Yazar: Ece Naz Karadağ
Bölüm:-04-
Tarih: 6.12.15
Biliyormusunuz? Ufak ve çok tatlı olan bir yıldız var. Şu altta. Ona basınca rengi en sevdiğim renk oluyor. Denemelisiniz! :)
Ayhan'ın tiksinti dolu laflarından sonra yüzüne boş boş bakmakla yetinmiştim. Ben ve Ayhan'ın karısı olmak mı? Bu anlatılanlara inanmak o kadar zor ki. Ve bir o kadar da saçma. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.
-Ayhan sen ne oyunundan bahsediyorsun? Bunların hepsi çok sevgili üvey annem yüzünden. Anla artık!
-Umut sus dedim sana!
-Ne sus ya. Sus sus nereye kadar be! Zaten başıma ne geldiyse susmam yüzünden geldi! Nasıl bir piskopatsın sen Ayhan !! Ben seni sev-mi-yor-.
Cümlemin kesilmesini sağlayan şey Ayhan'ın o iğrenç dudaklarıydı. Alt dudağımı dişleri arasına başlamıştı. Ve ben çırpınamıyordum bile. Sonunda var gücümü kullanıp Ayhan'ı omuzlarından ittim.
-Sen-sen ne yaptığını sanıyorsun Ayhan. Aaa dur yoksa 'MÜSTAKBEL KOCAM' mı demeliyim? Asıl siz beni yalanlarınıza alet edemessiniz. Bak gör bakalım Ayhan Bey.. Bende Umut'sam size en güzelinden bir tazminat davası açarım.. O zaman görürsünüz bir avukatla uğraşmak neymiş!
Arkamda bir adet buruşmuş zeytini anımsatan Ayhan bırakarak yere düşmüş olan çantamı alıp arabama doğru ilerlemeye başladım.
Evimin önüne arabayı parkettikten sonra hızlı adımlarla kapıya doğru ilerlemeye başladım. Çantamda anahtarımı ararken titremekten dişlerim birbirine çarpıyordu. Arkamda bir ses duyduktan sonra irkilerek karşımdaki adama bakmaya başladım. Kahverengi saçları ve ela gözleri yüzüne yakışmıştı.
-Merhaba. Yardıma ihtiyacın var mı ? Üşümüş gibisin.
Titreme mi kesmeye çalışarak konuşmaya başladım.
-S-Saolun. Ge-Gerek Y-Yok.. Be-ben ha-halle-hallediyorum.
-Olmaz öyle şey. Kusura bakma ama izin veremem. Hem üşüyorsun. Galiba burası senin evin.. Bende bugün taşındım.. Karşı binaya. Hadi gel ben çilingir çağırırım. Sıcak bir şeyler ikram edeyim sana.
-Ha-hayır ge-gerek y-yok. Ben ha-hallederim.
İtiraz kabul etmediğimi söylemiş miydim??
Karşımdaki adamın cümlelerine karşı gelmeyerek arkasından yürümeye başladım. Kapısını yavaşça açtıktan sonra bana geçmem için yol verdi. Küçük bir adım attıktan sonra arkamdan gelip ışıkları açtı.
- Lütfen rahatsız etmek istemem sizi. Ben gideyim akşam akşam size de rahatsızlık verdim.
-Olur mu öyle şey. Aradım 1 saate ancak gelebilrimiş çilingir. Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Sen burada otur kafana göre takıl ben kahve yapıp geliyorum.
Adam mutfağa geçtikten sonra etrafı incelemeye başladım. Fotoğraf ve filmler gerçekten çok fazlaydı. Adam mutfaktan elinde iki fincan kahveyle koltuğa doğru gelmeye başladı. Ama ne yazık ki gelememişti. Ayağımdaki topuklu ayakkabıları rastgele çıkardığıma bir kez daha lanet ettim. Kahve fincanıyla birlikte kucağıma dökülmüş vaziyetteydi. Ağzımdan ufak bir çığlık kaçtıktan sonra adam kendine geldi ve endişeyle konuşmaya başladı.
-BE-BEN ÖZÜR DİLERİM. İSTEYEREK OLMADI.
-Ta-Tamam önemli değil en iyisi ben artık gidiyim. Kahve için sonra görüşürüz.Teşekkürler. Bu arada ismin neydi?
-Barkın. Senin?
-Umut. Biliyorum ismim benim için garip ama elimde değil.
Adam tam bir şey söyleyecekti ki kapı aniden sert bir şekilde yumruklanmaya başladı.
-Birini mi bekliyordun?
-Hayır.
-Peki istersen sen rahatsız olma ben giderken açarım gelir misafirin.
Barkın beni onayladıktan sonra kapıya doğru ilerlemeye başladım. Kapıyı açmamla yüzüme sert bir yumruk yemem bir olmuştu. Bir şey anlamadan kapıda öylece kaldım. Kapıyı yumruklayan Ayhan'dı.
-Umut! Ne işin var senin burada. Ben kaç saattir seni arıyorum be!!
-Neyine seni aramak be adam! Arama!! Öküz gibi kolumdan çektiğinden evin anahtarını düşürmüşüm. Bende kapıda kaldım. Ve Barkın bana yardım etti. Oldu mu?
Ayhan tam bir şey diyecekken
-UMUT KİM GELMİŞ CANIM?
Sesiyle olduğu yerde öylece kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Kırıntıları (Askıya Alındı!)
RomanceBen senin değilim. Anla artık!!" "Vazgeç şu inadından. Sen senin bile değilsin. Benimsin. Ben bencil bir adamım ve seni de aldım!" Umut Saygıner. Aile sevgisine muhtaç olan genç avukat, saçma sapan bir şirketin davasında tanışdığı adamla umulmadı...