Bölüm 38

40 4 0
                                    

Gelene bakmaya calıştığımda yüzünü göremedim. Sesimi cıkarmadım yanıma gelmesini izlerken yanımda duran sanadalyeye oturdu. Bu kimdi yüzünü tanımadığım ama birine benzetiyordum. Sacları kısa kumraldı. Gözleri koyu maviydi. Kim bu adını bile bilmiyordum. Bana baktı bende ona baktım.

Bakışmadan sonra fısıltıyla.
"Yine gelicem... deniz" dedi ve gitti. Bu adam kimdi.

Bi iki saat gecince kendime geldim. Konuşabiliyordum ve gece olmuştu. Herkes uyuyordu. Bende uyuyup sabah konuşmak istedim.

Yağmurun ateşin suyun ve sarpın sesiyle gözlerimi actım burdalardı. Gülümsedim onlarda gülümsediler. Yağmur

"İyimisin?" Diye sordu yaşanan olaylardan sonra aramızda buzlar olur sanıyodum. Belli etmeden

"İyiyim sen?" Dedim

"Bende iyiyim" dedi ateş araya girdi.

"Sen bize daha lazımsın kendine dikkat etmelisin" dedi sarpta onu destekledi.

"Evet daha cok güzel şeyler göreceksin" dedi suya dönüp dudağını öptü bizde güldük. Ateşe bakarak kaşımla yağmuru gösterdim.

"Bizde bir aradayız" diyerek yağmuru kendine cekti. Gülümsedim.

Herkes ne kadar cok mutluydu. Ben dışında kalbimin ömrü gitti sanki. Ben o kapıda kalbimin ölmesini sağladım. Herşeyi bırakarak. Geri dönmicem dedim ama dayanmak cok zor oluyo.
Gözlerim doldu. Su bana döndü.

"Senin neyin var"dedi kaşını kaldırarak

"Yok bir şeyim" dememe kalmadan göz yaşım aktı.

"Söyle neyin var" dedi tekrar.

"Bir gün gelir sevdiğinizden ayrılırsınız. Gün gelir ona kavuşursunuz. Ben hangisindeyim." Dedim gözlerimden bir yaş daha aktı. Ateş

" siz ayrıldınız dimi" dedi yağmurda dirseğini vurdu. Su

"Sende kavuşucaksın. Önünde bir kapı var sadece onu yık. Deniz seni bekleyen prensin var."dedi cama döndüm ve burnumu cektim doğru söylüyordu.

" o kapıyı ben diktim. Ben yıkıcam" durakladım ve suya döndüm.
"Ama beni... aldatan beni sevmeyen... bir prens beni bekliyo. Belki hayatına başka kapılar var o kapılar benden önce acıldı. Su ben napıcağımı bilmiyorum. Ben napmalıyım hic bir şey bilmiyorum." Dedim ve hıckırıklarımı bıraktı. Yağmur ve su gelip bana sarıldı. Ateş ve sarp odadan cıktılar sanırım devrimin yanına gittiler.

Acaba napıyor? Onunda canı acıyordur dimi? Belkide acımıyor? Beni sevmiyor da olabilir?
Yağmur

"Bak deniz devrim sana herşeyi anlattı herşey doğru bende biliyorum. Bunu yapan babam ona inanmalısın o hala deli gibi seni seviyo. bak ben herşeyi unuttum. Ateşle beraberim sevdiğim adamla beraberim. Bana değer verenle beraberim. Sende boşuna başkalarından sana sahip cıkacak başka birini aramayı kes ve git o seni kabul edicek. O hala seviyo. Benim icin yap sadece ona güven. O hala seni seviyo. Hadi git deniz. Seni bekleyen prensine gitmelisin. Onu daha fazla bekletme." Sanki bir vedaymış gibi konuşan yağmurun sözüne oturur pozisyonuna geldim. Kolarımdakileri cıkartırken. Su

"Deniz napıyosun?" Yağmur araya girdi.
"Devrimin yanına gidiyor evet deniz devam et." Bende suya döndüm ve.

"Burda kalbimin ölmesini beklemek yerine sevgime ilacıma gidicem." Yataktan inip bir adım attım ve
"Prensime"dedim gülümseyerek. Onlarda gülümsediler ben ilerlerken odalarda devrimin adını gördüm konuşmalar geliyodu ateş.

"Napıcakdın şimdi" diyodu. Devrimde

"Hic bir fikrim yok ama-" kapıyı tıklamadan actım. İceri girdim arkamdan yağmur ve su da geliyolardı. Yağmur gülerken su somurtuyodu. Devrime baktım. Bana bakıyodu.

Ateş ve sarpta öyleydi. Odaya patdadan girmem biraz sert oldu galiba. Benden acıklama bekleyen gözlere cevap vermenin zamanı geldi.

"Ben neden böyle bir giriş yaptım bilmiyorum ama tek bildiğim şey kalbimi dinlemek oldu. Beni bura getiren oydu ve şimdi." Durdum ve devrime baktım oda bana bakıyodu kafamı yana yatırarak. Mağsum olmaya calıştım.

"Beni affedermisin?" Dedim. Oda gülümsedi. Başıyla onayladı. Ona doğru yürüdüm elimi boynuna koyarken hic bir şey söylemeden özlediğim dudakları öptüm. Özlediğim kokuyu cektim. Karanlık yanımın beyaz ışığını buldum. Öpmemden ayrıldığımda kollarına kendimi bıraktım.

Özlediğim kollardan kalktım ve gülümsedim. Arkama baktığımda bizim kiler gitmişlerdi. Gülerek denize döndüm. Alınlarımız bir birine deydi. Hic bir şey söylemek istemiyordum. Sadece bakmak ve koklamak bana yeterdi. Ona hic bir şey söylemek istemiyodum. Yavaşca yataktan kalkıp odama geri dönecektim ki. Beni durduran bir ses oldu.

"Hemen gidicekmisin?" Omzumun üstünden ona baktım bana bakıp cevap bekliyordu.

"Gitmeliyim" dedim ve ilerledim. Onu affetmiş olsamda hemen yakınlaşıcağımın anlamına gelmez. Odama girdim kimse yoktu. Yatağıma yattım. Uyumaya calışırken odanın kapısının acıldığını farkettim. Gözlerimi acmadım. Sesizce kimin olduğunu öğrenmeye calışıyodum.

Yotumlarınızı ve votlerinizi bekliyorum. İyi okumalar.:)

Son nefesimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin