Bölüm 6

2.5K 206 20
                                    

Arkadaslar lutfen yorum ve begenilerinizi eksiltmeyin benim icin cok degerlisiniz.Hepinizi Cook seviyorum. Bana Destek olun lütfen. Görüşmek üzere. :) ♥

Terlemişti. Öyle ki ter yüzünden sanki melodiler eşliğinde dans ederek akıyordu. Yine saçmalıyordum. N'oluyordu bana, ne yapıyordu bu çocuk bana. Ne yaptığını bilmiyorum ama aklımı ele geçiren çok boktan bir duyguyu içime saldığından emindim. Ben iç sesimle cebelleşirken, Ateş bana iyice sokulmuştu, saatlerce hatta günlerce bıkmadan, usanmadan izleyebileceğim o yeşil gözlerini, gözlerimden ayırmıyordu. Ona Bu kadar yakınken nefes bile alamayan beni, öldürmek ister gibi bir hali vardı. Birbirlerini tamamlayan muhteşem kıvrımlı dudaklarını araladı,

" Seni uyardığım halde sınırlarımı zorluyorsun. Bak Deniz üzülen sen olacaksın,"

Adımı ilk kez kullanmıştı ama ömrümün sonuna kadar, bu sesten bu ismi duymak istediğimden emindim.
Ah! Çocuk bana neler söylüyor, iç sesim bana neler söyletiyor, söküp atma gibi bir lüksüm de yoktu o mal sesi. İstemeyerekte olsa onu omuzlarından sert bir şekilde iterek,

"Seni bu kadar korkutan ne Ateş?"

Dedim sessizce ve ürkekçe. Sanki beni kimsenin olmadığı, kimsenin bilmediği bir odada küçücük bir banyoda, bana istediği herşeyi rahatlıkla yapabilecek olan o değilmiş gibi, onu zorlayacak soruyu sordum. Dirseklerimden tutarak beni kendine çekti, korkuyordum.

"Hemen giyin ve defol git buradan, Hemenn!"

Dedi ve beni sertçe duvara ittikten sonra çıktı banyodan. Gözyaşlarıma hakim olamıyordum işte. Kendinden başka kimseyi düşünmeyen bir gerizekalıya takılı kalmıştım, hem de bu kadar kısa bir sürede. Canım öyle yanıyordu ki.

Sanki binlerce cam kırığı aynı anda kalbime saplanıyordu. Hemen giyindim ve banyodan dışarı çıktım. Ateş odada değildi. Zaten beni ağlarken görüp, hakkımda zavallı biriymişim gibi düşünmesini istemezdim. Gerizekalıyım işte az önce beni kovan, benden nefret eden birinin hâla hakkımda ne düşünecegini önemseyecek kadar gerizekalı. Bir daha onunla muhattap dahi olmayacaktım.

Çantamı aldım ve koşarak merdivenlerden yukarı doğru çıkmaya başladım. Hızlı adımlarla etraftaki bakışları ve piçce yorumları aldırmayarak kafeden çıktım. Biri tam o esnada kolumdan çekip beni dar bir girişte duvarla arasına aldı. Kokusundan tanımıştım onu. ne istiyordu hâla benden, yeterince gururumu kırmamış mıydı zaten. Sesimi çıkarmayacaktım çünkü konuşursam ağlayacağımı biliyordum. Kafamı önüme eğmiş bir şekilde öylece duruyordum. Bana yaklaştı. Eliyle çenemi tutarak yüzümü kendine doğru kaldırdı. Ne yapacağını cidden merak ediyordum. Ona baktığımda o muhteşem gözlerine eşlik eden kaşlarını çatmış öylece bana bakıyordu.

"Bak ben yanımda hiçbir kızı bu kadar tutmam. Ve beni durmadan zorluyorsun."

Korkakça bir biçimde, "Seni tanımıyorum bile Ateş, toplasan 5 kere konuşmadık. Sen bana bağırdıkça ben de konuştum. Seni nasıl zorlayabilirim Ateş?" Dedim isyan edercesine. Elindeki sigarasını ağzına koyup derin bir şekilde içine çekip dumanını usulca havaya doğru üfledikten sonra bana baktı ve konuşmaya başladı.

"Sadece konuşmalarınla değil bakışlarınla, hatta hareketlerinle bile yapıyorsun bunu, yapma!"

"Seni rahatsız ettigimin farkında değildim, Özür dilerim, bundan sonra olmaz."
Dedim ağlayarak, bana acıyormuş gibi bakıyordu. Kendimi kimseye ezdirmeyen ben, ilkkez birinin karşısında duramıyordum . Sadece ilkkez birinin beni önemsemesini istemiştim . Ve bunu isterken, onu kendimden nefret ettirmiştim. Zaten o da birini önemseyecek biri değildi. Konuşmadan beni izliyordu. Onu hafifçe ittirerek, önünden geçtim ve koşmaya başladım. Rezilliğin dibine vurmuştum. Eve vardığımda anneme çok yorgun olduğumu ve beni bugünlük rahatsız etmemesini söyledim.
Annem,
"Deniz birşey mi oldu kızım, korkutma beni, sen ağladın mı?, ne bu gözlerinin hali? "
Diye soru yağmuruna başladığında,anneme sarılarak,
"Merak etme annecim, gayet iyiyim sadece bugün fazla ders çalıştık, yorgunum ve sadece uyumak istiyorum müsaadenle." Dedim ve onu öperek direkt odama geçtim. Ateş yüzünden anneme yalan söylemeye de başlamıştım. Farkında olmadan ne çok girmişti hayatıma. Söylediği sözleri düşünerek Uyuyakalmışım.
Sabah uyandığımda annem kahvaltımı hazırlayıp çıkmıştı. İştahım da yoktu. Birşey yemeden masayı topladım. Giyinip evden çıktım. Okula varıncaya kadar Ateşi düşündüm, zaten son bi kaç gündür onu düşünmekten başka bir halta yaramıyordum. Okula varır varmaz müdür odasına gittim. Kapıyı 2 kez tıklattıktan sonra, gayet kibar bir ses tonu içerden, "Gel" diye seslendi. Zarif, genç ve sevecen biriydi müdürümüz. İçeri girdiğim de şoka uğradım. Ateş'te müdürün odasındaydı, gayet rahat bir şekilde.

Karanlık AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin