Beklenti

199 18 8
                                    

Pamir, Erdem'e ne anlattıysa Meltem'e de onu anlattı.

"Anlıyorum... Sana elimden gelen her yerde yardımcı olmaya çalışırım ama pat diye karşılarına çıkmayacaksın herhalde?"

Pamir başını sağa sola sallayıp arkasına yaslandı.

"Bir planım yok henüz ama düşüneceğim."

Meltem düşüncelere dalmışken Pamir ona doğru eğildi.

"Ne düşünüyorsun?"

Meltem saçını kulağının arkasına aldıktan sonra avucunu yukarıya çevirerek dudağını büktü.

"Bilmiyorum... Baban seni görünce tanır diye korkmuyor musun?"

Pamir anlamamış gibi Meltem'e bakıyordu.

"Beni hiç görmedi ki?"

Meltem başını yana eğdi.

"Görmesine gerek yok yani karşısında seni görse şüphelenir bence. Gençliğine az çok benziyorsun."

Pamir saçlarını avucuyla başının arkasına doğru iteledi.

"Ameliyat olacak halim yok. Onunla olabildiğince az karşılaşacağım. Ne de olsa başka seçeneklerim var."

Pamir, planının Meltem ayağının sallantıda olduğunu biliyordu. Erdem'den haberi olmamalıydı, olursa desteğini çekebilirdi. Çekmezdi belki de. Pamir şüpheciliği bir süre yakın dostu edinmeliydi.

-

Laçin, elinde sütü ile mutfakta annesiyle konuşuyordu.

"Anne bunu tekrar konuşmak istemiyorum."

Filiz koşudan gelmişti. Yorgundu ve bir de oğlunun yersiz çocukluklarına katlanmak zorunda hissediyordu. Elindeki elma suyuyla dolu büyük bardaktan bir yudum alıp yutkunduktan sonra konuşmaya başladı.

"Bu senin için çok güzel bir fırsat. Hem yurt dışında yaşamanın nesi kötü?"

"Çünkü hayallerimi bu şehirde büyüttüm. Onları evinden ayıramam."

Filiz oğlunun elini tutup şefkatle gülümsedi.

"Aynı şeyleri orada da yapabilirsin. Hem döndüğünde..."

Laçin bardağı sertçe masaya bırakıp ayağa kalktı.

"Çünkü döndüğümde şirketin başına geçeceğim. Benim ne düşündüğümün neden hiçbir önemi yok?"

Oğluna hak vermese de Laçin'i her ne konuda olursa olsun kaybetmeyi göze alamıyordu. Avuçlarını çocuğun yanaklarına koydu.

"Olmaz olur mu bebeğim... Asıl önemli olan senin ne istediğin. Ama..."

"Ama! Ama dedikten sonra cümlenin öncesinin hiçbir önemi kalmıyor, anne!"

Laçin, hızlı adımlarla odasına çıkıp kapıyı çarptığında Filiz nerede hata yaptığını düşünmeye çalışıyordu. Laçin telefonunu eline alıp en çok ihtiyaç duyduğu kişiyi aradı.

"Melis, bize gelebilir misin?"

-

Filiz kapıyı açtığında Melis'in geldiğine hiç şaşırmamıştı.

"Laçin çağırdı değil mi?"

Melis içeri geçerken duraksadı.

"Gelmese miydim?"

Filiz kıza içten bir gülümsemeyle sarıldı. Kız kollarındayken derin bir nefes alıp verdi.

"Elimden kayıp gidişini izlemek zorunda kalmaktan korkuyorum. Lütfen ona yardım et."

DönüşümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin