Yiğit hocalar bir masaya geçip oturdular. Ve evet şimdi benim sipariş almam gerekiyordu. Rahat görünmeye çalışarak masalarına doğru ilerledim. Bir şey hakkında konuşup gülüyorlardı. Ben yanlarına gidince Yiğit hoca şaşırdı. Ben Yiğit hocaya bakmamaya çalışarak "buyrun ne alırdınız?" diye sordum. Kadın sıcak bir gülümsemeyle bana baktı ve "ben bir sıcak çikolata alim" dedi. Yiğit hocaya döndüm ve "siz?" deyince bir anda irkildi. Sonra da "ben ne?" diye sordu şaşkınca. İçimden bu haline gülmek gelse de "siz ne alırdınız?" diye muzipçe sordum. O da "aynısından" dedi. Hemen yanlarından ayrıldım ve siparişleri hazırlayıp masaya geri döndüm. Ben bardakları masaya bırakırken Yiğit hoca sadece beni izliyordu. "Afiyet olsun" dedim ve onların yanından uzaklaştım. Ben Hakan' ın yanına geldiğimde "bir sorun mu var?" dedi. Ona dönüp "y-yoo, neden ki?" diye sordum. "Hiç, sadece kıpkırmızı olmuşsun da ondan sordum" dedi. Ben de "yok ya, ilk günüm ya ondandır" dedim. Ben diğer müşterilerle ilgilenirken de Yiğit hoca sürekli beni izliyordu. En sonunda hesabı istediler. Hemen götürüp masalarına bıraktım. Hesabı ödediler ve gitmek için kalktılar. Kapıdan çıkarken Yiğit hoca dönüp son kez baktı ve gitti. Ben de kapanan kapıya öylece bakıyordum ve bir yandan da o kadının kim olduğunu aşırı derecede merak ediyordum. Kim olduğunu bilmiyorum ama çok genç ve çok güzel birisiydi. Hemen kendimi toparlayıp işime geri döndüm....
İşten çıkış saatimiz 20:00'dı. Ve evet şu an paydos. Çantamı alıp Cihan abi ve Hakan' la vedalaşıp kafeden çıktım. Açıkçası biraz korkuyordum. Çünkü hava kararmıştı ve buralar pek de tekin gözükmüyordu. Hemen durağa doğru koşmaya başladım. Durağa geldikten bi 5 dk sonra otobüsüm geldi ve hemen bindim. Nihayet ineceğim durağa geldiğinde indim ve eve doğru yürümeye başladım. Evin önüne geldiğimde anahtarımı çıkartıp kapıyı açtım ve eve girdim. Biraz acıkmıştım. Hemen mutfağa girdim. Çok yorgun olduğumdan, çabucak yiyip uyumak istiyordum. Ve bunun için de kolay bişey yapmalıydım. Hah buldum makarna. Hemen suyu koydum. Su kaynayınca içine makarnayı boşalttım. Makarnayı yaptıktan sonra oturup bi güzel karnımı doyurdum. Çıkan kirlileri de hemen elde yıkadım ve uyumak için odama gittim. Dolaptan geceliklerimi alıp giydim sonra da yorganımı kaldırıp altına girdim. O kadar yorgundum ki gözlerim daha fazla açık kalamdı ve kendimi uykunun kollarına teslim ettim...
