Bölüm 19

37 2 0
                                    

Kapıyı actığımda yağmur karşımdaydıa ateşte ona yardımcı oluyodu derken devrim arkamdan.

"Hoş geldiniz"

"Hoş bulduk"diyen ateşin haline baktım yüzü solmuştu onu daha önce hic böyle görmemiştim.

"Hoş geldiniz içeri girsenize" dedim. Ateş

"Ya ben hic girmiyim eve gidip dinlenmem lazım yağmur burda kalabilirmi" dediğinde deri ceketimi cıkarıp yağmurun kolundan tutarak iceri yürümesine yardımcı oldum devrimde ilac paketini alıyodu.

"Yağmur neden kendine zarar verdin"

"Deniz sen cok iyi bi insansın ama ben senin gibi olamadım"

"Yağmur noldu"

"Deniz cok özür dilerim "

"Yağmurcum söylesene noldu"

"Üvey Babam. Babanı kacırıp fotorafını cekip sana yollamamı istedi ama ben isteyerek yapmadım. Beni zorunlu tutular yapmasaydım ateş ölmüştü senden cok özür dilerim"

"Onu senin baban mı yolladı"

"Evet"

"Peki ama neden" diye sesim yükseldi arkamdan devrim eliyle beni tutup fısıldadı.

"Sakin ol zor duruma düşmüş odaya cık sen" dedi odama cıkıp yattım. Babamı aradım. Telefonu calıyo ama acmıyodu. Aşağı indim.

"Nereye" diyen devrime cevap vermeden arabamın anahtarını alıp cıktım hızlı olmakla babamın yanına gittim. Şirkete girince kimse yoktu resmen babamın odasına cıkıncada kapı acılmadı cok zorlamadan orda calışan bi kıza babamı sordum.

"Ne zamandır babanız gelmiyo nerde bilmiyorumda" dediğinde asistanı doruğu aradım.

"Babam nerde"

"Bilmiyorum beni işten attı zaten" diyince kapadım aşağı inip oralara baktığımda cok bi calışan yoktu. Şirketten cıkıcakken sacımdan biri cekip ağzımada bişi tutu gözlerim kararmıştı.

-Devrimin ağzından-
Deniz gideli hala dönmedi merak edip onu aramaya cıktım. Hava kararmıştı babasının şirketinin ordan gecerken arabasını gördüm. Bende önüne eyleyip şirkete girdim. Danışmaya
"Deniz burdamı"

"Öylen cıktı" arabası nie burda duruyodu derken bi güvenlik geldi.

"Efendim deniz hanımı kacırdılar galiba kamerada görevli bi arkadaşımız görmüş bize haber verince peşlerinden koştuk ama yetişemedik."

"Bi kerede bi boka yarayın"

"Arabanın pilakasını aldık" diyince

"Gerek yok bana görüntüyü ac" kamera odasına gittik kameralardan gecmişi aldı. Şupelendiğim bi insan var aslında ama o bunu yapamaz. Büyük bi iş adamı olması gerekiyo takım elbiseli adamlar vardı. Diyerek eve gittim ateşte burdaydı sarpla serayıda cağırdık. Onlarda gelince olayı anlattım.

"Babamın işi" yağmur

"Nerden biliyosun?" Dedim

"Takım elbiseli"

"Olabilir aslında"diyen sarpa baktım.

ateş"Babanın mekanını biliyomusun"

Yağmur "Tabikide"

Bende söze atladım "gitmeye değer" herkez birisinin arabasına bindi ateş önde ben bi arkasında arkamda sarplar olmak halinde gittik ışıklar yanıyodu iceri girdik etrafımıza bakına bakına yağmurla su arabada beklediler. Bi odada konuşma sesleri geliyodu bu oda diye işaret ettim. Odaya daldığımda adamlar doluydu. Üstümüze gelince kavga etmek zorunda kaldık tabikide yağmurun üvey babasınıda yere indirdik. Ateş denizin babası kurtarırken gözüm denizi aradı. Cığlıklar geliyodu.
Başka bi odaya daldığımda bi tane adam denizin üzerine gidiyodu yakasından tutup dövmeye başladım. Ateş ve sarp iceri girip beni tutular adamı dışarı atınca denize baktım eski bi yatağın ucuna dizlerini kırmış üstündekiler yırtılmıştı. Yanına gidip onu kollarımın arasına aldım. Ellerini cözdüm kalbini tutatak bana bakınca ilacı aklıma geldi üstümdeki ceketi  tişortümü ona verdim. Kucağıma aldım arabaya doğru yürürken kızlar arabadan inip ağlamaya başladılar. Deniz uyumuştu yine ama bu derin bi uyku olabilir diye hastaneye hızlıca gittik doktoru bizi karşıladı odaya alınca kızlar bana bakıyodu ardından hastaneye ateş sarp ve kızlarda geldi.

"Durumu ney"diyen sarpa baktım

"Bilmiyorum" iceri aldılar

"Ona dokunmuşlarmı?" Diyen ateşe döndüm

"O dokunanın cükünü alırım anladınmı kimse denize dokunamaz"dememle kızlar ağlıyodu. Yağmur

"Devrim cok özür dilerim"

"Senin sucun yok" dedim bahceye cıktım. Denize dokundularmı diye onu düşünürken. Ateş yanıma geldi ona dokunmamışlardır. Anlamıyla baktı.

"Dediğin gibi olur umarım"

"Oldu zaten doktor cıktı az önce taburcu oluyo cok durmamıza gerek yok" demesiyle hemen iceri denizin odasına girdim gözleri acık göz yaşları akıyodu. Yanına yaklaştım

"Sen iyimisin" diye göz yaşlarını sildim eliyle boynumu tutup ona yaklaşmamı sağladı dudağını dudağıma deydirince bişi yapmadım. Uzun sürmesede bitince ona tekrar sordum.

"Sen iyimisin"

"Şimdi daha iyiyim" diye kısık sesle konuşuyodu

"Deniz o adam sana dokundumu sana zarar verdimi" dediğimde kafasını salladı göz yaşları akıyodu.

"Peki neden ağlıyosun"
"...

Son nefesimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin