Deniz Kızı

2.5K 127 10
                                    

Arkadaşlar daha çok desteğe ihtiyacımız var. Lütfen vote ve  yorumlarınızı eksik etmeyin ki bu kadar yazdığıma değdiğini bileyim. Sizleri seviyorum Yb' de görüşmek üzere. :-)

Multi' de Deniz var.

Alnımın tutuştuğunu hissediyordum resmen. Dudakları tenime değdiği anda vücudumda şok etkisi yaratmıştı. Ne diyeceğimi, ne yapacağımı kavrayamıyordum. Az önce söylediği sözlerle beni yere yığan, içimi parçalayan çocuk,  şimdi yine ağızdan çıkan birkaç kelime ve bir öpücükle yine herşeyi unutturmuştu bana. Hem kırıp, hem de toparlamayı nasıl becerebiliyordu? Yine kırgındım ama konu 'Ateş' olunca kırılmayı bile seviyordum.

"Gitsem iyi olacak." dedim güçsüz bir ses tonuyla. Yorulmuştum. Eve de geç kalıyordum ve yaşadıklarımı sindirmem gerekiyordu. Önüme kırdığı dizlerini iterek ayağa kalktı. Ben de kalkacakken elini bana uzattı. Önce öp, sonra ellerini uzat. Benim de kalbim var vicdansız!

Uzattığı elini geri çevirmeden tuttum ve yavaşça ayağa kalktım. Kalbim yine ağzımda atıyordu. Bugüne bu kadar heyecan fazlaydı. Hemen ellerimi geri çektim.  Ceketimi bana uzattı. Elime aldığım sırada o da kilitlediği kapıyı açmıştı. Tam dışarı çıkacakken, "O ceketi giyiyorsun!" diye uyardı sert bir tonda. Bana bakmadığı halde ne yaptığımı görüyordu.  "Gerek yok" dedim bende düz bir tonda. "Sana sorduğumu hatırlamıyorum. Hava soğuk giy!" dedi tehditkar bir biçimde. Kiminle konuşup konuşmayacağıma karar veriyordu. Ne giyeceğimi söylüyordu. Bildiğin  'annellik' taslıyordu bana.
Dışarı çıktığımızda "Ben gidiyorum görüşürüz" dedim yüzüne bakmayarak. "Nereye?" diye sorduğunda ona dönerek, "Eve." dediğimde kaşlarını kaldırdı. "Ben bırakırım." dedi ifadesiz ve soğuk bir sesle. Az önceki masum çocuk gitmiş yerine bambaşka biri gelmişti. "Kendim giderim." "Arabaya!" diye emir verdi. Başka zaman olsa dediğini yapmazdım ama öpmüştü beni.

Hissetmiştim artık onu. Vardı ve onun da dediği gibi, 'kalbim onun için deli gibi atıyordu.' Ona doyamamıştım, doyamıyordum. Belki biraz bencilceydi ama benden başkasını görmesin, hep yanımda olsun istiyordum. Ateş Vural'dı ama o ne bekleyebilirdim?.

Arabayı park ettiği yere geldiğimizde, açtığı arabanın onun olabileceğini beklemiyordum. Mercedes-Benz 540K Speizal Roadster'di. Geçen gün internette görmüştüm. Fiyatından ve güzelliğinden dolayı aklımda kalmıştı. Bu kadar zengin miydi? Daha doğrusu kimdi? Sadece adı vardı zaten o da kendisiyle ilgili bildiğim tek şeydi.

Arabayı fazla süzmüş olmalıydım ki " Davetiye mi bekliyorsun?" diye uyarınca bende kapımı açarak bindim. "Evin nerde?" dedi somurtkan bir sesle. "Düz devam et" dedim bende onun sesini taklit ederek. Gözlerini devirdi.

Beni, komşulardan dolayı evin yan sokağında bırakmasını söylemiştim. Sabah Cem'ler kapıya kadar gelmişti. Fakat mahalleliler Melis ve Cem'e alışmışlardı ve onlar annemle çoktan tanışıp kaynaşmışlardı. Hem anneme Ateş'ten bahsetmemiştim daha. Şimdi görse izah edemeyebilirdim. Şansımı zorlamak istemiyordum.

Eve geldiğimde 17,25'ti ve annem çoktan söylenmeye başlamıştı. "Ödüm koptu Deniz. Arıyorum kapalı telefonun. Melis ve Cem'in de aynı şekilde eve de geç kaldın. Bir daha çıkmıyorsun arkadaşların gelsin evde oturun bundan sonra." dedi sinirli bir şekilde. Haklıydı. İtiraz edemezdim merakta bırakmıştım kadını defalarca uyarmasına rağmen. Zaten itiraz etsem bile üstüne bir sürü laf yiyecektim. "Tamam annem sen ne dersen o." dedim şirince gülümseyerek. "Hasta falan mısın kız sen? İtiraz etmedin?" dedi şaşkınca bakarak. Yorgundum ve uyumak istiyordum. "Gayet iyiyim anne suçumun farkındayım sadece." dedim yine aynı şirinlikte 32 dişimi göstererek. Dişlerini göstererek gülen insanları daha içten ve daha samimi buluyordum. Diğerleri biraz yapmacık geliyordu. Ama bir insana ısınmam için sıcak bir gülümsemesi yetiyordu, çünkü gülmeyi seviyordum.

Karanlık AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin