Arkadaşlar bu bölümü bu ne be deyip bırakmayın sonunda nasıl bağlandığını göreceksiniz. Ayrıca hikayenin kapağı için @cadinineskisupurgesi ne çok çok teşekkür ederim.
ALİ İSA
Hayatımın bir yalan üzerine kurulu olduğunu öğrenmemin üstünden sadece birkaç saat geçti.Bu durum nasıl anlatılır, nasıl kabullenilir bilmiyorum.
Herşey bir ay önce hastaneden gelen telefonla başladı. Annem ve babamın trafik kazasında öldüğünü öğrendiğimde tüm dünyanın başıma yıkıldığını düşündüm O zaman daha kötü bir şey yaşayacağım aklıma gelmezdi.
Mezarlık ev arası beş kilometre. Daha önce olsa bu kadar yolu asla yürümem. Ama bir aydır bu yolun sonuna ne zaman gelsem zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordum. Her şey anlamsızdı.Geriye baktığımda anneme çok bağlı değildim.Her zaman aramızda hatrı sayılır bir mesafe vardı. Ona sarıldığımı hatırlamam. Bababmla daha yakındık daha samimi. Arkadaş gibiydik. Buna rağmen annemle kopuktuk. Kardeşim Can ise benim aksime anneme çok düşkündü.Annemde ona. Bu başlarda çok zoruma gitse de sonradan normal gelmeye başladı.
Benim Ali İsa gibi saçma sapan bir ismim varken onun adı Can'dı.Annem ona Can'ım diye seslenirken bana Alii! demekle yetinirdi. Bunları umursamayalı epey zaman oldu. Ben öyle kabullenmiştim artık. Sonuçta annemdi ve ben onu öyle de seviyordum. Ancak babamın yokluğunu çok hissediyordum.
Merdivenleri tırmanıp annemle babamın odasına yetiştiğimde kardeşim yatağın kenarında oturuyordu. Yatağın üstünde saçılmış bir sürü kağıt ve fotoğraf vardı. O elindeki eski kağıdı gözü yaşlı okurken yatağın üzerindeki bir fotoğrafa uzandım. Büyük bir şaşkınlıkla fotoğrafa bakakaldım.Fotoğraftaki kadını tanımıyordum. Ama tıpkı benimkiler gibi masmavi gözlere, siyah kıvır kıvır saçlara ve bembeyaz bir tene sahipti.Omuzumda hissettiğim Can'ın eliyle kendime geldim o fotoğrafa ne kadar baktığımı bilmiyorum. Can önce bana sarıldı sonra demin okuduğu eskimiş mektubu bana uzattı.
OĞLUM;
Belki bu mektup eline hiç geçmeyecek. Geçse dahi hiçbir şey değiştirmeyecek,beni asla affetmeyeceksin.Ama senden isteğim bu mektup eline geçtiyse sonuna kadar oku.
Oğlum.. Ben seni isteyerek bırakmadım. Suçluyum. Ne desen haklısın ama baban seni elimden zorla aldı.Gözyaşı dökmekten başka bir şey gelmedi elimden. Ali İsa'm sen benim kalbimde ki en büyük yarasın.
Sana hamile olduğumu öğrendiğimde nasıl mutlu olduğumu kelimelerle anlatamam. Hem aşkımla evlenecektim. Hem de içimde büyüyen ona ait bir parça vardı. İkimize ait. Ben bu güzel haberi babana vereceğim gün büyük bir heyecanla babanın ofisine gittim.
Baban.. Haluk Kaya.Annen olduğunu sandığın Yeliz Kaya'ya o anda aşkını itiraf etmekle meşguldu. Hiçbirşey söylemeden koşarak ayrıldım oradan. Dünyam başıma yıkılmıştı. O akşam baban beni aradı ve ayrılmak istediğini söyledi.
Ona senden hiç bahsetmedim. Seni benden almasından korktum.Daha sonra o korktuğum gün geldi çattı. Baban seni öğrendi.Bu süreç içerisinde Yeliz'le evlenmişlerdi. Baban seni benden aldı. Yeliz önce seni kabul etmedi ama babana kimse karşı çıkamaz, o sandığından daha güçlü.
Bugün senin ilk yaş günün ama sen bir aydır yanımda değilsin.Yokluğun her zaman canımı yakacak. Şimdiden kokuna hasretim oğlum. Seni özledim, o iri mavi gözlerini özledim. Kapkara kıvır kıvır saçlarını okşamayı özledim gülücüklerini özledim.
Benim ne yaptığımı merak edersen.. Baban beni terkettiğinde sana daha iyi bakabilmek için bana aşık olan bir adamla evlendim. Umut Akın'la. Ama sen yanımda yoksun başka birşeyin önemi yok.Belki beni affetmeyeceksin ama bir gün "Anne" diye bana sarılacağın günü hayal etmeden yapamıyorum. Oğlum inan elimden bir şey gelmiyor. Seni görmeme bile izin vermiyorlar. Beni affet.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARABE
Teen FictionGittikçe o gözlerin esiri oluyor ve bunun için bir şey yapamıyordum.