"SD" - 4

504 12 5
                                    

Kızın dediği şey üzerine duraksamıştım. Daha ilk kez gördüğüm bu kız beni neden eve almalıydı ki? Acaba ona güvenmelimiydim? Tabii ki hayır. Arkamı döndüğümde Poyraz'ın kızın yanında olduğunu gördüm. Bana;

-"Neden olmasın?" dedi. Off, birde bunla uğraş şimdi.
-"Hayır Poyraz." Poyraz bir bana birde kıza baktı ve;
-"Sana kolay gelsin. Ben onunlayım." dedi alayla. Güldüm. Belki de kalabilirdik. Sırıtarak;
-"Off, tamam." dedim.

*********

Eve vardığımızda, tek katlı bir villa olduğunu fark etmiştim. Gayet modern ve şık bir tasarıma sahip olan bu ev, aynı zamanda bir havuza da sahipti. Ben kendi kafamda evi değerlendirirken kız ise kapı kilidine anahtarı sokuyordu. Anahtar dönerek kapıyı açtığı sırada tuhaf şeyler sezmiştim. Burada başka birinin daha kokusu vardı. Kızın önüne geçerek durdurdum.

"Dur, burada başka biri var." dedim. Kız güldü ve;

"Ha, sen Ecrin'den bahsediyorsun galiba." dedi. Ardından yukarı katlara bağırdı;

"Ecrin. Ecrin. Gel, yeni misafirlerimiz var." Yaklaşık 2-3 dakika sonra biri merdivenlerden aşağı inmeye başladı. Çok güzel bir kız karşıladı bizi. İlk olarak Poyraz'ın elini sıktı. Ardından benim yanıma gelerek benim elimi sıktı. Elimi sıkarken gözlerine baktım. çöldeki su gibi, yıldızsız bir gündeki tek yıldız gibiydi. Gözlerinde kaybolmak istiyordum. O eşsiz gözlere sonsuza kadar bakmak.

Ben bunları düşünürken Poyraz kolumu sıktı. Kulağıma yaklaşarak ;

"Kanka, ağzının salyaları akıyor." dedi. Hemen kendime gelerek kızın elini bıraktım.

"Tanıştığımıza memnun oldum Ecrin Hanım." dediğim sırada Ecrin güldü;

"Ne oldu?" dedim.

"Ah, sadece bana Ecrin de." dedi. Poyraz durumdan yararlanmaya çalışarak bizi bu eve getiren kıza dönerek sordu;

"Peki, senin adın ne?" kız gülerek cevap verdi;

"Adım, Çisem." dedi. Poyraz ona ağzının suları akarak bakıyordu. Az önce Poyraz'ın bana yaptığı gibi bende onun kolunu sıktım. Hemen durumu anlayarak toparlandı. Kızlar bize dönerek sordu;

"Peki beyler, sizin adınız ne?" Poyraz kızlara;

"Adım Poyraz." dedi. Sıranın bana geldiğini anladığım anda;

"Bende Barbaros." dedim. Ecrin;

"Barbaros, güzel isimmiş." dedi. Çisem ellerini birbirlerine vurarak;

"Madem tanıştık, artık oturalım." dedi. Hepimiz başımızı olumlu anlamda salladık ve oturduk. Bakalım burası nasıldı?

2 HAFTA SONRA

Saklanacak yer bulmalıydım, hemen. Her ne kadar delta bir kurt adam da olsam, anne baba telaşı her zaman oluyordu. Kızların anne ve babaları geliyordu. Şu anda. Kapının önünde. Bizde Poyraz'la saklanacak yer arıyorduk. Normalde benim fikrim camdan atlayarak kaçmaktı. Ama kızlar camın kırılmasının daha çok ilgi çekeceğimizi düşündüler. Bunları düşünürken aklıma bir şey tak etmişti.

"Alt kattaki havuz?" Poyraz bana döndü ve;

"Hı?" dedi. Sevinçle;

"Alt kattaki havuz!" dedim. Poyaz durumu yeni farketmiş olmalı ki bana çok garip bir şekilde baktı. Ardından ikimiz de asansöre koşmaya başladık. Kızlar o kadar zengindi ki özel asansörle alt kat yaptırmışlardı. Alt katta da ev gibi bir şey vardı, birde havuz. Asansör geldiğinde içine girdik ve -1 katına bastık. Asansörün kapısı açıldığında hızla koşarak havuza gittik. Havuz buz gibiydi. Poyraz'a döndüm ve;

"Fire in the Hole!" (Y.N : Counter Strikeciler Anladı.) dedim ve gülerek suyun içine atladım. Kurt olduğum için akciğerlerim kendini aşırı hızlı yeniliyordu. Akciğer yenilendikçe de oksijenim artıyordu. Bu yolla suyun altında saatlerce durabilirdim. Poyraz'da aynı şekilde. Şu anda tek sorun: suyun soğuk olmasıydı. Ah, neyse bu durumada alışırdım galiba. Sanırsam.

7 GÜN SONRA

Sonunda Ecrin ve Çisem'in ebeveynlerinin gittiğini öğrendikten sonra eve doğru yürümeye başladım. Tabiki de günlerdir havuzun içinde değildim. Ebeveynlerinin kalacağını anladığım an havuzdan dışarı çıkıp evden ayrılmıştım. 7 gündür dışarıda uyuyordum. Poyraz da öyle. Evin kapısına vardığımda arkamda Poyraz belirdi. Poyraza dönüp bir bakış attıktan sonra zile bastım. Yaklaşık 30 saniye içinde kapı açılmıştı. Ecrin karşıladı bizi;

"Kusura bakmayın, geçin şöyle." dedi. Poyrazla kafamızı sallayarak önemli değil dedik. İçeri geçtik. Hava kararmıştı. Hiç koltuğa oturmadan;

"Size kolay gelsin, çok yorgunum. Ben hemen yatmaya gidiyorum." dedim. Onlarda kafalarını salladılar. Yukarı, odama çıktım. Yatağımın içine girdim ve gözlerimi kapayarak uykunun beni teslim almasını bekledim...

Ecrin'in Ağzından

Barbaros yatmaya gittiğinde arkasından bakakalmıştım. Ona söylemem gereken birşey vardı. Artık ona duygularımı açıp aşkımı söyleyecektim. Artık bu yarına kalmıştı. Poyraz ve Çisem'e dönüp;

"Benim de uykum var, hadi size iyi eğlenceler." diyerek uyumaya çıktım.

Poyraz'ın Ağzından

Çisem'e baktığımda yanakları kızarmıştı. Utanıyordu, ama neyden? Sanki ona olan aşkımı söyleyeceğimi biliyordu. Ama olmazdı ya öyle şey dimi? Çisem e döndüm. Onla aynı anda;

"Sana birşey söylemem lazım." dedik. Çisem'e;

"İlk önce sen söyle." dedim. Çisem kafasını hayır anlamında sallayarak;

"Hayır, sen söyle." dedi. Israr ettim. Sonunda kabullendi.;

"Bak Poyraz, bilmiyorum yani, benden soğuyabilirsin ama ben seni seviyorum Poyraz." dedi. Şok olmuştum. Oda beni seviyordu. Çisem'e;

"Ben seni sevmiyorum Çisem." dedim. Yüzü asılmıştı. Gülerek;

"Ben sana aşığım." dedim. Gülerek yanıma yaklaştı. Bende ona yaklaştım ve öpüşmeye başladık...

Barbaros'un Ağzından

Duyduğum seslerle kafamı kaldırdım. Çisem ve Poyraz birbirlerine olan aşklarını itiraf etmişlerdi. Sanırım, sıra bendeydi. Odadan çıkarak Ecrin'in odasına döndüm. İçeri girdiğimde oda benim gibi uyanıktı. Derin bir nefes alarak;

"Ecrin, ben seni seviyorum." Dedim. Ecrin ilk şaşırsada gülerek;

"Bende seni." dedi. Öpüştük ve o gece birlikte uyuduk...

Son DeltaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin