Aradan tam dört koca gün geçmişti. Evime durmadan birileri geliyordu fakat kapıyı açmadığım için kimse beni göremiyordu. İnsanlardan kaçmak sorunlarımla yüzleşmeme iyi geliyor muydu? Son zamanlar da bu soruyu çok sık sorar oldum kendime. Ve bu dört günlük süre zarfında şarkımın neredeyse yarısını bitirebilmiştim. Bu gün ilk gelen kişiye dinletme kararı aldım.Mutfağa inip kendim için bir şeyler hazırlamaya karar vermiştim. Fakat biraz ağır çalışacaktım bu gün. Tavukları dolaptan çıkartıp tezgahın üzerine koydum..
-
"Bak gerçekten merak ediyorum. Hem yarışmaya da çok az bir zaman kaldı Tamer farkında mısın?" Tamer biraz düşündü, yüzünden ne düşündüğünü çıkartamıyordum.
"Tamam, öğleden sonra dersimiz yok bizim. Birlikte gideriz. Olur mu?" diye sorgulayan bakışlarla ve net bir ses tonuyla konuşmuştu. Olumlu anlamda kafamı salladım. Oturduğum yerden kalkıp sınıfa doğru geçtim. Drama dersi olmasa derse girmezdim fakat bu dersi çok seviyordum.
Bir türlü dikkatimi veremiyordum. İstemsizce aklım Pia'ya gidiyordu. Bir anda Ege'nin beni dürtmesiyle kendime geldim. Kafamı kaldırdığımdaysa Şule hocanın bana baktığını gördüm.
"Affedersiniz hocam." diyerek durumu toparlamaya çalışırken. Şirin ses tonuyla
"Çınarcığım bizde yarışma için yapılan planlar hakkında konuşuyorduk. Siz bir şeyler hazırlıyormuşsunuz sanırım. Aranıza bir de birinci sınıflardan bir kaç arkadaş katılacakmış. Doğru mudur?" diyerek tebessüm etti.
"Evet hocam. Aklımızda olan bir şeyler var. Zaten Dans bölümünden bir kaç arkadaşla da görüşmeyi düşünüyorduk." dedim aynı şekilde tebessümle, başını sallayıp sınıfa döndü.
"Arkadaşlar dersten sonra yanıma gelmenizi istiyorum. Düşüncelerinizi teker teker dinlemek istiyorum. Yardımcı olabileceğim bir şey olursa lütfen çekinmeden gelin yanıma." diyip masaya doğru ilerledi. Çantasını alıp.
"Ders bitmiştir. Teşekkürler. Çınar, Ege, Orcan odama gelin lütfen." dedikten sonra sınıftan çıktı. Kafamı Egeye çevirdim.
"Önce bi Tamerlerle mi konuşsaydık? Şu Salağıda uyandır." diyerek kafamla Orcanı işaret ettim. Ege Orcanı dürttü.
"Ney Efendim noluyo?" salak salak kafasını kaldırıp etrafa bakıyordu.
"Şule hoca odasına çağırıyor. Kalk lan." diye bağırdı Ege. Orcan bir anda kendisine gelip
"Ayy Şule aşkım beni mi özlemiş. Hadi gidelim." diyip sıradan kalktı. Bu sırada Efsuna mesaj attım. Tamerleri alıp Şule hocanın odasının önüne gelmelerini söyledim.
-
Tam masaya oturmuş tabağıma bakarken yine mükemmel bir iş başardığımı düşünüyordum. Bu sırada kapı çaldı. Şu an mı? Hayır tam şu an mı? Ben o kadar uğraşayım yapayım yemeğimi hiç uğraşmadan gelip çökün öyle mi? Açmıyorum ulan kapıyı! İçimden söylenirken kapı daha şiddetli çalıyordu. Tamam bu gün kim gelirse içeri alacağımı söylemiştim. Ama şu an hayır ya! Lütfen şu an istemiyorum! Oflayarak kapıya doğru ilerledim. Kimin geldiğini tahmin etmeye çalışıyordum ki. Kapıyı açınca karşımda duran insan ihtimallerimin tamamını sıfırlamıştı... Ve ufak bir şok etkisi yaratmıştı bana.
"Sanada Merhaba Kuzen. Açmayı düşünmüyordun sanırım." dedikten sonra beni kenara itip içeri dalan bir adet Işılay Gürkan... Kapıyı tam kapatıcakken fark ettiğim iki adet bavul... Işılay salonda kendisini koltuğa atarken bavullarını içeri alıp kapıyı kapatıp yanına doğru ilerledim. Koltuğa yayılmış uzanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Ses
ChickLitPia... Ahh tatlı Pia, gerçek aşkı bulmuşmuydu? Arkadaşları yanında mı kalacaktı? Yoksa tamamen yanlış yollarda mı sürükleniyordu? Çınar.. Ahh yakışıklı Çınar, hayatı mı değişiyordu? Dost bildikleri dostu muydu? Kendi kayboluşlarının içinde birbirler...