Bazen küçük bir çakıl taşı bile, büyük bir volkanın patlaması için yeterlidir..
___
Mutfakta rüzgarın söylediklerinden sonra sessizlik oluştu. Herkes şaşkınlıkla rüzgara ve bana bakıyordu.
Bunu niye söylediki şimdi. Başka söyleyecek cevap yok muydu.
Rüzgarın o esnada çalan telefonu onu bu ortamdan çıkarmıştı, ama ben tezgahın başında öylece kalmıştım.
Rüzgar konuşmak için salona geçerken gözlerim onu takip etti.
Herkes rüzgarın salona gitmesi ile bana bakmaya başladı.Yağmur tavırlı tavırlı yanıma gelip karşımda kaşlarını çatarak dudak büktü.
"birliktesiniz ama biz bilmiyoruz "
Cansu da yağmurun arkasına geçip ona katıldığını belirterek bakmaya başladı.Şimdi ben size ne diyeceğimki, ben bile olanları anlayamadım
İçimden bir çok düşünce geçirirken gözlerimi merte kaydırdım. Mert beni şaşırmıştı, kızlara nazaran o imalı imalı gülüyordu. Sanki beklediği bişeymiş gibi.
Rüzgar mutfağın kapısında göründüğünde gözlerim talhayı buldu. Anlayamadığım bir ifade ile bakıyordu.
Offf,,, bu adam beni ne durumlara düşürüyor sabah sabah..
İçimden rüzgara sistemler etmeye başlamıştım. Rüzgar bana doğru yaklaşıp benim duyabileceğim tonda kulağıma fısıldadı.
"gitmemiz gerekiyor. "
Rüzgara anlamayan gözlerle baktım, çünkü ben hala az önceki olanlarda kalmıştım.
Rüzgar elimdeki masaya koymak için tuttuğum tabaktan salatalık dilimi alıp ağzına attıktan sonra tabağı elimden alıp tezgaha tekrar koydu.
Elimden tutup beni mutfaktan çıkarmaya başladı. O önde ben arkada el ele mutfaktan çıkıp salondaki ceketlerimizi üzerimize aldık..
Evin kapısından çıkıp arkamızı kapattıktan sonra rüzgara bakmaya başladım.
Ben kapının önünde öylece dururken o bahçe kapısına yürümüştü bile. Benim gelmediğimi fark edince arkasına dönüp bana baktı.
"gelmiyor musun, fazla vaktimiz yok"
O olan biteni umursamıyormuş gibiydi, bende şimdilik bu olanları rafa kaldırmayı seçtim ama şimdilik...
Arabaya varıp, yan koltuğuna oturdum. Arabayı çalıştırıp ana yollardan şehrin çıkışına doğru gitmeye başladık.
Arada bir çaktırmadan rüzgara bakıyordum. Gözlerini yola dikmiş düşünceli ama bir o kadarda dikkatli araba kullanıyordu.
Ben yüzümü sağ tarafımdaki camdan dışarıyı izlemeye başladım..
"hiç soru sormadın"
Yüzümü ondan tarafa çevirdiğimde hala yola bakıyordu..
Hiçbir şey söylemeden ona bakmaya başladım. Yoldan kısa bir süre gözlerini çekip bana baktı...
Ne düşündüğümü anlamış olacak ki hafif gülümseyerek yola tekrar odaklandı.
Doğru ben hala sabahki olanlarda kalmıştım. Ama o nasıl bu kadar tepkisiz kalabiliyordu ki..
Yaklaşık yarım saat yolculuğun sonunda bir tarlada bizi bekleyen bir kaç arabanın yanında durdu.
Burası ıssız denebilecek bir yerdi. Arabadan inip yanlarına doğru yürürken bende arabadan inip onu takip ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vitrindeki Yansıma
Teen FictionHayat bir sahneyse, bizde o sahnede Geçmişiyle geleceğiyle rollere sahib insanlarız.... Maskeli baloda yalanların arkasına saklanmış, akan zamanı izliyoruz.. Bir yerlerde bişeylerimi atlıyoruz. Hesaba katmadığımız gülüp geçemeyeceğimiz birşeyle...