Merhabalaaar! Evet, bir buçuk ayın ardından merhabalar. mahçubum. Ama anlayışla karşılayacağınızı umuyorum. Yazmak için çok vaktim olmuyor, haftanın her günü dersim var ve ben parça parça yazabiliyorum bazen hiç yazamıyorum. çok özür dileyerek başlamak istiyorum xx beğeneceğinizi düşündüğüm bir bölüm oldu. ben beğendim gibi. Umarım siz de beğenirsiniz. Medyaya bırakacağım şarkının bölümle ilgisi yok ama ben çok beğendim iki gündür replay tuşunu çökerttim o derece. Ayrıca medyada nedime kıyafeti var :') (gelin hariç adjfhadhfg)
İyi okumalar!
Hatırlatma:
Kapıyı açtığımda Alisa gülerek içeri geldi.
"Çok bekletmedim, değil mi?" dedi.
"Yaklaşık olarak bir saat." dedi Sebastian.
"Sanırım bekletmişim." dedi Alisa ve elleri beline koydu. "Her neyse, elbisem nerede?" dedi ve etrafa göz gezdirdi.
"Burada." dedim ve poşetini ona uzattım.
"Şimdi deneyecek miyiz?" dedi.
"Ben sizi düğünden önce öyle görmek istemiyorum. Yukarıda giyinin ve üzerinize oturup oturmadığına bakın. Terziye gitmesi gerekiyorsa hemen halledilsin." dedi Katherine.
"Tamam." dedim ve ayağa kalktım.
Alisa da kalktığında elbiselerimizi aldık ve yukarı çıktık.
Masal gibi bir düğün olacaktı.
-------------
Düğün günü gelip çatmıştı. Sabah erkenden Essa'nın bakıcısı gelmişti.
''Bezler şu dolapta.'' dedim dolabı açıp göstererek.
''Sütü de ayarladım, mutfakta.'' dedim.
Shereen anladığını belirtmek için başını sallıyordu. Sürekli gülümsüyor olması hoşuma gitmişti. Shereen'i sevmiştim.
''Bu arada Essa banyo yapmayı çok sever. Eğer uyumazsa hemen banyo yaptır.'' dedi Alisa. ''Ve yemek yedikten hemen sonra uyutma. Önce gazını çıkar. Yoksa uyurken rahat olmaz. Ve telsizi odaya koymayı unutma. Diğerini de yanına almayı unutma. Uyanırsa hemen haberin olsun.'' dediğinde sözünü kestim.
''Alisa,'' dedim ve hafifçe gülümsedim. ''Shereen bunların hepsini biliyor zaten.'' dedim.
Shereen tekrar gülümsediğinde Alisa kaşlarını çattı.
''Olsun canım,'' dedi sesini yükselterek. ''benim de bir tane yeğenim var, sonuçta. Söylemezsem rahat etmezdim.'' dedi.
Kıkırdadım. Essa'ya olan sevgisi ve düşkünlüğü çok hoşuma gidiyordu. Benim çocuğumu böyle sahipleniyorsa kendi çocuğunu nasıl sahiplenirdi, tahmin edemiyordum.
Aşağı indiğimizde kucağında Essa'yla koltukta oturan ve kızına bir şeyler söyleyen Zayn karşıladı bizi.
''Akşam geri döneceğiz, bebeğim. Teyzenin düğünü var ve biz orada olmalıyız. Sen gelemeyeceksin, maalesef. Çünkü henüz öyle ortamlar için çok küçüksün güzelim. Biliyorum, biliyorum babayı çok özleyeceksin ve babanın da seni çok özleyeceğinden emin olabilirsin ama yapacak bir şey yok. Gitmek zorundayız.'' dedi.
''Kızıma ne anlatıyorsun öyle?'' dedim yanlarına vardığımda.
''Ah, babasını çok sevdiğini söylüyor. Bende ona babasının da onu çok sevdiğini söylüyorum.'' dedi.
''Peki annesini daha çok sevdiğini de söyledi mi?'' dedim ve kaşlarımı çattım.
''Oh, hayır.'' dedi. ''Aksine en çok babasını seviyormuş.'' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
They Don't Know About Us ' 2 '
FanfictionBizi ayıran bir sözdü. Bir araya getiren intikam. Kavuşmamızı sağlayan ise inanç, umut ve direnişti. Yaşanan hiçbir acı boşuna yaşanmadı, söylenen hiçbir söz boşuna söylenmedi. Ve onun da her zaman söylediği gibi gerçek aşk kazandı. Peki her şey bu...