Bölüm 15

59 3 1
                                    

Sabah kaltığımda devrimin kolunda yatıyodum elimi yüzüne götürdüm gözlerini açtı.

"Günaydın" diye fısıldadım

"Günaydın" gülümsedim sonrada oturur pozizyonuna gelip cadırdan cıktım su ve ateş ayaktaydı ve ben diğerleri uyuyo heralde dedikten sonra yüzümü yıkadım su ve ben gezmeye karar verdik devrime gidip haber verdim.

"Biz biraz gezicez"

"Tamam cok uzaklaşmayın"

Suyun yanına döndüğümde sarpla konuşuyodu konuşmalarını bölmeden bekledim. Su yanıma gelincede bi süre konuşmadık sadece yürüdük.

"Şuna bak deniz"

"Efendim"

"Görüyomusun?"

"Neyi?"

"Ceylanı" dediği yöne baktığımda koşan bişi gördüm onun dışında başka hic bişi görmedim.

"Hı gördüm" diye yalan söyledim suya

"Sura gidelim mi?" Diye papatyaları gösterdi.

"Olur" dedim ora doğru yürüdük papatyalardan topladık elimizde kampa dönmek icin yürürken hangi taraftan geldiğimizi hatırlamıyoduk.

"Aferin kaybolduk"

"Buluruz"dedi

"Ama nasıl?"

"Telefondan"

"Benim yanımda değil ve cekmez"

"Deneyelim" diye telefonu cıkarıp aramaya calıştı ama yok cekmiyodu.

"Gel burdan gidelim" dedim ve yürümeye başladık kısa süre sonra hava kararmıştı bağırmaya başladık sonra ses yankılanması geldi.

"Deniz...suu" diye bağırma sesleri geliyodu bizde karşılık verdik

"Burdayız" diye onlara doğru yürüdük devrime hemen sarıldım.

"Cok korktum"

"Tamam sakin ol bişi yok" dedi anlımdan öptü

"Hadi gidelim" dedi sarp geri döndük ateş yakılmıştı başında yağmur ve ateş oturuyodu. Yanlarına gidip ben devrime sarıldım ve ateşi izlemeye başladık su ve sarpta aynı pozisyondaydı ama yağmur ve ateş yoktu cadıra gitmişlerdir diye bişi demedim.

"Devrim"

"He"

"Beni bırakma olurmu?"

"Şş duymamış sayıyorum bi daha bu konuyu acma"

"Peki" esnemeye başlamıştım gözlerim bile kapanıyodu.

"Deniz hadi yatalım"

"Tamam" demeden beni ayağ kaldırdı.
Cadıra gittiğimizde devrim bana sarılarak uyuduk.

Gece boyunca kıpırdıyamadım devrimin yüzünden. Bişi demeden
"Günaydın"

"Uyandın mı?"

"sence ordan bakınca uyuyo gibimiyim?"

"Ee bakim" dedim gülümsedi dudağına bi öpücük kondurdum. Oturdu eline papatyadan yapılmış bi tac aldı.

"Bu solunca veya dağılınca bizim aşkımızda biticek ona iyi bak" diyerek kafama koydu.

"Sonsuza kadar" dedim gözlerimi kapattım yavaşca öptü sonrada cadırın fermuarı acılınca hemen toplandık. Ateş

"Hadi biz hazırız gidelim"

"Hemen mi?" Diye sordum

"Siz gidin biz burdayız" dedi devrim
Ona baktığımda gülümsedim.
Onlar gitmişti bizde tekrar yattık.

"Keşke hic bitmese"dedim

"Bi gün ozamanlarda gelicek"dedi mutlu bi şekilde

"Gelicek dimi?"

"Tabi kide"

"Seni seviyorum" dedim.
Sesizlik oldu cadırdan cıkan devrimi izledi masaya sepetten kahvaltılık cıkardı. Bende ağacın dibine oturdum cimenleri yolmaya başladım. Derken bacağımda bi acıyla cığlık attım. Arı soktu galiba ama acıyodu devrim yanıma geldi arıyı alıp yere fırlattı.
Isırdığı yere baktı ve soğan getirdi ora koyunca bi daha tikledim.

"Cok ısırmamış"

"Ama acıyo"

"Onu yere oturmadan önce düşüncektin"

"Off" biraz durdu kahvaltı masasına gittim her şey hazırdı soğan hala bacağımdaydı. Kahvaltı bitince ağrıyı unutmuştum burayı böyle bırakıp cıktık. Arabaya binince devrime bakıp kemerimi bağladım cama kafamı koydum dışarıyı izlerken insanların derdi varmı? Diye düşünmeye başladım eve geldiğimizde arabada olan telefonum caldı burda ne işi vardı? Sarp arıyodu

"Efendim"

"Hemen hastaneye gelin"

"Sarp noldu sana?" Cevap vermedi ve sesi telaşlı geliyodu

"Sarp hangi hastane? kime noldu?" Dediğimde devrim bana noldu yaptı.

'Bilmiyorum' diye fısldayıp telefona döndüm.

"Deniz..."

Son nefesimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin