-7- Öyle mi? Peki, ya senin baban nerede?"

48 2 0
                                    

→Düzenlenmiştir!

Multimedya; Yeşim.

İyi okumalar! ♥♥ ^^

-------------

Sabahın yedisinde Buketle beraber okulun müzik odasına yürümeye başladık. Kapıdan gireceğimiz sırada arkamızda Utku'nun sesini duyup Buketle aynı anda kafamızı omzumuzdan arkaya baktık ve ben umursamaz gibi davranarak önüme döndüm. Ve bakışlarını sırtım da hissediyordum, ki rahatsızca kıpırdandım. Onun, sesiyle arkamı dönüp baktığımda baştan aşağı inceledim. Bugün, siyah pantolon, siyah tişört ve siyah nike ayakkabı. Ve evet, okulumuz serbest. Yine her zamanki gibi siyahlara bürünmüştü. Siyah giyinmeyi seviyordu anladığım kadarıyla. Bir kere de renkli bir şey giyse şaşardım zaten. Lan, o değil de nike ayakkabı var! Götümü satsam alamam o ayakkabıyı.

"Günaydın kızlar."

"Günaydın" ikimiz de aynı anda söyledik ama o gülerken ben ise soğukca söyledim. Benim, soğukca karşılık vermeme karşılık kaşlarını çatıp bana bakmaya başladı. Bende, 'ne' dercesine tek kaşımı kaldırdım.

"Hadi, başlayalım artık" dedi Buket heyecanlı sesiyle. Aramızda ki gergin havayı dağıtarak. Sanki, o söyleyecek!

"Ne bu heyecan kanka?" dedim gülümseyerek.

"Bende, bilmiyorum ya. Sanki ben söyleyeceğim" gülmeme karşılık vererek.

Utku "Hadi, kızlar oyalanmayın! Şunun şurasında bir saatimiz var. Anca çalışırız" dediğinde gözlerimi devirerek tabureye oturdum. Müzik odasında gitar, piyano, darbuka, mikrofon vb. gibi müzik aletleri vardı. Utku'da piyanonun başına oturduğunu gördüğümde şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırıp ona baktım. Oha! Bu piyano çalmayı biliyor mu? Yok devenin bale pabucu. Buketinde, benden kalır yanı yok. O da şaşkınca ağzını açmış şaşkınca bakıyordu.

Buket "Sen, piyano çalarmıydın ya?" dedi gülerek. Ağzımdan lafı alarak. Buket'in, Utkuyla bir sorunu yok gibi.

"Her halde yani. Beni becereksiz mi sandınız? Annem, ben sekiz yaşındayken piyano çalmayı öğretmişti" dedi. Ama sesinde özlem vardı. Annesini görebilirdi yani okula ilk geldiği gün kendisini tanıttığında annesi ve babasının ayrı olduğunu söylemişti ama annesi hayattaydı. Onu, görebilir.

"Annen'le görüşmüyor musun?" dediğimde ağzımdan beklemediğim anda çıktı. Bana anlamadığım bir şekilde baktı. Neden öyle baktı ki? Sanki, annesini elinden almışım gibi.

"Bir buçuk senedir doğru dürüst görüşemiyoruz. Neyse. Hadi başlayalım." dediğinde sesinde ki soğukluk vardı ama yalan söylediğini bir anlık hissettim. Tabureye oturdum. Mikrofonu kullanmama gerek yok. Zaten, üç kişiyiz. Şakıyı söylemeye başladım..

Değdi saçlarıma bahar küleği
Nazende sevdiğim yâdıma düştün
Her erin bahtına bir güzel düşer

Sen de tek benim yâdıma düştün
Nazende sevdiğim yâdıma düştün

Sensin dağ döşüne çıktım bu seher
Öksüz kumru gibi güller laleler
Sen niye yalnızsın sordular eller

Buket'e baktığımda piyanonun ucuna dikilmiş elleri göğsünde bana gülümseyerek bakıyor. Yan gözle Utku'ya baktığımda piyanonu çalıyordu. Benim, bakışlarımı hissetmiş olmalı ki, bana baktı. Bende, utancımdan bakışlarımı kaçırdım.

TATLI İNTİKAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin