9

4.2K 367 64
                                    

Parmaklıklar arkasında dururken, Cassandra bacaklarını öne doğru uzattı. Kafamı duvara yasladım ve insanların bizim önümüzünden geçip işlerinenasıl koştuklarını izledim. Şu anda Cassandra ile aynı hücredeydim.

"Üzgünüm."

Cassandra kafasını kaldırdı. "Ne için?"

"Başını derde sokup duruyorum. Seni hücreye sokmak istemezdim."

Omuz silkti. "Eğer başımın belaya girmemesini isteseydim, koşardım."

Onun dağınık saçlarına baktım. "Gerçekten, neden koşmadın?"

Kafasını bana doğru çevirdiğinde, göz göze geldik. "Çünkü seni yalnız bırakamazdım."

Beğenmişlikle ona baktım. Cassandra'ya insanlar sürtük, iğrenç gibi kelimeler kullanabilirdi ama kimsenin onun gibi bir arkadaşı yoktu. Cassandra eğer kız arkadaşım olsaydı, gözüm kapalı güvenirdim. Aldatmak gibi bir şeyi benim için yapmama ihtimalini bırak sadece kendine yakıştırmayacağı için yapmayı aklından geçirmezdi. Cassandra'yı aslında tek başına gecenin bir vakti de dışarı da gönderebilirim, o on beş erkeğe bedeldi. Belki işte yanına beyzbol sopası almasını isterdim. Geri kalanını o hallederdi.

Ellerimi saçlarıma geçirdim. Ben, paramı ödeyip buradan çıkardım ama Cassandra burada kalacaktı.

"Kefalet için biri lazım. Yanımda para yok."

Cassandra ellerini yüzüne kapattı. "Lanet olsun."

Ayağa kalktım ve demirlere doğru yürüdüm. Ellerimi demirlere dolarken, işlemiş demir elimi kaşındırdı. "Telefon hakkımı kullanmak istiyorum."

Görevli bir polis canı sıkkın bir şekilde kalktı ve hücrenin kapısını açtı. Göbeğinin altında duran pantolonu çektikten hemen sonra bana yol açtı. Oradaki telefonlardan birini alarak kulağıma götürdüm. Metal tuşlara basarken, dişlerimi ısırdım. Telefon açılana kadar ne söyleyeceğimi bilmiyordum.

"Alo, anne?"

"Calum?"

Derin bir nefes aldım ve elimi duvara koydum. "Senden yardım istiyorum."

Birkaç saniye sessizlik oldu. "Benden mi?"

Dudaklarımı yaladım ve zorlukla konuştum. "Evet."

Evet, tam şöyle oldu. On sekiz yaşıma geldiğim anda evden siktir olup gittim. Ev ziyaretlerine bile gitmiyordum. Çünkü babam çok baskıcı bir insandı ve bundan nefret ediyordum. Eğer o evde kalsaydım beni zorlayacaktı. Tamam belki ben de zor bir insanım ama iki zor insanın da aynı evde yaşaması saçmalık.

Babam beni hep parası ile korkuturdu. Lise hayatımdan beri, Ashton ile çalışıp para biriktirdim. Üniversite için geleceğim için. Çünkü babama muhtaç yaşamayacaktım ama şu an, Cassandra için onlara ihtiyacım vardı.

"Bir sorun mu var?"

"Anne Sidney'e gelir misiniz? Bir de yanınıza biraz para alır mısınız?"

Cassandra'nın yan komşusunun arabasını tamir edeyeceğimizi söyleyerek Cassandra'nın ailesini aramamaları için ikna ettik, ama her şekilde kefaleti ödemek için birine ihtiyacımız vardı.

Cassandra & CalumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin