"Biraz geç kalacağım, çocuklar uyumamak için diretiyor. Sen kızları evden al."
Kafamı salladım daha sonra sözlü olarak ifade ettim. "Zaten almaya gidiyordum."
"Tamam, görüşürüz."
Telefonu kapattıktan sonra kalçamı hafif kaldırıp ön cebime telefonu sıkıştırdım. Direksiyonu Flora'nın evinin olduğu sokağa çevirdim. Derin bir nefes aldım ve arabayı evinin önünde durdurdum. Emniyet kemerini çıkarttım. Arabadan inerken dar pantolonumun üzerine giydiğim beyaz gömleği düzeltmeye başladım. Yıllar sonra gömlek giymiştim. Evlerinin kapısına yürürken kafamı yavaşça kaldırdım.
Cassandra kıvırcık saçları ile karşımda duruyordu. Hafif eğilip dizlerinin üzerine çorabını çekmeye başladı. Ellerimi gömleğimden çekerken onu izlemeye başladım. Üzerinde sadece tişört vardı. Platformlu botları ile oldukça seksiydi. Tanrım, nasıl etkileyeceğini biliyordu.
Kafasını kaldırması ile gözlerimiz buluştu. İlk başımı yavaşça eğdim ve bunu neden yaptığımı anlayamadığım için tekrar ona baktım. Gözlerimi Flora'ya çevirdim. O da Cassandra'dan farklı değildi. Kesinlikle Ashton, Flora'yı böyle gördüğünde delirecekti.
"Bu insanları cehenneme götürecek bir kostüm, amaç insanları korkutmak olmalıydı."
Cassandra bana bir adım attığında kokusunu içime çektim. "80'ler de mi?"
Gözlerimi kıstım. "Her şeye de cevabın var."
Gözlerimi ondan alamıyordum. Normalde bu gibi durumlarda Cassandra soğuk kanlı gibi durmaya çalışırdı ama bacaklarının titrediğini görebiliyordum. Bu elbiseyi giymeden önce milyon defa düşünmüş olabilirdi. Eski Cassandra yanımda bir anlığına belirdi ve gülümsedim. Ve elbette benim onunla geleceğimi biliyordu.
Cassandra ve benim aramda bir şey vardı. Bir türlü kopamıyorduk ama beraber olunca birbirimizi yakıyorduk. Onu utandırmamak için onun hakkında konuşmadım.
"Benim mesleğim bu." diyerek durumu biraz da olsa düzeltmeye çalıştı.
"Haydi sizi balo salonuna bırakayım."
Direksiyona doğru yürürken, Cassandra bana seslendi. "Bana iyi davranmaya mı karar verdin?"
Kaşlarını kaldırarak ön koltuğun kapısını açtı. "Ya da bir şey istiyorsun."
Geceyi onunla geçirip geçirmediğimi merak ediyordu. Bunu açık bir şey söylerse, bana karşı yenilgeye uğrayacağı için dolaylı bir şekilde soruyordu.
"Hayır bu gece değil Cass. Bu gece sadece senin eşin olmak istiyorum."
Cassandra gülmek üzereyken dudaklarını yaladı. Yoksa hoşuna mı gitmişti? Gerçekten olabilir miydi? "Üzgünüm Calum, yanımda iyi durmuyorsun."
Saçlarını savurarak arabanın içine girerken gözlerimi devirdim. Gerçekten güçlü durmak için elinden geleni yapıyordu. "Bu kibir vücunda sudan daha fazla yer kaplıyor."
Flora bana bakarak güldü. "Duymasın."
İkimiz de aynı anda arabaya binerken, güldük. Arabaya binip emniyet kemerimi taktım. Cassandra bacak bacak üztüne attı ve aşırı kıvırcık saçlarını yüzünden çekmeye çalıştı. Dikiz aynasından Flora'ya baktım. Sola bakarak düşünüyordu. Muhtemelen, Ashton'ın arabada olmamasına anlam veremiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cassandra & Calum
FanfictionSenden nefret ediyorum, seni seviyorum. *P.S; Flora'nın yan kitabıdır* @itscoolhood for you babe