-Dönüş-

31 3 0
                                    



Pia Gürkan

Sabah uyandığım zaman karşı yatakta bir adet Tamer beklemiyordum. Yastığa sarılmış bir şekilde uyuyordu. Salyaları akıyordu, yoo tabiî ki de fotoğrafını çekip instagramda paylaşmadım. Uçağımızın kalkmasına henüz üç saat vardı. Bu yüzden otelden ayrılmama kararı aldım. Tamerin yatağına zıplayınca aslında yatağa değil de Tamerin üstüne zıplamış olduğumu fark ettim. Altımda bir adet Tamer

" Geleceğimi yaktın Pia. Allah belanı versin Pia, hala olamayacaksın Pia." Diye söyleniyordu.

Senin ne işin var lan burada diye sorduğumda, gece İrisin gelip odadan kovduğunu anahtarı da yüzüne fırlattığını söyledi. Kıyamam, kalkıp bavulumdan bir tayt bi tişört aldım, banyoya gidip üstümü değişirken Kapının kapanma sesini duydum. Tamer'de üstünü değiştirmek için gitti herhalde diye düşündüm. Odaya geri döndüğümde yanıldığımı fark ettim. Çünkü içeride uyuyordu hayvan. İris gelmiş üstünü değişmek için. Tameri kaldırıp odadan kovdu. Söylene söylene giderken bu hallerine bayağı gülüyordum.

Kahvaltıya indiğimizde tabaklarımızı görgüsüz gibi doldurduk. Ve silip süpürdük bazen hayvan olduğumuzu düşünmüyor değilim. Kahvaltıda üzerimde bir bakış hissettim. Kafamı çevirdiğimde biri bana kitlenmiş bir şekilde bakıyordu. Tanımıyordum. Bir daha görmeyeceğimi düşünerek gülümsedim. Kahvaltımız bittikten sonra bavullarımızı hazırlamak üzere odamıza çıkarken, babam aradı

"Piacım uçağınız rötar yapmış 2 saat daha buradasınız. Bavullarınızı hazırlayıp yanıma gelir misiniz?" dedi. Tamam diyip telefonu kapattım.

Bizimkilere söyleyip odamıza çıktık. Bavul hazırlıklarımız çok uzun sürmemişti. Babamın yanına gittik hep birlikte. Babam arabaya eşyalarımızı yerleştirdikten sonra şöföre bir kağıt uzattı. Babamın yeni evinin adresi olduğunu öğrendim.

Yolculuk boyu kimseden ses çıkmadı, yeni evinin kapısının önünde durduğumuzda hayretle eve bakıyorduk. Ev iki katlı yıkık dökük bir harabeye benziyordu. Babam? Burada mı yaşayacakto gerçekten? Gülümsüyordu, çok içten. Mutlu görünüyordu, içten olmadığını bildiğim halde bir gülümseme yerleştirdim, evin içine girdiğimizde neden mutlu olduğunu anladım, burası annemin evinin birebir kopyasıydı. Bu babamı sevindiriyodu, onu mutlu görmek yüzümdeki gülümsememin büyümesine sebep olurken İris

"Can amca,uçağı kaçırmayalım biz." diyerek bizi bu transtan çıkarttı.

"Hadi gidelim çocuklar." diyerek evden çıkarttı.

Arabaya binip havaalanına gittik. Biletlerimizi check-in yaptırıp uçağın içine girdik Tamerin yanında oturuyordum cam kenarında. Üç gün sonra yeni hayatımıza ilk adımlarımızı atıcaktık ve benim içimde ufacık bile bir heyecan yoktu. Kulaklığımı takıp başımı Tamerin omzuna yasladım.

-

"Gitme, beni bu kadar kötü insanın içinde bırakma, beni tek bırakma, daha yaşayacak o kadar şey varken beni bırakma."

"Piam uyan, kabus görüyorsun, Pia!" Tamerin sesi uyanmama yardımcı oldu.

Gökyüzünde olmak, sonsuz bir boşluğun içinde küçücük bir nokta olmak,hislerimin yoğunluğu, yaşadığım duygu karmaşaları vesaire bedenimi yormaya başlamıştı. Gün geçtikçe yorulduğumu hissediyordum ama beni ayakta tutan bazı şeyler vardı. Bazı insanlar, bazı nesneler, bazı anılar; bazı şeyler vardı.

Anonsun sesiyle irkildim,

"İniyoruz Piam" dedi Tamer. kemerimi bağlayıp koltuğumu dikleştirdim. Geri geldim. Cehennemime geri döndüm...

O SesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin