Bölüm 32

41 4 0
                                    

Arabaya yaslanıp bana baktı.

"Geliceksin"diye ona yaklaştım.

"Peki tamam ama cıkalım dediğimde cıkıcaz"dedi

"Tamam bende cok durmayı niyetlemiyorum" dedim okula giren kalabalığın arasından devrim.

"Şey. Benim gitmem lazım derslere giremicem. Seni ararım. Cıkışta gelirim." Derken gözden kaybolmuştu bile. Yanıma gözleri cökmüş su geldi. Somurtuyodu ve ona yakışmıyodu. Elimle ağzını gülüyomuş gibi iki yana actım.

"Böyle daha iyi. Sanada günaydın. Ve bay bay seni seviyorum" dedim ve okula doğru yürümeye başladım. Hızlıca sınıfa girdim. Önümde su oturuyodu yanımsa boştu. İlk dersimiz matamatikti. Oldum olsası nefret ederdim hocamızın. Adı nihat hocaydı. Daha 22 yaşındaydı ve bizim okuldaki kızlar havalı buluyodu. Hoca sınıfa girmesine rağmen hic bi dersi dinlemedim ve yerimden kalkmadım cama baktım sürekli. Belki devrim gelir diye. Bekledim. Bekledim. Ama gelmedi. Telefonunu aramama rağmen acmadı. Son derse girdiğimizde. Tarih hocası derya öğretmen girdi. Konuşmaya başladı.

"Size bir şiir yazmanızı istemiştim." Sesinden anladığım kadarıyla serap.

"Aşk olur mu?" Dedi. Hoca başıyla onayladı. Sonra bana  döndü.

"Deniz yanın boş mu.?" Diye sorduğunda karaladığım kağıttan başımı kaldırıp derya hocaya baktım.

"He yanım mı.? Hayır dolu" dedim derya yanıma baktı ve.

"Ama kimse yok"  dedi nazikce ve şaşkınca bunu sordu.

"Gelicek" diyerek hızla cevap verdim.

"Peki sen oku bakalım" diyerek yazmaya calıştığım kağıda bakarak.

"Bekliyorum seni. Ne kadar sıkıcı gelsede. Yanıma geleceğin zamanı hayal ediyorum. Gelmeyeceğini bile bile hayla kuruyorum işte." Dedim sınıfa baktığımda bana bakıyolardı.

"Neden yanının dolu olduğu belli oldu" dedi derya hoca.

Cama kafamı cevirip son kez baktım. Hala yoktu. Başka kişiler okurken ben sadece devrimi düşündüm. Şimdi sınıfa girse beni kolumdan tutup götürse. Eve gitsek. Yine delice kavga etsek.

Of yine hayallere daldım. Zilin calmasına beş dakka vardı. Zil calınca eşyalarımı toplayıp. Aşağ indim. Su ve sarpı görememiştim. Arabama ilerlerken devrimin arabasının olmadığını fark ettim. Bana gelicem demişti.! Ama gelemdi.! Onu salak gibi bekledim.!

"Deniz!!" Diye arkamdan bağırana döndüm. Gelmiş burdaydı. Devrim gelmişti.

"Gelmiş" dedim sesizce ve gülümsedim. Bana yaklaştı. Ona sarıldım. Hic ayrılmamak niyetine sarıldım.

"Deniz ölücem" dedi kısık sesle.

"Aricam demiştin."dedim kızarak.

"Gercekten işim vardı."

"Bu gün sadece seni bekledim. Salak gibi hayal kurdum. Gözlerim kapalı seni düşündüm ve güldüm. Gözlerimi actığımda. Her şey bozulmuştu." Ellerimi ve bedenimi geri cektim.
"Oysa sadece aricaktın iyi olduğunu söyleyip kapatırdın. Onuda yapamadın mesaj atardın. Ama sen onu bile yapmadın." Dedim.

"Deniz özür dilerim" dedi. Ona sadece yandan sırıttım ve arabama ilerlemeye devam ettim. Arabama hızla bindim. Devrim olduğu yerden hem bana sesleniyodu hemde bana bakıyodu.  Bense tınlamayıp yoluma devam ettim. Yolla cıkıp eve giderken annen aradı. Kulaklığımı takıp actım.

"Efendim."sinirli sesimlen konuştum.

"Alo. Napıyosun?" Nazikce konuştu.

"Sanane şimdimi aklına geldim?." Diye bağırmaya başladım. Camım acıktı kapattım.

"Sen iyimisin.? Noldu.??" Hala sakinliğini koruyodu.

"Ya sanane... sanane. Nefret ediyorum senden beni rahat bırak." Derken telefonu kapattım.

Trafik yoktu ve eve gelmiştim. Arabadan inip binanın kapısını actım. Ne yazık ki yanımda anahtar yoktu ama devrim yedek anahtar olarak pas pasın yanındaki süs köpeğin altına koyuyodu. Ora baktığımda bir tane anahtar vardı alıp. Kapıyı actım ışıklar kapalıydı. Ve büyük ihtimalle kimse yoktur. İceri girdim kapıyı kapatırken. Işığı actım. Tam arkamı dönecekken hayvan vücutlu birine carptım. Sonrada ağzımı kapadı ve üc saniye icersinde gözlerim kapandı. Adamı bile göremedim.

Son nefesimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin