere düştüm. Gözlerim kararıyordu. Duyduğum son şey Zayn'in boğuk gelen sesiydi.
''Mags?!''
------------
Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım. Mide bulantım geçmiş yerini kramplara bırakmıştı. Ama hala her tarafımın alev aldığını hissedebiliyordum.
Gözlerimi tavanda gezdirdikten sonra zorlukla yutkundum. Zayn? O neredeydi? Zayn?
Nefes alışverişim hızlandı ve kafamı çevirmeye çalıştım. Ama duyduğum sesle tekrar durdum.
''Shhh,'' dedi ve yanıma gelip elimi tuttu. ''ben buradayım. Günaydın.'' dedi ve gülümsedi. Alnımı okşuyordu.
''Neler oldu?''
''Zehirlenmişsin Mags. Miden yıkandı.''
''Nasıl olur?'' dedim.
''Dün akşam yemeğindeki et dokunmuş olmalı. Zehirlenen tek kişi sen değilmişsin zaten. Hastanede bizim otelden gelen hastalar varmış. Aynı şikayetler.'' dedi.
''Sarıl bana.'' dedim titreyen sesimle. Korkuyor muydum? Bilmiyordum. Sadece yanımda olduğunu hissetmek istiyordum.
Gülümsedi ve hiç tereddüt etmeden bana sarıldı.
''Korkma güzelim. Ben buradayım.''
''Ne zaman buradan çıkacağım?'' dedim ve burnumu çektim.
Zayn geri çekildi ve çattığı kaşlarıyla bana baktı.
''Ağlıyor musun sen? Ah, yapma. Lütfen. Yarın sabah buradan çıkacağız. Ateşin olduğu için burada tutuyorlar bizi.''
''Ö-özür dilerim. Tatilimizi mahvettim.'' dedim.
Zayn titreyen çenemi tuttu ve yüzüme yaklaştı.
''Hey böyle konuşma. Hiçbir şeyi mahvetmedin.'' dedi ve gülümsemesinin ardından dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu.
Geri çekildiğinde elini sıkıca kavradım.
''Seni seviyorum.'' dedim.
''Ben de seni seviyorum bebeğim.'' dedi gülümserken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
They Don't Know About Us ' 2 '
FanfictionBizi ayıran bir sözdü. Bir araya getiren intikam. Kavuşmamızı sağlayan ise inanç, umut ve direnişti. Yaşanan hiçbir acı boşuna yaşanmadı, söylenen hiçbir söz boşuna söylenmedi. Ve onun da her zaman söylediği gibi gerçek aşk kazandı. Peki her şey bu...