Sabah çalan alarmın sesiyle uyandım. Yatağımdan kalkıp banyoya girdim. Elimi, yüzümü yıkayıp dişlerimi de fırçaladıktan sonra çıktım. Odama girip dolaptan okul formamı alıp giydim. Saçlarımı yine açık bıraktım. Telefonumu ve okul çantamı da alıp evden çıktım. Otobüs durağına geldiğimde otobüsüm de gelmişti zaten. Hemen binip arkaya doğru ilerledim. İneceğim durağa geldiğinde indim ve okula doğru yürüdüm. Okul bahçesine girdiğimde Yiğit hoca da arabasından iniyordu. Beni görünce durdu ve gülümsedi. Bende gülümseyerek karşılık verdim. Ben ona yetişince benimle birlikte yürümeye başladı. "Orada mı çalışıyorsun?" deyince önce boş boş baktım. Sonra neyi kast ettiğini anladım ve "evet, dün başladım" dedim. "Dün demişken, dün seni okulda göremedim! Neden gelmedin?" diye sordu. Durdum ve konuşmaya başladım. "A-annemi toprağa verdik" dedim titreyen sesimle. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Önce o yeşil gözleri kocaman açıldı sonra da mahçup bi şekilde baktı ve "ben çok özür dilerim. Yani şey başın sağolsun" dedi. "Önemli değil. Nerden bilebilirdiniz ki" dedim. "Artık babanla tek i yaşıycaksınız?" deyince kafamı eğdim ve "babamı ben 1. sınıfa giderken bir iş kazası yüzünden kaybetmiştim zaten" dedim. "B-ben cidden çok özür dilerim" dedi. Tekrar kafamı kaldırıp baktığımda cidden üzgün görümüyordu. "Sorun değil" dedim. Tam bir iki adım atmıştık ki yine durdu ve bana döndü. "Ne yani, şimdi sen yalnız mı yaşıyorsun?" dedi tek kaşını kaldırarak. "Evet, bu yüzden de kendime bir iş buldum. Anlayacağınız artık hem çalışmak hem de okumak zorundayım" dedim. "Anladım" dedi ve yürümeye devam ettik. O öğretmenler odasına gitti, ben de sınıfıma. Sınıfa girdiğimde gözüm Ece'yi aradı ama yoktu. Geç kalmıştır diye düşünüp sırama doğru ilerlemeye başladım. Ben oturup dinlenirken kapıdan nefes nefese giren Ece' yi gördüm. Sıraya gelip oturduktan sonra "ne oldu, ne bu hal?" dedim gülerek. "Sorma yaa, alarmın sesinin duymamışım. Ben de geç kalıcam korkusuyla koştura koştura geldim. Off yaa çok yoruldum!" dedi. Onun bu halleri çok komiğime gitmişti. Gülmeden edemedim. Bana döndü ve "neye gülüyorsun sen bakim!" dedi. Ciddi gibi olmaya çalışması daha çok komiğime gitmişti ve iyice gülmeme sebep oluyordu. Sonunda o da dayanamayıp benimle birlikte gülmeye başladı. Hoca derse girdiğinde ikimiz de susup derse odaklandık. Ders bittiğinde Ece su almak için kantine gitmişti, ben de onu bahçede bekliyeceğimi söyleyip bahçeye çıkmıştım. Boş bir banka oturup Ece' yi beklemeye başladım. Tam o sırada da Ece koşturarak yanıma geldi ve oturdu. "Aylin! Çok önemli birşey öğrendim" dedi. "Ne oldu?" dedim o da "şu geçen gün sana sevgilimsin diyen Mert varya!" dedi "eee ne olmuş ona?" dedim merakla. "İşte o arkadaşlarıyla iddaya girmiş, senin üzerine" dediğinde kocaman olmuş gözlerimle Ece' ye bakıyordum. "Ne iddası?" dedim. "Seninle sevgili olabilme iddası. Eğer sen onun teklifini kabul etseydin kazanacaktı. Ama kabul etmediğin için dolayısıyla kaybetti. Sınıflarının önünden geçerken senin ismini duyunca durup dinledim. Sınıfta sadece Mert ve çetesi vardı. İdda' dan bahsediyorlardı" dedi. Gözlerim mümkünmüş gibi daha da büyüdü. İnanamıyorum. Benim üzerime iddaya girmiş pislik. O an resmen kan beynime sıçradı. Ellerim çoktan yumruk haline gelmişti bile. Gidip o çocuğu dövmek istiyordum. Ben tam ayağa kalkmak için harekete geçmişken Ece beni kolumdan tutup durdurdu ve konuştu "Aylin, farkındayım sinirlisin ama sakin olmaya çalış. Bak madem o senin üzerine iddaya girdi biz de onu rezil edelim" dedi. Ben anlamamış bi şekilde suratına baktım ve "nasıl yani?" diye de sordum. Canım kardeşim hin bir gülüş sundu ve "benim bir planım var" dedi.....
Evet arkadaşlar bu sefer çok bekletmeden yeni bölüm getirdim. Umarım beğenirsiniz. Vote ve Yorumlara göre diğer bölümü de yayımlıycam. Hepnizi çok SEVİYORUMM...... :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖĞRETMENİM
Novela JuvenilHayat bazen çok acımasız olabiliyor.Ama bir anda karşınıza öyle birisini çıkarıyor ki bütün hayatınız değişiyor. Peki bu kişinin hem karanlık bir mafya hem de sizin öğretmeniniz olması acaba nasıl sonuçlara yol açacak. Hadi bunu hep beraber görelim...