"Heey bu fena değil ha ? Lanet olsun mükemmel görünüyorum!" Dedi Bay Pröf,mukemmel fiziğini berbat bir biçimde aynaya sürükleyerek.Kim bilir ne giymişti.
"Evet evet" diye onaylıyodu Deniz ona bakmayarak.Gözlerinin kanamasını istemiyordu.Güzel bir kıyafet secmeliydi her ne kadar görev icin ve kiralık olsa bile.Sonuçta çok zengin bebeler burada olucaktı.Biraz dikkat çekmek fena olmazdı.Normal hayatından pek dikkatlerin üstünde olmasını sevmezdi.Fakat bu sefer kurallarını tamamen bozacaktı.
Burada her çeşit ve her yaş için kıyafet vardı çocuklar için minik arı kostümleri,takım elbiseler,bir tür barbie kıyafeti,tüylü atkılar,güneş gözlükleri,tiyatrolar için bin bir çeşit giysiler,aklınıza gelen her şey bu odadaydı,2. el eşyalar tarih kokan elbiseler...burası hoşuna gitmişti Deniz'in.Ve sonunda tam da istediği kıyafeti buldu.
Buraya Emir'in önermesiyle gelmişlerdi.Pek şüphelenmemişti çünkü güzel bir ortama benziyodu sahibi de zaten yaşlı biriydi beyaz sakalı ,saçı sanki bitişik gibiydi ve son günlerde şu gençlerin kullandığı yuvarlak gözlüklerden takıyordu,koca göbeğe sahip bu dedenin kırmızı bir kıyafete,hediye dolu koca bir torbaya ve uçan geyiklere sahip olmaması çok kötüydü.Zararsızdı hemde fazlasıyla.
Gerçi en son bunun bir alt modeli olan ve zararsız görünen bir ihtiyar Berkle kendisini öldürmeye çalışmışdı.
Sağında,kıyafetinin arka kısmına bakmaya çalışırken büyük bir gürültüyle düşen Berk'e baktı.Ne yapıyordu bu ? Bu kadar "Cool" görünümlü biri nasıl bu kadar dengesiz olabilirdi.Bunu sorarken bile Deniz de bir gülümseme oluyordu,o Bay Pröf'ü böyle seviyordu ve değişmesini gerçekten istemiyordu.En yakın dostuydu o...
"Belki sana bir mekan açmalıyız ha?"
"Nee?" dar ve çok eski olan takım elbisenin içinden çok zor konuşuyordu Berk.
"Bu yağmur dansı olayı için."
"Bu özel bi silah anladın mı bu sıradan bir dans değil.Her fizik bu dansı kaldıramaz.Tamam belki kalçayı sallama konusu biraz şey olabilir ama her neyse."
Denizin bakışlarından sonra Bay Pröf kıyafet bakmaya devam etti ve Deniz Emir'i uzun dolaplar arasında gizlice aramaya başladı.Burası güzeldi,biraz labirente benziyordu o yüzden ona yakalanmadan gizlice bakmalıydı bunu neden yapıyordu hiç bir fikri yoktu sadece bir kere ne yaptığı-
"Saklambaç oynadığımızı bilmiyodum."dedi Emir.Tam arkasında belirivermişti.Aah yine şu kızları etkileme bakışı vardı, ve tabiki soru sorarken ki ses tonuyla mükemmel bir gülümseme.
"Saklanmıyodum." dedi Deniz.Tek kaşını kaldırarak.İddalı başlamıştı konuşma.
"Tabi o yüzden başın ufak ve zayıf bedeninden önde takılıyodu."
Ardından Emir'in karnına yumruk yemesiyle öne çökmesi bir oldu.
"Ufak ve zayıf hmm pek sevmedim."dedi Deniz,büyük bir iş başarmışçasına.
Emir kafasını yukarı kaldıramıyordu,hareket edemiyordu ve ses de cikaramiyodu.Sanırım Deniz yanlış yere vurmuştu.
Deniz yüzünün kızardığını hissetti.En son ilk okulda sevdiği çocuğa tekme atıp kaçmaya çalışırken olmuştu bu.Kendini misafir çocuğunu dövmüş ve annesine yakalanmış gibi hissediyordu.
"Hey sen iyimisin ?" Sesi hafif titremişti.Gözle görülebilir tireyen elini Emirin omzuna dokunduğu anda,Emir onu kolundan tutup yere yapıştırdı.
"Ah!Bende bu zeminin neyden yapıldığını incelemek istiyodum."dedi Deniz.Nasıl bu kadar aptalca davranabilirdi.
Emir hafif gülümsedi fakat bu gülümsemenin söyledikleri için olmadığı kesindi.Deniz'in kulağına yavaşça eğildi,sanki kimsenin duymasını istemediği gibi eliyle ağzını siper edip konuştu.
"Sobe."
Uzun bir sessizlik ve bakışmadan sonra;
"Hey hey siz iyimisiniz!"Bir camı olmayan ve yamuk duran güneş gözlüğü,palmiye ağaçlarıyla süslenmiş bir şort,pembe tüylü bir atkı,meksika şapkası ve parmak arası bir terlikle yanlarına gelmişti Bay Pröf.Ardından telaşlı bakışları şaşkınlığa dönüşmüştü.
"Görünüşe göre iyisiniz."Suratında "kanka senin ki geçiyo" gülümsemesi vardı.
"Keşke aynı şeyi senin için de söyleyebilsek."diyor Emir
"Biliyorum bu imkansı ama ona katılıyorum."diyor Deniz ve havada olan kaşlarını indirip bir yandan vücudunu ovarak.Bu arada "söyleyebilsek." ??? Woow.Az önce ne olmuştu?Hadi ama ondan etkilenmemişti.Hayır.Hayır hayır.Çok havalıydı!Hemde kocaman havalıydı!
"Ben ne alacağıma karar verdim hazırsanız çıkalım."dedi Bay Pröf
.Sonunda biri Deniz'in iç sesiyle konuşmasını durdurmuştu"Olur"
"Aynen""Hey yalnız bir saniye bu baloya bu vosvosla gidemeyiz."
Dedi Emir.Az önceki olay unutulmaya çalışılıyor konuşması başlamıştı."Hadi ama ne !"dedi Bay Pröf tek camlı güneş gözlüğünü çıkararak
"Ne yapmayı düşünüyosun baloya giderken vosvosun her yerini kıçını vurup korna calmayi mi.Bu arabayi bu is icin kullanamayiz size benim arabami almamiz gerektigini soylemistim."dedi Emir
"Evet aynen onu yapıcaktım göt beyinli."
"Berbat bi küfürdü."
"Üzgünüm."
"Beyler oluşmuş olan sorunları kenara bırakıp olacak olanlara bakmaya ne dersiniz?Araba kiralayalım derim!"
"Senin amacın ne Deniz,mükemmel derecede ponçik iş yerimizi fazladan masrafa sokup batırmak mı ?" Dedi Bay Pröf
"Ponçik mi ?"
"Evet bu aralar sosyal medyada çok rastlıyorum çok şirin bi kelime!"
"Senin sosyal medya hesabın mı var ?!"
"Elbette."
"Ve beni takip etmiyosun !"
"Oha çok özür dilerim kullanıcı ad-"
"HEY HEY HEY ! " dedi Emir.Bu sohbeti birinin durdurması gerekiyordu.
"Deniz haklı,güzel bir araba kiralamalıyız ve hazırlanmalıyız."
"Saat 17:49"dedi Deniz .
"Yani düz hesaptan 6 tamam " dedi Berk.
"Balo saat 20:00'de 2 saat daha var.Siz akşama hayatta kalabilme ihtimalimiz için bir otel bulun oraya gidin ve hazırlanın,ben de araba bulup bir yerde hazırlanıp sizi saat 19:30 da alırım."
"Güzel"dedi Berk ve Kıyafetini alıp odadan çıktı.
Çıktıktan kısa bir süre sonra;
"Pekâla." dedi Deniz,sonra odadan ayrılmak için arkasını döndü ve ilerlemeye başladı bir süre sonra durdu az önce gördüğü şey neydi ? Arkasını yavaşça döndü ve hızlıca Emir'e yürüyüp çok sert bir yumruk attı.Emir suratına aldığı yumruk nedeniyle geriye doğru bir adım attı.Bu aldığı ikinci darbe oluyordu.Deniz ikincisi için elini kaldırdığı anda Emir tuttu.
"Ne yaptığını sanıyosun sen ! Senin sorunun ne ?"Ağzında ki kanı silmeye bile fırsat bulamamıştı.
"O DAVETİYELERİ NERDEN BULDUN ! "
Arkadaslar bundan sonra Emir karakterinu Jensen Ackles oynayacak.Umarım beğenmişsinizdir 👽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son kurşun
General Fictionİnsanoğlu doğar büyür ve ölür Hayatı değiştirmek sizin elinizde. Şu an o harika yatağınızın üstünde yada sadece bir göz atmak için bu yazıyı okuyor olabilirsiniz... Yada gecenin bir yarısı geçmişinizde yaptığınız hataların değerlendirmesini yapabili...