Umut Kırıntıları (Askıya Alındı!)

12.x

Biliyormusunuz? Ufak ve çok tatlı olan bir yıldız var. Şu altta. Ona basınca rengi en sevdiğim renk oluyor. Denemelisiniz! :)

 

 

Hiç görmediğim ve sanırım yeni alınan evde geniş bir odayı bana ayırmıştı. Çift kişilik bir yatak gardırop ve makyaj masası beyazlarla kaplı odada hoş duruyordu. İçeride bir kapı daha vardı.

Ve oda sanırım banyoydu. Dün ki olaydan sonra bu eve gelmiş ve Ayhan'ın beni bu odaya getirmesiyle üzerimdeki elbiseyle yatmıştım. Makyajım bozulmuş ve dün özenle yaptığım iflah olmaz siyah kıvırcık saçlarım açılmış omuzlarıma dökülüyordu.

Üzerimdeki elbiseden kurtulma isteğim arttığında beyazlarla kaplı gardıropun kapaklarını ayırmıştım. İçinden rastgele bir tişört ve pantolon alıp elime ilk geçen iç çamaşırları da yatağın üzerine bırakıp banyoya girdim.
Raflarda gördüğüm duş jeli benim kullandığımın aynısıydı. Cildim çok hassastı ve hemen reaksiyon gösterirdi. Hızla duş alıp bulduğum havluyu bedenime beceriksizce sarmalayıp kapıyı açtım.

Soğuk havanın yüzüme çarpmasıyla dudaklarımdaki tebessüm büyük bir hal almıştı.
Yatağın üzerindeki kıyafetleri giymek için havluyu yere bıraktığımda hızla iç çamaşırlarını üzerime geçirmiştim.

Üzerime beceriksizce sardığım havlu ayak diplerimi okşarken bir anda açılan kapı dengemi bozmuştu. Üzerimde ki iç çamaşırlarımla karşımda Ayhan'ı görmemle bağırmam bir olmuştu.

-Çık dışarı gerizekalı.!!

Bir anda üzerime gelip kolumdan tutup beni yatağa savurmuştu. Ne yapıyordu.

-Ayhan kendine gel lütfen. Saçmalama şuan. Ya kime diyorum.

Beni duymazdan gelip karnımın üzerine oturmasıyla acı içinde çığlık attım. Ellerimi kafamın üzerinde birleştirip gömleğinin üzerindeki siyah kravatla ellerimi başlığa bağlamıştı. Ne yani bana tecavüz mü edecekti şimdi? Korkuyla yüzüne bakmaya başladım.

-Noldu.. Çok konuşan karım dilini mi yutmuş? Ha Umut hanım.. Konuşsana hadi.
Sinirle ayaklarımı hareket etmeye başladım. Her ne kadar kucağımda otursa da az çok hareket ediyordu. Son kez var gücümle bedenine vurduğumda hafifçe inleyip ayaklarımı da bağlamıştı. Amacı neydi bunun.

-Ayhan bırak beni lütfen..

Yaklaştıkça kalbim çıkarcasına atıyordu. Yüzümüzün arasında çok az bir mesafe vardı. Elleriyle yüzüme dokunmasıyla kalbimi delik deşen o cümleler dudaklarından dökülmüştü.

-Sevdiğim kadına zorla dokunacak kadar şerefsiz değilim Umut'um..

Ve ardından dudaklarıma mühürlenen dudaklarıyla kendimi zamana bırakmamı anlamıştım.