Cassandra meraklı bir şekilde araba camından dışarı baktı. Burasının ikinci evimin olduğunu biliyordu.
"Apartmana mı geldik?"
"Hayır garaja."
Kaşlarını çattı. Arabayı apartman önüne park ettikten sonra ikimiz de aynı anda kapılarımızı açtık. Cassandra gözlerini apartmanda gezdirdi. Garaj aradığını biliyordum. Saçımı düzelttikten sonra Cassandra'ya baktım. Masum bir şekilde yanıma geldiğinde, elimi beline yerleştirdim ve yürümeye başladım.
Apartman garajını satın almıştım. Bu nedenle her şeyi gelip buraya koyuyordum. Derin bir nefes aldıktan sonra asansörün kapısı açıldı. Cassandra göreceklerinden habersiz bir şekilde kafasını kaldırdı. Etraf karanlık olduğu için bir adım atmaya korktu. Onun belinden tutup ilerlettim. Asansörden çıktıktan sonra yandaki ışığa basarak tüm garajı aydınlattım.
''Calum burası bir- Aman Tanrım!''
Cassandra, arabama baktı. Cassandra'dan önce en büyük mal varlığımdı. Cassandra parmağını arabamda gezdirirken bana baktı. Parmağımı dudağımda gezdirdim.
Onu şu an, tam burada istiyordum.
Dikkatimi toplamak için nefes aldım. "Şuradaki masada bilgisayar var. Dolabın içinde ses kayıt ciyazları, kulaklıklar var. Kesinlikle hoşuna gidecektir."
Kıkırdadı. Dudağımı yaladım. Bilgisayara eğilirken yeniden konuştu. "Biliyor musun, bu aralar tehlikeli oyuncaklara merak saldım."
Görmek istediği şeyi çok iyi biliyordum.
Arabanın yanında olan dolabı açtım. Sonuçta babam dövüş yerini işletiyordu günde, bir eli geçecek şekilde sorunlu tipler geliyordu. Babamla liseden beri konuşmasam bile oraya göz kulak oluyordum. Babamdan gizli.
Cassandra yanıma geldi ve bıçak setime, kelebeklere, demirden yapılmış parmaklıklara baktı.
"Silah kullanmıyor musun?"
"Asla."
Cassandra gözlerini bana çevirdi. "Neden diye soru sormamda mahsur var mı?"
Ona doğru döndüm. "Çünkü dövüşmeyi biliyorum. "
Gülümsedi. Sigaramı cebimden çıkartıp dudaklarıma yerleştirirken yeniden konuştu. "Bana da öğretir misin?"
Gözlerimi yavaşça kaldırdım. Tanrım! Kalçasını arabama dayadı ve istekli bir şekilde baktı. "Detaylı bir şekilde."
"Cassandra, bir adamın başına gelebilecek en tehlikeli ve en şanslı şeysin."
Gülümsedi. "Kadınlar tehlikelidir Hood."
Nefes alarak, onun kalçasına dokundum. "Bu seni arzulayışımı açıklıyor."
Dudaklarıma doğru yaklaştı. Tişörtümü parmaklarıyla tuttu ve ona bir adım attım.
"Geç kalıyoruz gidelim."
Dudaklarımdan uzaklaştı ve kıkırdaması ile arabaya doğru yürüdü.
"Çok pis oynuyorsun Cassandra."
&
Roseline ve Hank kardeşler her zaman kumurhaneye uğrarlardı. Cassandra planı anladığını ve iyi bir şekilde oynayacağını söylemişti. Cassandra'nın bu oyunun üstesinden gelebileceğini sanmıyordum. Suçluluk çekiyorum çünkü oldukça tehlikeli kişilere bulaştırmıştım.
Dudaklarımı yaladım. Kumarhanenin girişine geldim. Görevliler beni gördüklerinde hızlıca perdeyi açtılar. Kafam ile selam verdim. Elimi takımımın cebine sıkıştırdım. Kendimden emin adımlarla merdivenden inmeye başladım. Her yer ışık doluydu. Güzel kadınlar ve havada uçuşan para kokusu vardı. Kravatımı düzelttim duruşumu bozmadım. Biraz daha olgun görünmek uğruna saçlarımı üçe vurmuştum. Cassandra, gördüğünde küçük dilini yutacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cassandra & Calum
Fiksi PenggemarSenden nefret ediyorum, seni seviyorum. *P.S; Flora'nın yan kitabıdır* @itscoolhood for you babe