Bölüm 4: KIZILBAŞ

408 24 3
                                    

'Hey Kızılbaş! Saçlarını ne ile besliyorsun sen ?' Bir dakika. O bana Kızılbaş mı demişti ? Hemde arkadaşlarının yanında. 2 dakika önce midemde uçuşan inekler ölmüş, yerine goriller oturmuştu! Hem hani kelebeklerin ömrü 1 gündü ! Benim öküzlerime ne oluyor ! Sakin ol Alçin ! Ya da dur, neden sakin olacakmışım ki ! Saçlarımı neyle besliyormuşum soruya bak !

Cesaretimi toplayıp sesin geldiği yöne döndüm. Sahipsiz bakışları benim bakışlarımla buluştu,benim olmasını istediğim bakışları..

'Sende gözlerini bal ile besliyorsun anlaşılan.' deyip göz kırptım. Arkamı dönmemle gülüşme sesleri bahçede patlamıştı. ''Sende gözlerini bal ile besliyorsun anlaşılan.'' Alçin !! Allah belanı vermesin Alçin senin. Ya da versin çünkü bu rezilliği anca ölümün kapatır! Neydi bu şimdi esprimi yapmıştım ! İğrençti Alçin ! Çocuk Allah bilir hakkımda ne düşünüyordu ? Acaba beynimden dumanlar çıkıyor muydu ? Çıkıyorsa da inşallah yanık kokusu yapmıyordur !

Pekala güvenilir alana gelebilmiştim sonunda. Müdürün kapısını tıklatıp içeri girdim.

'Evet'

'Merhaba ben Alçin'

'Evet Alçincim bende seni bekliyordum. Eşit Ağırlıktın dimi ? '

'Evet maalesef.' deyip gülümsedim.

'Eski okulundaki notlarına baktım gayet iyi notların var okulumuz Beyoğlu'nun en güzide okullarındandır. Bu yüzden derslerimiz biraz ağırdır ama notlarına baktığım sorun yaşayacağını düşünmüyorum.' dedi. Evet harika inekler okuluna hoş geldin Alçin. Ben salaklar içinde ki inek öğrenciydim şimdi ise inekler arasında ki salak unvanını alacağımı şimdiden hissediyordum.

Bana sınıfımı ve okulun kurallarından bahsedip odasından postaladı. 11/C ! Ah baba devlet okulu dururken ne koleji ! Bunların İngilizcesi de iyidir şimdi artistler ! Pekala sınıfım 3. kattaydı merdivenlere abanmaya başlasam iyi olur. 1 dakika asansör mü o ?

3. kat ve 11/A 11/B ve işte soldaki en son kapı 11/C !

Ne olur sınıfta boş sıra olsun ne olur ! Ve de mümkünse arkalardan olursa çok makbule geçer. Hem sonradan arkamda ki arkadaşların saçımdan rahatsız olup laf yapmalarını istemiyordum! Ya da dalga geçmelerini diyelim. Kapıdan çekimser olduğumu belli etmeden ( artık ne kadar becerebildiysem) girdim ve hemen şahin gibi avımı aramaya başladım. Sınıf genişti ben kolejim ulan diye bağırıyordu. Sınıfın sağ ve sol tarafında ki sıralar ikişerli, ortada bölüm ise tekli sıralardan oluşuyordu. Hemen tekli sıralara baktım ama hepsinin üstünde kitaplar vardı. Bende duvar tarafında boş olan 3.sırda 2 li masalardan birine yerleştim. Şu anlık en iyi yer burası gözüküyordu.

Zil çalınca yavaş yavaş sınıf dolmaya başlamıştı. Bir koleje göre sınıf sayısı fazlaydı. E tabi Beyoğlu'nun en iyi okulu olunca ! Bu okulda ki bütün erkekler taş gibi mi yoksa 3 yıldır kız lisesinde okumanın çilesini mi çekiyorum ????!!! Her kapıdan gelen beni keserken bir tanesi beni kesmekle kalmayıp yanıma geldi.

'Hey Kızılbaş ' harika adım Özgür sayesinde Kızılbaş a çıkmıştı ! Tam o sırada Özgür girdi sınıfa. Gözleri ile bizim sınıfı tararken bizde duraksadı bir an. Ben de görmemiş gibi yaparak çocuğa dönüp cevap verdim:

'Sınıfta bir hayvan var da ben mi bilmiyorum ?' Bizi dinliyordu bakmasam da anlayabiliyordum.

'Eğer öyleyse senin ile çok iyi anlaşıyordur!

'Hop ağır ol bakalım Kıvırcık ' deyip en karizmatik gülüşünü yolladı bana.

'Arda rahat bırak kızı, her an saçlarından işkence aletlerini çıkartacakmış gibi duruyor' deyip kahkaha atarak sınıftan çıktı ! Allah'ım ben bu kadar dikkat çekecek kadar ne yapmıştım !

BENDE Kİ SEN (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin