Cassandra
Eve geldiğimde yine üzerimde desenli uzun eteğim hiç sevmediğim sarı kazağım vardı. Saçlarımı yukarıdan topladım. Evim kapısında durdum ve dudaklarımı eledim. Tanrım, ona böylesine sahip olduğumu bilmek bile yüce bir şeydi.
Anahtarı deliğe sokup çevirdim. Kapı açıldığında beceriksizce topuzumun arasından kaçan saçlarımı kulağımın arkasına ittim.
"Eve geldim." diye seslendim.
Kafamı kaldırdığımda annem ve babamı karşımda gördüm. İncil'in yanında duran bilgisayarım ve koltuğun altına attığım kitaplarımı gördüm. Masanın altında dar jeanlerimi açık kıyafetlerim vardı. Hepsini bir bavula koymuşlardı. Kaşlarımı çatarak onlara baktım.
"Neler oluyor?"
Annem ellerini göğüsünde birleştirdi. "Bunları açıklamak ister misin?"
Kızgınlıkla kapıyı kapattım. "Odamı mı karıştırdınız?"
Babam sert bir şekilde sesimi bastırdı. "Sen bunları nasıl alırsın?"
Kaşlarımı çattım. "Ne?"
Babam kızgınlıkla masanın yanından çıktı. "Calum Thomas Hood ile gecenin bir vakti dolaşmalar. Calum ile şehrin dışındaki barın önünde öpüşmüşsün. Üniversite partilerine kısa eteklerle gitmişsin. Seni kiliseye gelen liseli öğrencilere tanıttığım zaman Cassandra demem onları yere çiviliyor. Sen ne yaptığını sanıyorsun?"
O an utandım. İki hayat yaşıyordum. Evden çıktığım anda başka biri oluyordum. Ailemin yolda göreceği zaman tanımadığı biri oluyordum. Annem üzüntüyle konuştu.
"Bu ailemize nasıl sıfatlar getiriyor biliyor musun?"
Ellerimi önümde birleştirdim. Annem hızlıca bana doğru geldi. "Tövbe et Cassandra."
Kollarımı o kadar sıkı tuttu ki korktum. Hızlıca ondan kurtulmaya çalıştım. "Anne,"
Annem delirmişcesine kolumu sıkmaya başladı. "Ruhunu temizlemeliyiz. Günah çıkartmalıyız. O herif sana dokunduysa zevk aldığın kadar acı çekmelisin Cassandra!"
Gözlerimden istemsizce gözyaşı döküldü. "Anne, saçmalama."
"Lanetli bir bedenle yaşayamazsın. Ne kadar ileri gitti? Sana nasıl dokundu?"
Annem kolumu acıyana kadar sıktı. Ve ağlayarak onun kollarından kurtuldum. Annemden korkmuştum. O gözlerindeki 'her şeyi yaparım' büyüsü beni korkutmaya yeterdi. "Bırak! Bırak beni!"
Babam hızlıca kapıya koştu. Kapıyı kilitledi. Ağlayarak etrafa bakındım. Annem çantamı almaya çalıştı. Onu ittirdim. "Dokunma bana!"
"Cassandra senin iyiliğini düşünüyoruz. Liseden alacağım seni İsa kampına gideceksin."
Korkuyla aileme baktım. "İstemiyorum!"
"Sen günahkâr oluyorsun Cassandra!"
Çıldırmış gibi bağırdım. "Ben siz olmak istemiyorum. Sizin gibi asla dinime bağlı olmayacağım. Ben sizin istediğiniz gibi yaşayamam."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cassandra & Calum
Fiksi PenggemarSenden nefret ediyorum, seni seviyorum. *P.S; Flora'nın yan kitabıdır* @itscoolhood for you babe