Kapıda pizzacı çocuk ve kolu kanlar içinde olan Efsuna bakıyordum. Herkes donmuştu. Efsunun kolundan sızan kanlar beni kendime getirmişti. Araba anahtarımı alıp efsunu çekiştirmeye başladım. İris pizzacı çocuğa parayı verip göndermişti. Işılay arka koltukta Efsunun koluna gazlı bezle bastırıyordu. Ne kadar hızlı sürdüğümü fark edememiştim. Hastanenin önüne frene abanınca yanık lastik kokusu burnuma gelmişti. Fakat şu an daha önemli bir konumuz vardı. Efsunun kolunda ki kanlar durmuyordu. Derin kesilmişti. Bilinci yavaş yavaş gidiyordu. Acil girişinden müdahaleye başlamışlardı. Kapının önüne çıkıp bir sigara yakmıştım ve bir araba yanıma yanaştı. Tamerin arabasıydı. Fakat sürücü koltuğundan Çınarın inmesi beni biraz şaşırtmıştı. Beni fark etmeden Acile girdiler. Ne olduğunu çözmeye çalışıyordum.
Sigaramdan bir duman daha çektim ciğerlerime, yavaş yavaş verirken Egeyle Işılay kavga ederek kapıya çıktılar. Ege Işılaya bağırıyor Işıl ise ağlıyordu. Sigara bitmişti yere atıp üstüne bastım. Yavaş adımlarla içeri doğru ilerledim. İlerlerken Ege arkamdan bana seslenmişti ama duymamazlıktan geldim. Gerçekten şu an kimsenin bana bağırmasını çekemeyecektim. Doktor odasına doğru ilerledim. Doktoru bulunca Efsunun durumunu sordum. Koluna 6 dikiş atılmıştı. Çok kan kaybettiğinden dolayı tampon yapılmış kan takviyesi yapılmıştı. Sahi ne kadar uzun süredir dışarıda duruyordum ki. Durumunun iyi olduğunu öğrenip yatırıldığı kısma doğru ilerledim. Perdeyi çektiğimde Tamer Efsunun elini tutmuş, gözleri dolu dolu bakıyordu. Çınarın sinirden boynunda ki damarı şişmiş belli oluyordu. Her ortamı yumuşatan Orcan'ın bile gözleri kan çanağı olmuştu. İris başını Ekinin omzuna koymuş, gözlerini kapatmıştı. Efsun hepimizi korkutmuştu. Tamerin yanına gidip elimi omzuna koydum.
"Merak etme, iyi olacak." dedim Tamer buruk bir gülümsemeyle bana baktı.
"Ona bir şey olmasın Pia. Lütfen olmasın." diye fısıldadı. Tebessüm ettim. Dudaklarımla korkma dedim. Sonra tekrar kapıya doğru yöneldim. Bir sigara daha içmem gerekiyordu.
Tamer yıllar sonra ilk defa bir kıza karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştı. Bu yüzden bu kadar korkmasını anlayabiliyordum. Efsun Çınarın kız kardeşiydi. Aynı anne babadan olmasalar bile öyle görüyorlardı birbirlerini... Bu duyguyu Tamerle yaşadığım için onları çok iyi anlayabiliyordum. Bu yüzden üzülmelerine hak veriyordum. Fakat bu tür durumlarda pek konuşmayı sevmezdim.
Kapının önünde tekrardan bir sigara daha yaktım. Hastane kokusunun üzerime sindiğini hissedebiliyordum. Bu koku beni rahatsız ediyordu. Bunun dışında yine de içime sinmeyen bir şeyler vardı. Nasıl olmuştu da kolunu bu şekilde kesmeyi becerebilmişti? Kafamda ki soruları cevaplamaya çalışırken Çınarın sesi kulaklarımı dolduruyordu. Yanımdaydı konuşuyordu lakin kafam söylediklerini anlayamayacağım kadar doluydu. Sadece uğultu şeklinde geliyordu. Çınar'a dönüp bir şeyler söylemek için çaba gösterdim fakat ağzımdan tek kelime dahi çıkamıyordu. Ve etraf bulanıklaşıyordu yavaş yavaş, göz kapaklarımı taşımakta güçlük çekerken, ışıklar renklerini yitiriyor kendisini siyaha bırakıyordu. Çınarın sesi yine kulaklarımı dolduruyordu. Fakat bu sefer sadece adımı söylüyordu... İki kez bana seslendiğini duydum, daha sonrasında Egeye seslendi ses tonu yüksekti. Beni kucağına aldığını hissedebiliyordum, bir şeyler konuşuyordu birileriyle fakat tam olarak çözemiyordum, sesler sadece uğultu olarak geliyordu kulağıma... Kelimeleri seçemiyordum. Birinin beni kucağına aldığını hissettim. Belimden ve bacaklarımdan kavramıştı, kokusundan anladığım kadarıyla Çınardı bu kişi. Sonrası, sonrası karanlık bir boşluk...
Gözlerimi açtığımda bir yatağın üzerinde yatıyordum, kolumda sızlama hissetmiştim, yoğun ışık gözlerimi yoruyordu bu ışığa alışmayı bekliyordum. Kimse yoktu etrafımda, koluma baktığımda koluma takılı olan bir boru gördüm. İçinden bir sıvı geçiyordu, borunun geldiği noktayı takip etmek için bakışlarımı çevirdiğimde serum olduğunu gördüm. Ben neden serum takıyordum ki? Hastane kokusu iyice üstüme sinmişti. Gözkapaklarım tekrardan ağırlaşmaya başlarken içinde bulunduğum odanın kapısı açılmıştı, içeri İris girmişti. Uyanık olduğumu görünce adımlarını hızlandırarak ellerimi tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Ses
ChickLitPia... Ahh tatlı Pia, gerçek aşkı bulmuşmuydu? Arkadaşları yanında mı kalacaktı? Yoksa tamamen yanlış yollarda mı sürükleniyordu? Çınar.. Ahh yakışıklı Çınar, hayatı mı değişiyordu? Dost bildikleri dostu muydu? Kendi kayboluşlarının içinde birbirler...