-Bölüm 6 ''Küçük Özgürlük''-

241 17 5
                                    

Lezzetli bir turtanın ardından, Barlas'ın yüz hatlarında takılı kalmıştım.Mükemmel bir görünümü vardı fakat o görüntünün diğer tarafını henüz kimse görememişti.Barlas,soğuk biriydi.

Acaba hiç dertleşmeye ihtiyaç duymaz mıydı?Her insan, eminim ki bunu yapmaya ihtiyaç duyar.Bir dost ile dertleşmek,bu hayattaki en zevkli şeylerden biriydi bana göre.Bu yüzden onu anlayamıyordum.Bazen ''Biraz daha bana güvense acaba her şeyi anlatır mı?''diye düşünüyordum fakat bu Barlas işte.İç dünyası sanki yer altında gömülü bir sandık gibi.Barlas yerini biliyor ama gerçekleri anlatmasa daha iyi olacak diye düşünüyordu.

Bir yandan da ilk kez sıcak çikolata içmiştim.Televizyonda insanları içerken hep görürdüm,fiyatına bakılırsa o kadar da zengin işi bir şey değildi ama hiçbir zaman deneyememiştim bu güzel şeyi.Barlas ise kahveyi tercih etmişti.Kahve çok sert olacaktı ki kokusu burnuma kadar yayılıyordu,sonra ise önümdeki sıcak çikolatayla karışıp,içimde sonsuz bir hazı da beraberinde getiriyordu.

Ayrıca hava soğuktu hele şu geçirdiğim bir saat içinde anlamıştım ki;şehrin soğuğu insanın kemiklerini bile donduruyor.Nedendir bilmem ama bizim köy,geçen sene bu zamanlarda az soğuk olurdu.

''Gitsek mi?''dedi Barlas,küçük bir bakış atıp,kahvesini hemen kafasına dikti.Sonra gitsek iyi olur diye düşündüm.Fark edilmemiz bizim açımızdan problem olurdu.Bu yüzden kafamı salladım ve şirin masaya baktım,üst görünümü çok moderndi,belki değildi fakat ben ancak bu kadarını bilebilirdim. Üstüme ceketimi geçirdim.Mekan sıcaktı bu nedenle ceketimin üstünde bulunmasının hoş  gibi görünmeyeceğini düşünmüştüm.

Barlas,hızlıca hesabı istedi ve arasına biraz kağıt para sıkıştırdı,ardından garsona verdi ve garsonun yüzüne baktı.Garson parayı görünce neşelenmiş gibiydi.Nereden bulmuştu bu çocuk parayı?Yanında getirmişti herhalde.

Dükkandan çıkıp,kır yoluna doğru ilerledim.Birkaç saniye sonra fark ettim ki Barlas buraya doğru gelmiyordu.Mekanik bir hareketle arkamı döndüm ve Barlas'a baktım.Sonra hafifçe kaşlarımı çatıp soğuk şehirden bir nefes daha aldım.

''Barlas,gitmiyor muyuz?''Dedim Barlas'a doğru.O ise saçma gülümseyişini yüzüne koymuştu,bana dik dik bakıyordu.Belli ki aklında bir şeyler vardı.

''Gidiyoruz işte,ama alışverişe.İlk kez şehir görüyorsun değil mi?''dedi kafasını biraz bükerek.Bakışları biraz sertleşmişti fakat yüzünde hala o sırıtma hali vardı.Dediği şeyi akıl süzgecimden geçirmiştim ve saçmaydı.Kaçtığımızın anlaşılması an meselesiydi-ki anlamışlardır bence şu ana kadar- ve de yüksek koruma seviyesi var.Tabii son olarak da son teknoloji kameralar.Olmazsa olmaz canım.Olmaz.

''Saçmalama!Ya anlaşılırsa,öldürürler bizi!''diye sertçe giriştim.Aslında içim sakindi,dışım ise bir canavarı andırıyordu.Barlas'a sert davranmıştım,kızdığı ise gözlerinden okunuyordu,bir şeyler yapacaktı çünkü onun hakkında az bildiğim şeylerden biri de her olayda bir şey yaptığıydı.

Olan olmuştu.Barlas,ceketimin cebinde olan kolumu sertçe kavradı ve beni şehrin derinliklerine doğru sürükledi.

*

Kabinde elbise denemekle uğraşıyordum ve çok fazlalardı.Bunları da Barlas'cığım seçmişti ve deneyeyim diye bana baskı yapmıştı.

Doğru olan şu ki ben hayatımda hiç böyle şeyler denememiştim,yeni yeni parkur oyunlarına geleli siyah takılıyordum şimdi ise lüks kıyafetlere geçiş yapacaktım.Elbiseler güzeldi hem de çok fazla. Gözlerimdeki yeşil,içlerinde dans ediyordu.

Bordo,zarif elbiseyi üstüme geçirdim ve aynadaki yansımama baktım.

Gözlerim kaskatı,sanki korkuyormuşumcasına yansımama bakıyordu.Bakışlarımda gerçekten korku vardı,sertleştiremiyordum bir türlü.Korkunun yanında ayrıca masumluk kırıntıları da görünürdeydi. Ek olarak durumdan dolayı endişeli halim de yansıyordu parıltılı aynaya.Ağzım düz bir çizgi gibi duruyordu fakat aynı korkmuş ifadesi ona da hakimdi.Saçlarım ise yukarıdan güzelce toplu bir at kuyruğuydu.Sonra genel olarak görünüşüme bakınca,tokayı yavaşça çekip saçlarımı serbest bıraktım ve omuzlarıma şelale gibi aktılar.

Parkur Oyunları #WattysTR2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin