Part 3 | you can't dance with anyone else

2.6K 125 53
                                    

Merhabalaaar! Bu birkaç bölüm sıkıcı oluyor gibi :( neyse bu akşam ki Oovoo - Skype görüşmesi için acayip heyecanlıyım! ^^ burası yine kısa olacak .s.s.s. neyse umarım beğenirsiniiiz :* <3 öptüm çok çok <3 seviliyorsunuuuz! <3 <3

@Styhornelikson : ya lasfksdjgdl yorumuna çok gülmüştüm alkdfdksgjks ergence gülme lakdfldk kuzenine selamlar <3 :D yorumun için çok teşekkür ederim, birinci kitaptan beri devam eden desteğin için de <3 bu bölüm senin olsun tatlım <3 <3

Hatırlatma:

Alisa'ya baktım ve iç çektim.

''Şimdi anlatabilirsin.''

Konuşmak için ağzını açtığı sırada telefonuma mesaj geldi.

''Bir dakika bekle.'' dedim ve yanımdaki telefonu elime aldım. Mesaj Stefanie'dendi.

''Bana açıklamak istediğin bir şey var mı Erin? Ya da Maggie mi demeliydim? -Stefanie.''

-------------

''Ona Bradford'a döneceğimi söyledim Mags. Bu yüzden onu öptüm. Şimdi Londra'da kalıp ondan köşe bucak kaçmak istemiyorum.''

''Burası küçük bir yer değil Alisa. Karşılaşma ihtimaliniz çok düşük. Üstelik o senin gittiğini sanıyor, yani kalkıp bütün şehirde seni aramaz. Hem arasa bile ne olur ki? Sana bir şey demeye hakkı yok.''

''Onu öptüm, Mags! Bana kızabilir.''

''Hayır, tatlım.'' dedim ve gülümsedim. ''İnan bana, bir daha onu görmeyeceksin.''

''Emin değilim... Hayatım berbat gidiyor. Aşık olduğum adam başka bir kadına aşık, yeni edindiğim arkadaşlarım aralarından biri olan ve doğru dürüst tanımadığım Harry'yle aramızda bir şeyler olduğuna dair komik olmayan şakalar yapıyorlar. Alisa olmak çok zor.'' dedi ve hızlı bir şekilde yatağa uzanıp yüzünü kapattı.

''Sean'ın fotoğraflarına baktım, Harry ondan daha iyi.'' dedim onu sinirlendirmek için. Aslında bir bakıma ciddiydim. Harry Sean'dan çok çok daha iyiydi.

Hızla doğruldu ve yastığını bana attı.

''Sen de mi?! Yapma şunu! Bak, bir daha sizinle takılmam.'' diye parmak salladı.

Bense kahkahalarımı serbest bırakalı çok olmuştu.

''Harry'de Lou'ya yastık atmıştı. Gitgide ona benziyorsun.'' dedim gözlerimi kısarak.

Ayağa kalktı.

''Ne?! Sen, sen delirmiş olmalısın! Sıçtığım içinde beni ona benzetecek misin?! Yemek yediğim için?! Uyuduğum için?! Nefes aldığım için?!'' gözleri irileşmişti.

Ciddiyetimi koruyordum. Ama içimdeki kahkahalarımı tahmin bile edemezsiniz.

''Aman Tanrım, ciddi anlamda gitgide ona benziyorsun. Yani, o da böyle gürlemişti.''

''Ah, tamam! Ona bayılıyorum! Aşığım! Deli oluyorum ona! Kıvırcık saçları, yeşil gözleri ve mankenleri kıskandıracak biçimde olan bacaklarına tapıyorum! Sesi ve aksanı çok güzel! Yavaş konuşunca çok seksi oluyor! Duymak istediklerin bunlar mı?'' dedi ve yanıma gelip yastığını hızlıca aldı. Ardından yatağına uzandı.

''Tamam, şaka bir kenara bırakıyorum ayrıca şu verdiğin nefes alma ve diğer örnekleri duymamazlıktan geliyorum. Şimdi, söyle bana az önce söylediklerinde ciddi miydin?''

''Tabi ki değildim Mags,'' dedi ve doğrulup bana baktı. ''sen beni dinlemiyor musun? Sean'a olan sevgimi bir saattir kime anlatıyorum ben?''

''Tamam, özür dilerim. Ben sadece biraz kafanı dağıtmak istedim.''

They Don't Know About Us ' 2 'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin