TATLI İNTİKAM

-8- "Kaybedeceğim, diyecektin herhalde?"

→Düzenlenmiştir!

Ben geldiiiiim! :))

Multi; Bahar'ın, yarışmada ki giyeceği elbise. ^^ (Umarım, beğenirsiniz :**)

İyi okumalar! :)))

---------

İki gün sonra.

Hani, bazen deriz ya. Ohoo daha iki gün ve ya dört gün var diye. İşte, zaman öyle bir hızlı geçiyor ki ben, yarışmaya katıldığım gün, daha iki gün var falan demiştim. Ben daha ne olduğunu anlamadan, zaman su gibi akıp gitti. İşte, şimdi heyecanlı günlerimden bir gün..

Buketle beraber akşam yatmadan önce elbiselerimizi ayarlamıştık. Bu elbise Buketin ve çok güzel. Aslında, ben pek elbise giymediğim için tuhafıma gitmişti ve bunu hiç Buket'in dolabında görmemiştim.

Ve ben heyecandan erkenden uyanan bir yapım var. Yarışma öğlen başlıyacak ama ben, sabahın altısında kalktım. Normalde bu saatlerde kalkmazdım. Saate baktığımda, altı oldugunu gördüğüm de kısa bir şok yaşamıştım.

Yataktan, kalkıp banyoya girip, duş aldım. Sonra ihtiyaçlarımı karşılayıp, banyoda fön makinesiyle saçlarımı kuruladım. Odama döndüğümde Buket uyanmış benim banyodan çıkmamı bekliyordu. Ben, çıkınca Buket girdi banyoya. Hemen, dolabımın kulpunda asılı olan elbisemi elime alıp inceledim.

Boyu diz kapağımın bir karış üstünde, elbisenin önü fırfırlı ve omuz tarafı geniş askılıklı. Ayakkabı olarakta, ayak bileğimin ön tarafı kelebekli ağzı açık ve güzel bir ayakkabı. Takı olarakta mor kolye.

Buket, banyodan çıkana kadar elbiseyi giydim. Makyajımı, Buket yapıcak. Çünkü, makyajdan pek anlamam. Makyaj masamda ki sandalyeye oturmuş, aynadan Buketin elbisesini giymesini bekliyorum. Onun, elbisesi de çok güzel. Lacivert elbise, diz kapağıyla aynı hizada, askılık tarafı çarpraz ve krem rengi topuklu ayakkabı.

Elbisesini giyip yanıma geldi.

"Nasıl bir saç yapsak acaba?" diye bir eli belinde diger eli çenesinde düşünme pozisyonunu aldı. Aynadan birbirimize bakıyoruz. Elini, şıklatınca düşünme pozisyon'dan çıkıp maşanın fişini takıp ısınmasını bekledi.

Nasıl yapacagını merak ettim ve ağzımı açıp konuşacaktım ki. Söylemeyeceği aklıma geldiği için agzımı geri kapattım. Saçımı ensemin hizasında dağınık topuz yapıp, saçımın kenarlarına iki taraftan da bir iki tutam saç bırakıp, ısınan maşayı açık kalan saçlarıma maşa yaptı.

Sıra, makyajım da. Tenim beyaz olduğu için mor bir ruj, eyeliner, sürme ve son olarakta kolyemi taktım. Ayağa kalkıp dolabımın önünde, yerde ki ayakkabımı giyip, Buket'e döndüm


"Nasıl olmuşum kanka?" deyip etrafımda bir tur döndüm.

"Çok güzel olmuşsun canım. Sen, neymişsin be. Makyaj yapınca güzelliğin ortaya çıktı." dedi göz kırparak.

Bende gülerek "Teşekkür ederim, iyi ki varsın" deyip sarıldım. Hem iyi günümde, hem kötü günümde yanımda bana destek olmuştu. Birbirimizden ayrıldık.

"Hadi çok oyalandık. Yarışmayı kazanırsan o zaman ağlarız ama mutluluktan. Şimdi, marş marş dışarı" dediğinde birbirimize güldük.