Ashton arabama bindi. "Flora'nın evine gidelim. Ona bir şey yapmışlar mı bakalım?"
Kafamı salladım ve direksiyonu çevirdim. Camdan dışarı bakarak sürmeye devam ettim.
"Siktimin herifi!"
Kaşlarımı çattım. Ashton ağzındaki lolipopu çıkarttı ve heyecanla bağırdı. Ashton kolumdan çekiştirdi. "Yavaşla."
Arabayı ileride durdurdum. Onların arabası ile bizim kızların arabalarını gördüm. Flora, korku ile Cassandra'nın yanına sinmişti. Cassandra ise... Ah, gerçekten bu kız bela için yaşıyordu. Arabadan indim.
"Ashton beyzbol sopasını al."
Onların yanına ilerlerken, Cassandra konuştu.
"Michael, yazacağım tek şey boş beynini saklamaya yönelik yaptığın zorbalıklar olacak."
Ah işte benim kızım! Rahat bir şekilde bu sözleri söylerken, Michael daha da deliye döndü. Onların yanına yaklaştık.
"Eğer bunu yaparsan, seni öyle bir sike-"
Gülerek bağırdım. "Eğer o kelimenin devamını getirirsen, o küçük ağzının her bir santimetresini annen bile gördüğü zaman utanacağı; kalıcı izler bırakırım."
Cassandra ile Flora aynı zamanda arkalarını döndü. Gözlerimi kısarak, Cassandra'ya doğru yürümeye başladım. Cassandra dağınık saçlarını arkaya attı ve ellerini arka cebine sıkıştırdı. Sanki karşımda durabilecekmiş gibi duruşunu dikleştirdi. Fazla cesur.
Gözlerimi Cassandra'dan ayırmadan Michael'a doğru bağırdım. "Dün Cassandra'ya bağırdığını duydum."
Ashton yanıma doğru gelirken, ağzında lolipop ile güldü. Gözlerimi sonunda Cassandra'dan ayırdım.Michael'a döndüm. "Ve şimdi arka sokakta sıkıştırıyorsun. Ovv ne kadar da sevimli."
Michael'a doğru yürüdüm ve öne doğru eğildim. "Lütfen bana öyle bir şey söyle ki, yüzünü dağatayım."
Michael, Flora'ya baktı. Fakat Flora'dan ümidi kesmeliydi. Onu elimden kimse alamazdı. Flora ne Michael'ın ne de Luke'undu. Artık Ashton onu hayatına alacaktı. Ashton, Flora'ya bir şeyler fısıldarken, Cassandra yanıma geldi.
Göz ucu ile ona baktım. O ise bir lider gibi Michael'a bakıyordu. Tıpkı benim gibi, acıma yoktu. Cassandra ile ben bile oynamaya cesaret edemezdim. Michael düzgün bir cümle kuramıyor, Luke bir aptal gibi etrafa bakıyordu. Hummer'ın içinde olan arkadaşları, komik ki bize görünmemek için uğraşıyorlardı.
"B...Ben"
Derin bir nefes aldım. "Ah, bu beni, seni dövmem için tahrik etti."
Ashton beyzbol sopasını bana fırlattı. Cassandra'nın önünde tutarak, avucumda sabitledim. Sadece üç adım attım ve gerilmeden sopayı yüzüne indirdim. Yere yığıldı. Aslında onu dövmek istemiyordum ama içerek iki kızı sıkıştırmak, avucumu kaşındırdı. Elbette Cassandra ona haddini bildirirdi fakat erkeklere güven olmaz. Ben sadece Michael'ı uyarıyordum.
Kahkaha atarak kafamı Michael'ın yerde yatan bedeninden kaldırdım. Ashton, Luke'u halletmek için geldi. Sopayı arkamda tutarak, Cassandra'ya döndüm. Soğuk kanlılıkla beni izliyordu. Gözlerimi Flora'ya çevirdim. O ise gözlerini kapatıyor, daha başka yerlere bakıyordu. Kaşlarımı çatarak Cassandra'ya baktım. Bu kız ne olmuştu böyle?
"Yanlış anlama Cassandra, sana benden başkası bulaşamaz."
Kaşlarını kaldırdı. "Umarım bir gün, biri sana yeri öptürür."
Tanrım, onu buraya kurtarmaya geliyorum ve bana laf sokmaktan eksik kalmıyor. "Lütfen bunu sen yap."
Ona göz kırptım. O ise gözlerini devirdi. Yine. Michael kafasını yerden kaldırmak üzereyken, beyzbol sopasının ucu ile kafasını yere tekrar koydum. "Hayır ahbap, sen sadece yer ile öpüşebilirsin."
Cassandra arkamdan mırıldandı. "İğrençsin."
Gülümsedim. Ashton Luke'a yumruk attıktan sonra, Flora'nın yanına gitti. Ben de Cassandra'ya baktım.
"Teşekkür etmeyecek misin?"
Güldü. "Tanrım, birkaç kişinin yüzünü patlattın; teşekkür ederim."
Gülümsedim o ise gözlerini devirerek arabasına doğru yürüdü. Gülümseyerek, onun arkasından baktım. Bilerek kalçasını daha iddialı sallıyordu. Onu izlediğimi biliyordu. Omzunun hizasından bana bakarak konuştu.
"Sadece bakarsın Hood."
Bu beni işte daha çok güldürdü. Kahkaha atarak geriye doğru gittim. "Bakmıyorum."
"Kalçamdan bahsettiğimi hemen anladın ama."
Cassandra benim için fazla zekiydi. Suçlu gibi ellerimi havaya kaldırdım. "Şu anda hevesimi kırdın."
Arabanın kapısını açmadan önce gözlerini kısarak bana baktı. "Tacizlik için mi?"
"Daha çok-"
"Sapıklık."
Gözlerimi devirdim. "Seninle yarışamam."
Göz kırptı. "İyi seçim Hood. Benimle oynanmaz."
Olduğum yerde çivilendim. Bu kız tamamen beni etkileyecek kelimeler söylüyordu. Ah ne aptallık ama! Cassandra...
Onu tanımlayacak hiçbir kelime bilmiyorum çünkü bu yeni Cassandra'yı tanımıyorum. Hem de hiç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cassandra & Calum
FanficSenden nefret ediyorum, seni seviyorum. *P.S; Flora'nın yan kitabıdır* @itscoolhood for you babe