Bölüm 30

28 3 0
                                    

Kız üstüme üstüme yürüyodu. Bana carparak omuz attı biraz sert olması lazım ki sarsıldım.

"Oha" diyerek ona baktım.

"Cok mu acıdı? " dedi birazda sırıttı.. alay ediyodu.

"Sen.. kimsin ?" Dediğimde ona yaklaştım.

"Kavgamı edicez"

"Gerekirse" dedim normal ses tonumu kullanmaya calışıyodum. Olabildiğince

"Şimdi işim var ama daha sonra bu konu hakkında düşünücem." Dedi ve göz kırptı. Yoluna devam ediyodu. Bende doğruldum arkamı göndüğümde o kız devrimlerin yanındaydı ve bana bakıyodu.

"Bu da ney oluyo?" Diye tıslayan suya baktım oda görmüştü.

"Hadi gidelim yanlarına" dedim adımlarım olabildiğince hızlı olmaya cabaladım benimle konuşan kız eli devrimin omzundaydı. Onların yanına gelince devrimle o kızın tam arasında durdum. Kızın elini iki parmağımla cektim bende devrimin arabasına yaslanarak aralarına girdim. Aynı şekilde su da öyle yapmıştı. Ateşlere baktığımda pek yağmur olaya el atmıyodu. Devrim

"Siz gezmiyomuydunuz" derken coktan zil calmıştı.

"Aa zil caldı hadi sınıfa gidelim" dedim devrimi kolundan tutup cekiştirmeye başladım. Kızın yanından gecerkende omuz attım. Biraz geri gitmişti. Devrim bana bakarak gülümsedi biraz daha hızlı adım atıp. Yavaşladım

"Ne gülüyosun kız ağzına gircekti resmen " diye kızmaya başladığımda kimse kalmamıştı etarafımızda.

"Derse girmeliyiz hadi" dedi önden giderken arkasından sinirle takip ediyodum. Sınıfa girince hoca hala gelmemişti ve dersimiz. Tarihti. Tarih hocamız iyi biriydi. Bize seneye son sınıf olduğumuz icin bir gezi yapacağını söyledi ama henüz nere gidicez bilmiyorum. Tarih öğretmenimiz derya hoca sınıfa girdi. Ayağ kalkanlar olduğu icin bende kalktım devrim hala oturuyodu ve bişiler karalıyodu. Hocaya baktım sadece.

Sıkıcı eylenceli gecsede ben yorulmuştum. Okul bitti ama bende bitmiştim devrimde öyle arası gitti. Geri kalanıda onsuz olmuyodu. Bende eve gitmek istedim. Cantamı toplarken su koşarak sınıfa girdi. Yanıma geldi hızlı nefes alırken zorlanıyodu.

"Noldu.? Sakin ol" dedim. Sırasına yabi önüme oturdu.

"Bahcede... o kız.. yağmur.. silahh ... yağmur" derken. Koşarak sınıftan cıktım. Ateş onların yanında olmalıydı. Suyu yollayan o olamlı. Okulun bahcesine geldiğimde herkez ortadaki yere toplanmıştı. Koşarak aralarından gectim. Karşımda elinde silah olan o kız ve yağmur karşı karşılardı. Peki ateş yoktu erkek olarak devrim vardı ve oda yağmurun yanındaydı sırtı bana dönüktü.

"Devrim" diye bağırdım omzunun üstünden bana baktı. Koşarak yanına gittim.

"Noluyo burda?" Diye sordum.

"Hic bir fikrim yok ama konu ateşle ilgili galiba kızı sakinleştiremiyirum"

"Bende deniyim"

"Hayır"

"Denemeye değer" dedim kıza doğru yürüdüm daha adını bile bilmediğim kişiyi nasıl inandıra bilirim ki? Kıza

"Bak yaptığın cok büyük bi yanlış. Bırak onu konuşarak halledelim." Kız sadece sustu ve derin nefes aldı.

"Eğer ki vurursan ne kazanıcaksın.??"diye sordum biraz durdu sonra cevap vermek icin ağzını actı.

"Aşkımı" dedi bu da ne demek böyle. Yağmura baktım oda şaşkın bi şekilde bakıyodu kıza dönüp.

"Bana her şeyi söyle sana ozaman yardım edebilirim"

"Bana bu kızın ölümünden başka kimse yardım edemez"

"Seni anlayamıyorum" diye şaşkınca cevap vermesini bekliyodum.

"Beni sadece o anlamıştı"dedi gözleri yavaşca doldu.

"Kim?"

"Ateş. Anlıyomusun ateş" diye bana bağırdı. Sesi oldukca yüksekti sakin olmalıydım.

"Senin ateşle ne ilgin var?"

"Ben ateşten.." derken göz yaşları akıyodu bile.

"Ben ateşten.." sözünü tekrarladı. Derken karşımdan ateş cıktı.

"Özür dilerim" dedi ona noldu bakışlarımı attıktan sonra tam kıza dönecekken. Ateşin bağırmasını duydum.

"Gizem durr!!" Diye bağırdı havada üc tane gürültü cıktı. Kızın adı gizem demek ki gizeme baktığımda karşısına bakıyodu. Sonra bi cığlık. Yağmur yerde yatıyodu. Su gelmişti ve cığlık atıyodu. Ateş yağmuru kaldırıyodu. Peki... devrim elini koluma koydu arkamda olduğunu anladım. Ama bakmadım göz yaşlarım yavaş yavaş akmaya başlamıştı. Devrim önüme gecip yağmurun yanına gitti. Ambulans sirenleri geliyodu. Olduğum yerde sadece olayları izliyodum yağmuru ambulansa kaldırana kadar devrim kolumdan tutup arabasına sürükledi.

"İceri bin su ve sarpta bizle geliyo" dedi sanki dilim yoktu. Suyun hıckırıkları dahada cok artıyodu. Sarpsa onu dur durmaya calışıyodu. Devrim hızla arabaya bindi gözlerime baktı. Gözlerimi onda kaybettim. Arabayı hızlı bi şekilde calıştırdı ve ambulansa yetişmeye calıştı. Kapının koluna dirseğimi koyup elimle anlıma koydum. Göz yaşlarım hala akıyodu. Ne kadar durmalarını söylesemde. Hastaneye geldiğimizde coktan odaya kaldırmışlardı. Koltuklardan birine oturdum ellerimi saclarımın arasına daldırdım. Saatler dakikalar gecmek bilmedi artık sıkıldım. Kafamı kaldırırsam zor bi görüntü beni bekliyodu ama eninde sonunda görücektim. Doktorun sesini duyunca bakmakla kalmadım ayağa da kalktım yüzü beş karış olan doktoru. Dinlemeye calıştım.

"Üzgünüm. Gercekten elimizden geleni yaptık ama yağmura giren mermi cok derindi. Cıkardık ama-"

"Noldu ona? Yaşıyo diyin lütfenn" diye bağıran suya ateşde kısık sesiyle tekrar ediyodu. Dayanamayıp hıckırıkla ağlamaya başladım. Devrime gömüldüm doktorun son cümlesine dahada şiddetlendi.

"Yağmuru.. kaybettik " dediğinde icimde sanki bir şeyler kopuyomuş gibi hissetim. Gözlerimi sıktım suyun cığlıkları. Ateşin bağırması. Hepsinden uzak bir yer de olmak istedim kafamı kaldırıp devrime baktım. Gözünde sadece kendimi göre bildim. Peki şimdi ne nolucaktı..?

Son nefesimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin