Emir kapıdan çıktı...Bay Pröf tam kapıda çikolatasıyla bekliyordu.
"Şu çikolatalardan bende istiyorum.Toplantı ânında yiyip değişik sesler çıkardığına göre iyi bir şey olmalı."dedi Emir.
Bay Pröf çok havalı olduğunu düşündüğü bir biçimde...
"Ah!Bunun fiyatı fazla pahalı,eminmisin ?"
"Dostum Lamborghini kullanıyorum.Sandığın kadar zor değil."
Bu lafın kusursuzluğuyla Emir,hafif topuklu olan siyah mat ayakkabılarının sesiyle birlikte üst kata yöneldi ve hemen ardından Deniz toplantı salonundan çıktı.Bay Pröf sinirli bakışlarıyla
"Baksana şu elemanın derdi ne ? Ne sanıyor bu kendini ha?Sanki Everes Dağın'dan yerdeki karıncalara ahmakça gülümsüyor gibi yada sınıfın orta sıralarında oturan 24'lü pastel boyası olan "Cool" çocuk..."
Deniz nediyeceğini bilemeyerek sadece kafasını sallayıp omuzlarını hafif kaldırdı.Merdivenden çıkmaya başladılar
"Bu arada Berk,sende bizimle gelecekmisin?"
"Bilmem,olay yerini görmem lâzım-Gerçi Metin denen mafyamız yerinde duramıyor- siz eziklere yardıma gelebilirim."
"Ezik?"
"Öylesine."
"Tamam."
Ve Bay Bruşuğun imparatorluğunda olan girişe gelmişlerdi.Deniz ve Bay Pröf hazırlanmak için odalarına çıktı.Deniz yanına ufak bir bıçak ve pantolonu için bir silah aldı.Kalın siyah ceketi onu hârika gösteriyordu artık hazırdı.Şuan sadece ufak bir alıştırma yapacaktı.Adamın gideceği yerleri ve planını öğrenecekti o kadar.O yüzden yanına pek silah almadı.Odasında çıktı ve Bay Pröfün kapısını çalacaktı ki âniden kapı açıldı.Pröfün Paltosu olduğundan daha sarkmış görünüyordu.
"Berk paltonda ne var öyle ? Bütün silahlarını yanına mı aldın !"
"H-hayrır sadece ihtiyacım olanları."
"Göster."
Berk paltosunun önünü açtığında av tüfeğinden el bombasına kadar herşey vardı.Deniz kahkahalarını tutamayarak
"Git de şu üstünü boşalt şapşal.Sadece ufak bir rapor vereceğiz."
"Sahimi ? Evvvet !!! ."
Berk tahminen kendi ağırlığı kadar olan silahlardan birazını boşaltırken,suratında adeta zor bir soruyu çözerken zil çalmış olan çocuğun gülümsemesi vardı.İkiside aşağıya indi.Emir onları bekliyordu.
"Benim arabamla gidiyoruz öyle değil mi?"
Deniz O Lamborghiniye tekrar binmek isterdi.Fakar bu,çevre için fazla dikkat çekiciydi.
"Sanırım garajdaki Pembe Vosvosu kullanacağız."
Deniz bunu bir kararlılıkla söyledi ve Bay Pröfde kafasıyla onayladı.Emir şaşırmıştı fakat hiç ses çıkartmadı.
Garaja indiler ve Bay Profün Vosvosuna bindiler.Emir hâriç.O hâla böyle bir arabaya nasıl bineceğini düşünüyordu.Berk kornaya bastı.
"Heeey.Eğer şimdi binmessen bu araba bir balkabağına dönüşebilir prensen acele et !"
Emir arabanın üst kısmını tutup cama hafif eğildi ve gözlerini devirip arabaya bindi...
Gitme zamanıydı.Şimdi bulundukları yerden ayrılıp bir otelde kalacaklardı sonrada bu adamın nerde olduklarını bulacaklardı.İş bu kadar basitti.
"Yola çıkmadan önce sana bir şey sorabilirmiyim acabâ?" dedi Bay Pröf
Emir evet dediğini belirtmek amaçlı kafasını salladı.Emir kadar Deniz de bu soruyu merâk ediyordu...
"İlkokulda 24'lü pastel boya kullandın mı ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son kurşun
General Fictionİnsanoğlu doğar büyür ve ölür Hayatı değiştirmek sizin elinizde. Şu an o harika yatağınızın üstünde yada sadece bir göz atmak için bu yazıyı okuyor olabilirsiniz... Yada gecenin bir yarısı geçmişinizde yaptığınız hataların değerlendirmesini yapabili...