Bölüm6. Karakter Analizi

5.7K 494 54
                                    

-Abdullah-

Aslında herkesin başkalarına anlatmak isteyeceği bir hikâyesi vardır bizim ortamlarda. Biri ben şunu vesilesiyle hidayet buldum der; o kişiyi anlatır, kimi ben şu sohbet sayesinde hidayet buldum der; sohbeti izletir. Ben mi? Ben sadece susarım hidayet konuları açıldığında. Çünkü benim hidayet hikâyem pek iç açıcı değil. Yani aslında.. çoğunuzun imreneceği bir hikayem var ama.. Cahiliyemden utanıyorum işte biraz. "Aman canım, cahiliye işte!" deyip de geçemiyorum. Neden bilmiyorum ama sanki eski halimi kimseler bilmese daha rahat edeceğim gibi geliyor.

Cahiliyemi bilen nadir abilerden biridir Tarık abi. Abim, hocam, babam, arkadaşım, kardeşim... Ne desem az kalacak onun için. Tarık abinin yeri her zaman başkadır bende. Hiçbir zaman beni gereksiz sorularla bunaltmamış, aksine rahatlatmıştı. Adamda öyle bir şey vardı ki, kendisi sormasa da ben şıpır şıpır dökülüyordum her yalnız kalışımızda. O yüzden artık Tarık abiyle yalnız kalmamaya özen gösterecektim, o derece yani.

Abim, Cüneyt, ben henüz 18 yaşındayken buldu bu güzel yolu. Aramızda tamı tamına 3 yaş vardı. O üniversite okuyordu İstanbul'da. Bizse ailecek hatta sülalecek Ankara'da yaşıyorduk.

Abim bizden ayrı kalamaz, sık sık yanımıza gelirdi. Çapkınlığıyla sülalede nam saldığı için, çoğu zaman yanında birbirinden farklı kızlar getirir ve aileyle "işte gelininiz!" diye tanıştırırdı. Ama kendisi biraz fazla şıpsevdi olduğu için bir sonraki gelişinde yanında başka bir kız göreceğimizden artık emindik.

O sefer geldiğinde bir değişikti. Durgunlaşmıştı. Orijinal küfürleriyle ünlenmiş o çocuk küfretmiyordu geldiğinden beri. 1 hafta olmuştu geleli ama ne bir kızla telefonla kavga etmiş ne de aşk dolu cümleler kurup bir kızın kalbini kazanmaya çalışmıştı. Elinde birkaç kitapla dolaşıyordu ortalarda. Sadece okuyordu. Anneme, babama karşı çok merhametli, aynı zamanda mesafeliydi. Hele o bir türlü kestiremediğimiz sakalı... Uzamıştı iyice. Annem "kes oğlum şunları!" diye üsteledikçe kaçıyordu abim. Kesmeyecekti anlaşılan. Babam ise annemi tutup, "bıraksana hanım! Belli ki bizim solcu gruplara katıldı bizim oğlan. Oralarda sakal severler. Bırak bırak, yolunu şimdiden çizsin!" diye susturuyordu kadını. Babam sol düşünce aşığı, Kemalist bir adamdır. Üniversiteyi 6 yılda bitirmiş kendileri. Aklı fikri onun tabiriyle "yobaz dindar"larla uğraşmaktaymış. Bizi de öyle büyüttü haliyle. Ben daha 16 yaşındayken Genç Sol Grubu'nda yüksek rütbe bir görevliydim.

Fakat işler babamın umduğu gibi çıkmadı. Abim babamın sandığı gibi sol bir gruba değil aksine, yobaz dindarların olduğu bir gruba katılmıştı. "Elhamdulillah," diyordu her konu açıldığında. "Elhamdulillah Rabbim hidayet nasib etti de yolumu buldum. Artık tek temennim size de hidayet etmesi Rabbimin, sevgili ailem."

Abim gidip geldikçe iyice değişiyordu. Her gelişinde daha fazla kitapla geliyordu. Daha net fikirler, daha kesin davranışlar... Bizimkileri korkutmaya başlamıştı gidişat. Abim bazı bazı beni odaya çeker, bir şeyler anlatırdı. Tağut, tekfir, muvahhid.. Bu kelimeleri ilk onun ağzından duymuştum. Ama o zamanlar anlamıyordum tabi pek bir şey. Annem abimin bana da fikirlerini aşılamaya çalıştığını fark edince beni abimden uzaklaştırmaya başladı. Artık onun odasına girdiğim gibi elime yalandan işler tutuşturuyor, geceleri odama girip abimle miyim değil miyim diye kontrol ediyordu. Abim eskiye göre daha fazla gelmeye başlamıştı yanımıza. Annem de babam da rahatsızdı bu durumdan. Aslında ben de abimin bu halinden pek memnun değildim. Çünkü arkadaş ortamlarımda abim yüzünden sürekli dalga konusu oluyordum. Ama bir yandan da abimin yanımda olmasından mutluydum. Annemin beni kontrole geldiği zamanları biliyor, annemin gelmesini bekliyordum. Annem gittikten 10-15 dakika sonra sessizce koridorun sonundaki abimin odasına gidiyordum. Sabaha kadar anlatıyordu. Söylediklerini çoğu zaman dinlemiyordum, dinlesem de anlamıyordum ama dinliyordum işte. Abimdi o benim, hayattaki tek modelim... Onun yanlış yapabileceğine inandıramıyordum kendime. Herkes yanlış yapabilirdi belki ama o yapamazdı benim için. Abimin hangi dediği yanlış çıkmıştı ki?

Tevafuklar-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin