Güven, insana huzurun en güzel halini yaşatır...
___
Sokak lambalarının aydınlattığı caddenin ortasında arabayla duruyorduk..
Artık gün doğumuna saatler kalmış, güneş tepenin arkasından ışıldamaya başlamıştı..
Yanımda koltuğa başını yan yaslayıp beni izleyen adama baktım. Yeşil gözleriyle, içimi ısıtırcasına derinlerime bakıyordu.
Dışardaki güneşe baktıktan sonra tekrar ona döndüm.
"gün doğmak üzere"Gülümseyerek onayladı. O gülümsedikçe bende gülümsüyordum.
Rüzgar telefonuna mesaj gelmesiyle eline telefonu alıp, mesajı okumaya başladı. Mesajı okudukça kaşları çatılıyordu. ..
Neler olduğunu merak ediyordum.
"ne oldu "Rüzgar sakince telefonu tekrar cebine attı.
" bişey yok".
İnanmamıştım. Kollarımı bir birine dolayarak, kaşlarımı çattım."beni olaylardan uzak tutmayı düşünmüyorsun değil mi".
Küçük bir kahkaha attı.
"sanki uzak tutabilir mişim gibi"Özgüven patlaması ile gülümseyerek onayladım. İnatçıydım ve o bunu biliyordu.
Gözümle telefonu işaret edip eee der gibi başımı salladım..
Sıkılgan ifade ile nefes alıp konuşmaya başladı.
"adamla ilgili bir iz bulmuş olabiliriz."
Heyecanla
"bu iyi haber değil mi" dedim."belki ama bu adam konusundan bişeyler... " susmuştu..
" seni düşündüren bişeyler var "
Sözlerimi onaylasada bişey demedi. Gerçekten bu iş göründüğü gibi değildi. Bu ölüm ne ilk ne sondu... Bu düşüncelerle ikimizde sessizleşmiştik.
Camdan dışarı, düşünceli gözlerle bakan rüzgara yaklaştım. Bu geceki güzel saatlerin, o katilin yaptıkları ile bitmesini istemiyordum.
Hayatımızı bu kadar yönlendirmemeliydi. Hele benim gibi yönlendirilmeyi sevmeyen bir insan için.
Rüzgarın yanına iyice yaklaşıp kollarımı boynuna doladım. Bu hareketime şaşırmıştı. Kolların arasına alınma sırası ondaydı.
Kollarımı sıkı sıkı sararak, şuanda içinde olduğu durumdan onu biraz oldun çıkarmak istiyordum. Biraz olsun rahatlaması, nefes alması gerekliydi..
Boynunu saran kollarıma bakıp beni kucaklayarak dizlerine oturttu..spor bir arabanın ön koltuğunda kucak kucağa oturuyorduk..
Kollarını belime dolayarak bana sım sıkı sarılmaya başladı. Onu içime alıp saklamak istiyordum. Bu kadar acımasız bir dünyada, tek başına savaşan biriydi o..
Saçlarımın arasına sakladığı başını, boynuma yaklaştırdı. Derin bir nefes aldı. Memnun bir ifade ile mırıldandı.
Saçlarımı koklamış ve kokusunu sevmişti. Başını boynuma dahada yaklaştırarak, boynuma kısa ama bir o kadar da güzel, bir öpücük bıraktı..
Dudaklarını boynumda hissettiğimde nefesim kesilmişti.
Gerçekten inanması zor bişeydi bu. Birisinin yanında kendini bu kadar güvende hissetmek, onun masum bir dokunuşunda kalbinin delice çırpınması...
Boynumdan başını çekmeden konuşmaya başladı.
"çok güzel kokuyorsun "Bu yaşıma kadar bir çok iltifat almıştım. Ama beni bu kadar etkileyen, utandırarak yüzümü kızartan bir söz duymamıştım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vitrindeki Yansıma
Teen FictionHayat bir sahneyse, bizde o sahnede Geçmişiyle geleceğiyle rollere sahib insanlarız.... Maskeli baloda yalanların arkasına saklanmış, akan zamanı izliyoruz.. Bir yerlerde bişeylerimi atlıyoruz. Hesaba katmadığımız gülüp geçemeyeceğimiz birşeyle...