Son kurşun

Pembe bir Vosvos mu ?

Heralde ilk defa bugün bu kadar hızlı koşmuştu.Kalp atışlarını duyabiliyordu.Saçları rüzgar sayesinde sanki bir filmdeki gibi âdeta dans ediyordu.Hatta onunki danstan çok felaket birşeydi.Merdivenleri ikişer ikişer çıkmaya başladı.Bina 8 katlı ve pek lüks değildi.İyi ki 3.katta oturuyordu.Ve kapının önüne nihayet gelmişti 9 numara...Anahtarlarını gri hırkasının cebinden çıkardı.Fakat sanırım çıkarmasına gerek yoktu,kapı zaten açıktı...Tamaam iki seçenek vardı

1-Hemen oradan en hızlı şekilde ayrılacaktı...
2-İçeri dalıcaktı

Ölme şansı %50

Onun için gayet güvenliydi.Kapıyı büyük bir tekmeyle açtı.Ve karşısında gördüklerine inanamadı.Çünkü evde hiçbir şey görmüyordu.Sanırım iş için aldığı borcu bankaya ödememişti.Evde pek eşyası yoktu.O yüzden endişlenmedi.Tek dolabı kalmıştı .Bu iyiydi,hızlıca eşyalarını dolabındaki bavula attı ve hemen evden çıktı,yolda giderken Berk'in gelmesi iyimi oldu kötümü pek karar veremiyordu.Bir iş üzerindeydi,evet fakat tek başınıza ne kadar kazanabilirsiniz ki...Tekrar bir grup halinde olması sanırım iyi olacaktı.Ve bay Pröf nihayet geliyordu...Woow simsiyah bir Lamborghini.Kendini çok havalı hissediyordu.Arabanın kapısını açtı ve içeri oturdu.

"Senden bunu beklemezdim bay Pröf.Beni bayâ şaşırttın"

Bunu çok havalı bir şekilde söylediğinden emindi.Kafasını öne eğip hafif sırıttı ve

Suratındaki o kendinin beğenmiş tipi görmek için Berk'e baktı.İşte tam o an tokat yemiş gibi oldu.Arabadaki Berk değildi.

"Ç-Çok Çok özür dilerim!!!Sanırım yanlışlık oldu"

Arabanın içindeki farlı biriydi...Adam hafif sırıttı...

"Sorun değil"

Adam gerçekten çok iyi görünüyordu.Nedense takım elbise giymişti sanırım ciddi bir yere gidiyordu.Sanırım inmesi gerekiyordu, evet.Deniz adamı kendi yerine koydu bi an.Çok ciddisin,takım elbiseli ve araban lamborghini,arabana eşofmanlı gri hırkalı ve an itibariyle dilenci gibi görünen biri biniyor.Güldü ve geçti.O anda kornaya basarak bir araba geldi...

Hayır Hayır Hayır...Ne !!! Bir Vosvos mu ? hemde pembe !!! Ve içindeki Pröf

Arabaya koştu ve hızla içeri atladı,Berk gaza bastı...

Ahh 49.Cadde 2-3 aylık bile olsa şirin görünen,hafif alıştığı soğuk cadde...Az kalsın öldüğü cadde...İçinden bunları çok zor söylüyordu,çünkü burayı özlemiyecekti...

Berke baktı,suratında çok aptal bir sinirlenme vardı.Deniz gülmemek için kendini zor tutuyordu pembe bir Vosvos...Pröfle dalga geçmenin tam zamanıydı...

"Pröf yeni arabanla ilgili ne düşünüyorsun.Sanırım şirket seni çok önemsiyor."

"Bir ajan için gayet ideal.Ve yolda giderken osuruk sesi çıkarıyor,çoğu arabalar bunu yapamaz,bilirsin.Bu araba bana kendimi özel hissettiriyor..."

Arabanın içinde Deniz adeta haykırıyordu...Normalde bay Pröf bunu sinirli bir biçimde söylemişti,fakat Denzin gülmesi çok komikti.Adeta cırlıyordu,arada çıkan farklı sesi saymıyordu bile...

Ve sonunda gelmişlerdi.Ölümle burun buruna gelen bir avuç asalağın-kendisi de dahil-toplandığı yer.Çeşitli olaylar,piskopat insanlar,şapşal baskınlar...Ev gibisi yoktu gerçekten...