12. BÖLÜM - GEÇMİŞ

2.1K 248 187
                                    

Merhaba arkadaşlar umarım bu bölümü beğenirsiniz biraz geçmiş dolu bir bölüm. :) Ayrıca ipuçları ile dolu. Cuma günü yeni bölüm yayınlamama ihtimalim var ama daha belli değil. Bitirirsem yayınlayacağım.

🎧Ludovico Einaudi - Life

                  

Bayan Felix'in elleri bağlanmıştı. Sırılsıklam duruyordu karşısında. Ateş yakmasın diye su dökmüşlerdi başından aşağı. O sırada kapıda kara bir adam belirdi. Şaşalı otları ile giriş yapmış kızını gördüğü gibi boynuna atlamıştı.

-        İfe sana bir şey oldu diye çok korktum! Seni o kadar özledim ki.

-        Bende seni özledim baba.

Adam hiç bu söze takılmamıştı bu sefer.

-        Seni zorla tuttular değil mi?

Sinirli bir şekilde Bayan Felix'e dönmüştü. O sırada Marcus kapıdan girmiş, annesini öyle görünce çok sinirlenmişti. Ellerinden büyük kırmızı alev topu oluştu.

-        HAYIR MARCUS DUR!

İfe Marcus'u sinirli görünce hemen atlamıştı. Marcus duraksadı ve içinde isyan duygusu onu yönetircesine bağırdı.

-        Annemi bırakın!

İfe, Marcus onaylarcasına kafasını sallayarak Otto'ya döndü.

-        Evet baba Bayan Felix'i bırakın. Onlar bana yardım ettiler.

-        Nasıl yardım ettiler?

-        Yemekler verdiler sıcak bir yatacak yer... Yaramı bile iyileştirdiler.

Yarası hakkındaki gerçek ne kadar farklı olsa da babasının Bayan Felix'i bırakmasını istiyordu.

-        İfe yaralandın mı?

-        Evet ama Marcus beni buraya kadar getirdi.

Otto Marcus'a baktıktan sonra adamlarına döndü. Kafasını sallayınca adamlar kadındaki ipleri çözüp serbest bıraktılar. Marcus hemen annesine sarılıp adamlardan uzak bir yere gördü. İfe kafasını kaldırdı.

-        Ulu Otto ile yalnız konuşmak istiyorum.

Adamlar hemen kapıdan çıktılar. İfe Marcus'a baktı. Marcus sert bir şekilde kafasını çevirdikten sonra annesini tutup odadan çıkardı. Şimdi babası ile yalnızdı.

-        Her şey geçti İfe. Artık eve gidiyoruz.

-        Hayır baba. Üzgünüm ki seninle gelemem. Kendim hakkımda gerçekleri öğrenmen gerekiyor.

-        Annen İfe. O bir cadıydı. Tıpkı senin gibi. Toprağı kontrol edebiliyordu. Sana daha önce söylemem gerekiyordu ama bana sende böyle bir özellik olmadığı söylendi. Yarım kan hiçbir şekilde cadı yapmazmış. Gene insan olurmuşsun ama olmadın. Başka bir gerçek yok kızım. Annen çok güçlüydü. Sende öylesin. Bunların hepsini atlatacağız.

-        Hayır ben annem kadar güçlü değilim. Olmadım! O kontrol edebiliyor. Ben edemiyorum.

Ses telleri sanki boğazında düğümlenmiş, konuşmasını engelliyordu. Annesini görmese bile ona karşı büyük bir sevgisi vardı ve bunca yıl ondan yoksun olmak onu büyük bir hüzne boğmuştu. Yanında olsaydı belki her şey düzelebilirdi. Otto hemen kızını kolları ile sarmaladı.

-        Ne demek güçlü değilim! Sen hem annen gibi hem de büyük annen gibi güçlüsün! Biliyor musun? Büyük annen bizim kabilemizi kurdu ve halkının Reisi oldu. Tıpkı benden sonra senin Reis olacağın gibi.

FARKLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin