Biliyormusunuz? Ufak ve çok tatlı olan bir yıldız var. Şu altta. Ona basınca rengi en sevdiğim renk oluyor. Denemelisiniz! :)
Ayhan, Barkın'ın söylediği laftan sonra olduğu yerde kalmıştı. Sırf bir 'canım' kelimesi yüzünden boynundaki atardamar belirginleşmeye başlamıştı. Sıktığı dişlerinden anlaşılabildiği kadar konuştu.
-Umut!! Hemen.Ayağa. Kalkıyorsun!!
Hem yüzüme yumruk atıp hem de emir veriyordu. Yine ne olmuştu buna?!
-Ayhan!! Bana emir vermeyi kes!! Sana o hakkı veren kim acaba?
-Umut!! Sana kalk dedim!
Ani bağırmasıyla irkilmiştim. Şuan Barkın'ın kapısının önünde yere oturmuş vaziyette karşımda 1.90 lık boyuyla karşımda duran Ayhan'ı izliyordum. Kolumun aniden çekilmesiyle Ayhan'ın omuzlarına tutunmak zorunda kalmıştım.
-Ayhan! Bırak beni.. Ne yaptığını sanıyorsun sen!! O sadece yardım etti bana!!
-Umut!! Kes sesini!
-Ayhan bırak diyorum sana!
-Tamam!! Beni zora kullandırmayı seçtin.!
Ne-ne yapıyor.
Ayhanın cebinden beyaz kumaş bir mendil çıkarıp üzerine bir sıvı dökmesiyle gözlerimi olabildiğince açtım.. Ne yani beni bayıltacakmıydı.? Aradan saniyeler geçmeden iğrenç bir koku etrafımı sardı. Yeşil gözlerim karanlıkta bir küçük pasta mumuyla aydınlık yaratmaya başlamıştı.
****
Uzandığım yerden hafifçe doğrulup etrafımda bakınmaya başladım. Tanımadığım bir odada siyahlarla boğuşuyordum. Geniş camlı olmasına rağmen korkutucu ve bir o kadar da kasvetliydi. Yataktan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Beyaz kulpu hafifçe aşağıya doğru indirdim.. Lanet olsun kilitliydi! Bir kaç kez daha deneyip güçsüz yumruklarımı kapıya indirmeye başladım. Galiba 'Müstakbel Kocam' beni bu odaya kilitlemişti. En son yüzüme baktığını hatırlıyorum. Zümrüt yeşili elbisemi.. Elbise!! Fakat şuan üzerimde siyah saten bir gecelik vardı. Elbisemi kim değiştirmişti? Hayır hayır sakın!! Ayhan!!! Kapıya biraz daha sert vurup konuşmaya başladım.
-Kimse yok mu?? Çıkarın beni buradan.. Hey!!! Yardın edin!
Adım sesleri yaklaştıktan sonra bağırmayı kesmiştim. Kapı deliğinde gümüş renkli bir anahtar ucu gördükten sonra beyaz kapı sonuna kadar açıldı. Karşımda siyah tişörtü ve dar pantolonuyla Ayhan duruyordu.
-Günaydın karıcım!!
İmayla söylediği lafı duymazdan gelerek konuşmaya başladım.
-Ya sen nasıl bir insansın! Beni nasıl buraya kilitlersin. Ve üstüne üstlük kıyafetlerimi değiştirmişsin! Hemen elbisemi getiriyorsun ve ben gidiyorum Ayhan!! Hemen!
-Dün görme fırsatı bulduğum o belirgin atardamarları yüzüme doğru atmaya başladığını farketsem bile buruşmuş zeytin andıran Ayhan'a bakmaya devam ettim. Bana biraz daha yaklaşıp konuşmaya başladı.
-Öncelikle benim güzel karıcım.. Ses tonuna dikkat ediyorsun!! Karşında kocan duruyor. Adliyeden arkadaşın Bahar'ı aradım. Raporlusun.. Yani yetişmen gereken dava falan yok!
-Ya sen ne yap-. Ya da dur seni insan yerine koyan kim ki? !
Kapıdan salonu anımsatan yere yürüdüm. Odanın içinde birbirleriyle sohbet eden takım elbiseli adamlar beni gördükten sonra hizaya geçip kafalarını yere eğdiler. Arkamı Ayhan'a bu adamları işaret etmek için döndüğümde sinirden kıpkırmızı olmuş dişlerini kırılırcasına sıkan Ayhan'ı görmemle önümü döndüm. Arkamda bir hareketlilik hissettikten sonra pahalı parfüm kokusu burnumu yakıp geçerken sağ tarafıma dönüp Ayhan'a bakmaya başladım. Belime kolunu atıp beni ters çevirip merdivenlere doğru yürüttü. Yukarıya çıktıktan sonra banyo olarak görebildiğim yere girdik. Belimdeki elini itmemle en az onun kadar sinirli bakmaya başladım. Tam ağzımı açacakken konuşmaya başladı.
-O gecelikle nasıl odadan dışarı çıkarsın.. Bir tek ben kalsam neyse.. Onca adam var lan!
-Nereden bilebilirim kocacım!! Üzerimi değiştiren sendin. Bilmiyordum.
-Bileceksin Umut bileceksin.. Benim kadınım olduğunu, benim olduğunu bileceksin.!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Kırıntıları (Askıya Alındı!)
RomanceBen senin değilim. Anla artık!!" "Vazgeç şu inadından. Sen senin bile değilsin. Benimsin. Ben bencil bir adamım ve seni de aldım!" Umut Saygıner. Aile sevgisine muhtaç olan genç avukat, saçma sapan bir şirketin davasında tanışdığı adamla umulmadı...