* YGF 1 *

134 6 0
                                    


Çok şeyler değişmiyor hayatımda

Gün, Ay, Yıl dışında

*******

Alarmın sesiyle uyanmak zorunda kaldım ama nedense yataktan kalkmaya hiç niyetim yok. 5 dakika daha yatakta öylece yatma fikri bana çok cazip geldi. Hayran olmuşumdur alarm çalar çalmaz hemen kalkıp hazırlananlara ama nedense ben hiçbir zaman öyle olamadım. Yatak keyfi yaparken bir yandan da bu sene nasıl geçer diye düşünmüştüm.

Bugün okulun ilk günüydü, üniversitede ki son senem olduğu için de oldukça heyecanlıydım. Okulumun bir an önce bitmesini ve hayata atılmayı çok istiyordum. Ama bir yanım da okulun bitmesini hiç istemiyordu. Aslında ne istediğimi ben de tam olarak bilmiyordum. Okumak iyi güzel ama şu sınav zamanları tam bir kâbus haftasıydı. Bu stres altında adam bile öldürebilirdim. Kendimi o derece gergin ve huysuz hissediyordum.

Kendimi bildiğimden beri okuyordum. Okul bitince ne yapacağımı bile bilmiyordum. İş bulabilecek miyim? Hadi bir iş bulduk diyelim nasıl çalışacaktım. Ya bir süre sonra sıkılırsam ne olacak. Ben sıkıldım işe gitmeyeceğim bugün diyemezsin ki. Ama okul öyle mi ya... Sabah erken olan derse kalkamayacağın için gitmiyorsun. Ya da derse gitmek istemezsen gitmiyorsun. Kimseye hesap vermek zorunda değilsin. Ama çalıştığın yerde izin almak zorundasın. Bu sorumluluk altına girip girmemek konusunda kararsızım.

Hep iyi bir işte çalışmak için okuduk. İdeallerimize ulaşmak için bir sürü zorluklara göğüs gerdik. Girmediğimiz sınav kalmadı. Bizimle birlikte ailemiz de bu sınavlara girmiş kadar oldular. Sınav zamanımız da ki gerginliğimizden onlarda nasiplerini yeterince aldılar. Ama artık emeklerimizin sonucuna ulaşma zamanı.

Yataktan doğrulup saate baktım. 5 dakika diye yatmıştım ama 10 dakika geçmiş. İlk günden geç kalacaktım okula. Hemen apar topar yataktan kalktım. Doğru lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Aynadaki yansımama bakıp kendime gülümsedim. Bunu her sabah mutlaka yapardım. Çünkü gülümsemek beni mutlu ediyordu ve güne güzel bir başlangıç yapmamı sağlıyordu.

Mutfağa gidip buzdolabından kahvaltılıkları çıkarıp apar topar kahvaltımı yaptım. Kalan kahvaltılıkları buzdolabına geri koyduktan sonra odama gidip hazırlanmaya başladım. Allah'tan akşamdan ne giyeceğimi kafamda tasarlamıştım. Yoksa şimdi iki saatte dolabın önünde ne giyeceğim diye düşünecektim.

Dolaptan çıkardığım beyaz salaş bir tişörtü üstüme giydim altına da dar Jean kot pantolonumu giydim. Uzun  bir kolye ile gayet şık duruyordum. Saçlarımı maşa ile şekil verdikten sonra gözlerimin rengini ortaya çıkaracak şekilde göz makyajımı yaptım. Masanın üstünde ki çantamı elime alıp odadan çıktım. Babetlerimi giydikten sonra kapının önünde ki aynadan kendime son bir kez bakıp gülümseyerek dışarı çıktım.

Bugün okulun ilk günüydü ve güzel geçmesini istiyordum. Bir işin nasıl başlarsa öyle gider derdi anneannem ve ben bu söze çok inanırdım. Güzel başlayıp bütün bir senemin güzel geçmesini istiyordum.

Yolda giderken telefonum çaldı. Çantada bir süre telefonu aradıktan sonra sonunda bulmuştum. Ekranda ki ismi gördüğümde gülümseyerek telefonumu açtım.

"Günaydın"

"Günaydın, neredesin geliyorsun okula değil mi?"

"Geliyorum tabi ki de yoldayım daha yeni çıktım evden, durağa gelmek üzereyim sen neredesin"

"Duraktayım seni göremeyince arayayım dedim"

"Geliyorum 5 dakikaya orada olurum"

"Tamam görüşürüz"

Yağmurla Gelen FısıltıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin