Cassandra & Calum

10

Gözlerimi açtığımda aşağıda takırtı sesleri vardı. Burnumun üzerindeki kaşıntıyı kesmek için sol elimi, bastırdım ve sürttüm. Sağ tarafa doğru döndüğümde, kulaklarıma dolan ses beni daha çok aptallaştırdı. Cassandra bir şeyler mırıldıyor, ayaklarını oynatıyordu. Ben bir günahı izler gibi, gizlice gözlerimi onun üzerinde gezdiriyordum. Jeanini yukarı daha çok çekti ve kalçasını tam olarak o an görmüş oldum. Bana arkası dönüktü.

Sütyen askısını kapatacak kadar uzunlukta olan saçlarını sağa sola savurdu. Yatağımdan kazağını aldı ve üstüne geçirdi. Bana doğru döndüğünde, hızlıca gözlerimi kapattım ve uyuyor gibi görünmeye çalıştım.

"Bu kadar ahlaksız biri olduğunu bilmiyordum Hood."

Yakalanmış gibi birden koltuktan fırladım. Cassandra dağınık saçlarını toplarken gülümsedi. Hızlıca ayağa kalktım.

"Öyle bir şey yapmadığımı sen de çok iyi biliyorsun Cass."

Ve o kraliçe Cass oldu. Benim olduğum yere doğru geldi. Gözlerini benim üzerimde gezdirdi ve fısıldadı. O an bir yerlerde, kalbimin delicesine attığını hissettim.

"Beni kandırma Hood."

Annemin aşağıdan gelen sesi ile Cassandra etkisini benden çekti.

"Haydi gelin!"

Cassandra salınarak aşağıya doğru inerken, nefesimi sertçe verdim ve uyuduğu yatağa baktım. Yavaşça yatağıma yaklaştım. Yastığıma dökülen saçlara baktım. Kokusunu uzaktan alıyordum. Yatağın üzerinde bıraktığı tişörtümü oldum. Tişörtü bile onun tenine dokunmuştu. Ona benden ulaşmıştı.

Eskiden nefret ettiğin kızı nasıl şindi arzulayabiliyorsun? Nasıl her şey bu kadar çabuk değişebiliyor? Ve seni adım atmaya korkutan şey ise, seni senin gördüğün gibi görmemesi.

Cassandra, benim ona baktığım gibi bakmıyor. Bana eski Cassandra'yı bir saatliğine gösteriyor ve benimle oynuyor. Bunları bile bile katlanıyorum, devam ediyorum. Ondan büyüğüm ama beni zekası ile alt ediyor.

Gözlerimi kapattım ve elimdeki tişörtün üstündeki kokusu içime çektim. Ciğerlerim acıdı.

Yıllardır sigara içen biri gibi öksürmek istedim.

Kanserin son evresi gibi ölmek istedim.

Buna neden devam ediyorum bilmiyorum. Bana acı verdiğini biliyorum. İnadına devam etmek, beni sevebileceğine inanmam istiyorum. Onu elde etme hırsı ile doluyorum. Kokusunu bedenimden ayırırken, gözlerimi yavaşça açtım.

O esna da Mali odamın kapısında beliriyor ve soyunuyormuş gibi yaparak, onu inandırmaya çalışıyorum.

"Babam arabanı getirmiş."

"İyi."

Omuz silkerek odama girdi. Hızlıca eşofmanımı ve tişörtümğ odanın bir tarafına attım. Dün giydiğim kıyafetleri koltuğun yanından alarak giymeye başladım.

"Neden geldin?"

"Hapishaneye girdim. Annemler beni çıkarttı."

Mali ellerini göğüslerinde birleştirdi. "Gidecek misin?"

Kemerimi takarken, iç çektim. "Elbette. Sizinle asla yaşamam."

Mali odamın kapısını sertçe kapattığında, kavga edeceğimizi anladım. Gözlerimi devirerek yerden kafamı kaldırdım. Hızlıca, tişörtümü aldım ve üzerime geçirdim.