14

4.1K 301 66
                                    

Cassandra

Luke'un boş ingilizce sınıfındaki bağırışını dinledim.

"Beni korkutamazsın!"

Calum sakin bir şekilde konuşuyordu. "Otur dedim."

Derin nefes aldım ve taba renginde olan topuklu botlarımı zemine bastırarak kapıyı açtım. Sınıfın kapısını açtığım anda bir sessizlik oldu. Calum, öğretmen masasında ayaklarını uzatmış yatar pozisyonda duruyordu. Luke beni gördüğü zaman yerine yalpalayarak oturdu. Kapıyı sertçe kapattım. Omzumdaki çantayı çıkarttım ve masanın üzerine koydum.

"Hiç gelmeyeceksin sandım."

"Birkaç işimi hallediyordum."

Calum kafasını salladı ve bakışlarını tekrar Luke'a çevirdi. Bir tane sandalye aldım ve arkamdan sürüklemeye başladım. Sınıfın içindeki bu gıcırtı, içimi gıdıklıyordu. Sandalyeyi ters koydum bacaklarımı açarak ters şekilde oturdum. Kollarımı sandalyenin arkasına koydum ve Luke'a baktım.

"İstediğin kişiyle oyna Luke. İstediğin kişinin arkasından iş çevir. İstediğin kişi ayakta uyut ama beni, asla salak yerine koyma."

O an bir sertçe yutkundu. Derin bir nefes aldım. "Sen hayatımda gördüğüm en acınası aşıksın."

Gözlerini kaldırdı ve bana baktı. "Amacın Flora'yı her şeyden uzaklaştırmaktı sanırım, değil mi? Ailesine mektup ve birkaç fotoğraf göndererek aklında bunlar vardı. Ne sanıyordun? Ailesi Flora'nın bağımlı olduğunu öğrenecek, Ashton'dan bilecek. Daha sonra Flora'yı Ashton ile görüştürmeyecekler falan mı sanıyordun?"

Sinirle sandalyeden kalktım. Luke ellerini masanın üzerinde kenetlemişti. Birden bağırdım ve sandalyeyi sınıfın diğer ucuna fırlattım. Luke ellerini kulaklarına götürdü ve kafasını masaya yaklaştırarak korktuğunu belli etti. Ama ben korku ile beslenirdim.

"O gün Floraların evlerinde olmasaydım ne olacağını söyleyim mi sana? Flora sana gelmeyecekti. Ailesi belki çok üzülürdü ama Flora asla sana gelmezdi. " Ellerini masanın üzerine koydum.

"Sen Flora'ya hiçbir sikim iyilik yapmadın. Ona zarar verdin Luke. O kız şu an çiçeklerini takmıyorsa hepsi senin yüzünden."

Birden ağlamaya başladı. Kafasını tuttum. Gözleri kıpkırmızıydı. "Senin hayatını şu an yok edebilirim."

Arka cebimden, çıkarttığım resimleri önüne attım. Önemli olan uyuşturucu alması değildi, Luke'un uyuşturucu sattığını resimlemekti. Luke korkuyla fotoğraflara baktı. "Bunları, nasıl-"

"Sana, benimle oynama dedim Luke."

Yaşlı gözleriyle bana baktı. Gülümsedim. "Ama şanslısın ki, bugün merhametli günümdeyim Luke."

Arkamı dönüp Calum'a doğru yürümeye başladım. Calum dudaklarını hareket ettirdi.

"Yalan."

Gülümsedim. Daha sonra ciddiyetimi tekrar sağlayarak masaya kalçamı dayadım. "Eğer senden istediğim şeyi yaparsan, her şeyi unuturum. Ne kadar iyi bir düşman olsam da, o kadar iyi bir dostta olurum."

Cassandra & CalumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin