UZUN BİR VEDADAN SONRA İSTANBUL

270 7 1
                                    

Tokyodaki işi bitmişti.Buraya gelmiş ve yıllarca kurduğu o çocukluk hayalini en sonunda gerçekleştirmişti.O bir Olimpiyat şampiyonuydu artık.Son kez Olimpiyat sahasından çıkıyordu.Ancak bu sefer elinde eldiven,ağzında dişlik yoktu.Tam tersine üstünde ceket,boynunda gıravat ve bir beyefendi gibi yürüyordu.Yanında hocası,etrafında haber spikerleri,çevresinde hayranları,

önünde ise hazır uçağıyla İstanbul'a gidiyordu.Bir hiç olarak gelmiş,bir Olimpiyat Şampiyonu olarak dönüyordu.Uçağa büyük bir kalabalığın uğurlaması ile bindirildiler.Çinlisi,Arabı,Türkü,Avrupalısı hepsi büyük bir sevinçle Doğukan'ı uğurluyordu.O ise büyük bir mutlulukla içten bir el sallamaktan başka bir karşılık veremedi bu mutluluğa.Bu uzun yolculuktan sonra İstanbul'da ki havalimanına vardı. Uçaktan indikten sonra hocası Erol hocayla beraber hazır limuzine bindirildiler.Limuzinle evine kadar götürüldü. Mahalledekilerin hepsi çoluk,çocuk demeden toplanmış,o bir türlü inanmayıp,

dalga geçtikleri şampiyonu bekliyorlardı.Sonra mahalleye siyah bir limuzin geldi.Çok uzun bir arabaydı bu.Mahalledeki çocuklar ilk defa gördükleri bu garip arabanın yanına koştular.Herkes o arabadan çıkacak kişinin kim olduğunu merak etmişlerdi.Sonra limuzinin kapısı birden açıldı.Herkes oraya odaklanmıştı.Bir genç ayağını arabadan dışarı attı,sonra tamamen arabadan dışarı çıktı.Allah aşkına kimdi bu ? Kimse bu kişiyi tanıyamıyordu.Çünkü kafasında 40'lı yılların şapkası vardı.Herkes arasında ''kim bu ?''Diyerek konuşmaya başladı.Bu konuşma yavaş yavaş gürültüye dönüşüyordu.Sonra merak edilen genç şapkasını çıkardı ve eğik olan boynunu kaldırdı.Herkesin yüzü gülmeye başlamıştı,çünkü bu Doğukan'dı.Sonra bütün mahalle biranda elleriyle var gücüyle alkışlar atmaya başlamıştı.Bütün mahalle :

-''En büyük şampiyon sensin,yaşa !!!''Diye haykırıyordu.

Doğukan'ın bir süre yüzü güldü.Kendine övgü yağdıran kalabalığı izledi.Sonra kalabalığa seslenmeye başladı :

-''Benim şimdi bir yere gitmem lazım.Sonra gelip herkese her şeyi anlatacağım.''

Acaba nereye gidecekti ? Tabi ki de babasının yanına.Sonra aceleyle koşarak mezarlığa gitti.Babasının mezarının başına geldi.Şöyle bir baktı tebessüm ederek,ve :

-''Baba ! Ben sözümde durdum.Artık kendi çapımda başarılı bir insan sayılırım.O Olimpiyatları kazandım.Hayalime kavuştum baba.Her şeyi sana borçluyum.

Senin bana güvenin olmasaydı ben oraya gidecek cesareti emin ol bulamazdım.Sana bir kez daha söz veriyorum.Hayatımın son dakikasına kadar hep başarı için çalışacağım.Söz veriyorum.''Dedi inanarak ve hayatının geri kalanı için evine doğru yola çıktı Boksör Çocuk.Bu hikayede inancın,azmin,hırsın ve mücadelenin hayallere olan etkisini anlatmış bulunmaktayım.Unutmayın her insan bir zihniyet,bir başarı makinesidir.Siz siz olun başarı ve azim yolundan asla ayrılmayın.Siz siz olun ne kadar zor duruma düşseniz bile ne kadar yanlış bir yol seçseniz bile asla davanızdan vazgeçmeyin çünkü her yanlış elbet doğruya çevrilebilir.Her insan bir değerdir...

DOĞUKAN ÇELİK - BOKSÖR ÇOCUK



BOKSÖR ÇOCUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin