Haftalardır yaptığımız aramalar sonucunda hiçbir şey yoktu. Ne Ecrin, ne de onun hakkında en ufak bir haber. Neden bu kara talih bizi bulmuştu, bilmiyordum. Zaten hayatımın cehenneme dönüşeceği kaderimi lanet olasıca bir delta olarak yaşayacağıma karar verildikten sonra anlaşılmıştı. Bunları evde, odada kendi başıma düşünüyordum. Dışarıyı izleyerek.
Odaya Poyraz girdi.
Pardon, girdi mi demiştim? Kapıyı kırdı.
"Ne var lan gerizekalı ?" dedim sakince.
"Barbaros, kanka Ecrin'in olabilme olasılığı olan bir yer bulduk." dedi. Hızla
"Ne ?!" diye bağırdım. Poyraz'ın yakasına yapıştım.
"Nerde lan, çabuk söyle !" diye bağırdım.
"Söylememe gerek yok. Çünkü araba hazır." dedi. Evden hızla çıktım. Arabaya baktığımda normal bir arabaydı. Ne çok hızlı, ne de çok yavaş olanlarından.
"Benim daha iyi bir fikrim var." dedim. Cebimden çıkardığım anahtarla garajın kapısını açtım. Duran Porsche'ye bakarken;
"Gidiyoruz." dedim.
Adrese vardığımızda büyük ve eski bu binanın ayin tarzı bir şeyler için yapılmış olabileceğini düşündüm. Ama düşüncelerimden hızla sıyrılarak kapıyı bir tekme ile parçalara ayırdım. İçeride Assasin'ler gibi giyinmiş insanlar gördüm. Tek fark, onların kıyafetlerinin siyah olmasıydı. Bu kıyafetli kişiler değişik sembollerin çizilmiş olduğu bir dairenin etrafındaydılar. Ortalarında ise, Ecrin vardı.
Hızla ileriye atıldığım sırada önüme çıkan garip bir yaratık bir şeyler mırıldanmaya başladı. Vücuduma giren acıyla yere yığıldım. Arkama baktığımda Poyraz ve Mina'nın da aynı durum içerisinde olduğunu farkettim. Arkadaki ayinciler ise garip sözler söylemeye başladılar. Ecrin ortada çığlıklar atıyor, Tırnakları ile yüzünü çiziyordu. Kendimi zorlayıp ayağa kalkmaya çalışıyordum. Ama büyü gittikçe şiddetleniyor, geri yere düşüyordum.
Bir anda ayinciler durdu. Ecrin'in etrafında siyah şeyler dönmeye başladı. O siyah şeylerden bir tanesi Ecrin'in ağzından içeri girdi. Ecrin bir anda ayağa kalktı. Gözleri, gecenin karanlığından bile daha siyaha dönmüştü. İçimdeki kurt, Emir ise Ecrin'e saldırmak için çırpınıyordu.
"Barbaros, o artık Ecrin değil! Kendine gelmelisin. O, o artık kehanetlerde yazan Canavar. Onu sadece SON DELTA durdurabilir. Yani sen. Bu senin kaderinde var Barbaros!!"
Emir'in sözlerini işittikten sonra Ecrin'de bir değişme oldu. Siyah ve dev gibi bir Canavara dönüştü. Biz hariç odadaki herkes diz çöktü. Ayincilerden bir tanesi;
"Efendim, delta burada." dedi. Canavar sanki yerimi biliyormuş gibi bana döndü. Gözlerimi karartıp kükremeye başladım. Oda bana kükredi. Birbirimize doğru koşmaya başladık. Havaya zıplayıp kafasına pençemi geçirmeye çalıştım. Bileğimden yakalayıp beni duvara fırlattı. Ayağa kalktım. Sırıttım. Ardından tekrar kükreyip üzerine sıçradım. Beni bir daha havada tutacağı sırada suratına tekme atarak bunu yapmasını engelledim. Ama hızlıca toparlanıp beni tutup kolonlara fırlattı. Kolonlar kırıldığı sırada tüm bina sallanmaya ve yıkılmaya başladı. Canavar geri insana dönüştüğünde artık Ecrin değildi. Bir erkeğe dönüşmüştü. O sırada ben olayın getirdiği adrenalinle ileri fırlayıp Mina ve Poyraz'ı alarak dışarı çıktım. Canavar ise, ortalıktan kaybolmuştu. Tüm ayinciler kaçmıyor, adeta ölmeyi bekliyorlardı. İçeri gidip bir tane ayinciyi dışarı çıkarmayı başarmıştım. Ardından tüm bina yıkıldı ve diğerleri öldü. Kurtardığım ayinci ise;
"Artık kurtuluşunuz yok, Canavar geri döndü." diyerek hayata veda etti. Ardından Poyraz, Mina ve ben hızla oradan uzaklaşıp eve gittik. Yolda gözlerimden yaşlar akıyordu. Ecrin, her şeyime rağmen, üzerimdeki bu lanete rağmen beni bırakmayan kadın ölmüştü. O anda yemin etmiştim, Canavarı Öldüreceğime...
Emir'e sordum;
"Canavar benden kat be kat daha güçlü. Onu nasıl yeneceğim?" Emir cevap verdi;
"Her ne kadar güçlü olsan da hala eğitimsizsin Barbaros. Kendine bir boy bulmalsın.
"Boy derken? Boylar çok eski Türkler zamanlarında değiller miydi?"
"Hayır, günümüzde hala kurt boyları bulunmakta. İşte senin şu anki amacın onlardan birini bulmak ve sürünle birlikte katılmak. Zaten seni gören ilk boy delta olduğun için kabul eder."
"İyi ama, ben nasıl boy bulacağım?"
"Sadece gözlerini kapat ve odaklan, kurt bünyen kendisi halleder."
Poyraz ve Mina'ya dönerek;
"Beni ne olursa olsun takip edin." dedim. Poyraz;
"Ne oldu ki?" dedi.
"Uzun hikaye, az önce Emir'le konuştum. Siz sadece peşimden gelin, sonra anlatırım." dedim. Kafalarını olumlu anlamda salladılar. Gözlerimi kapattım ve odaklanmaya başladım. Ormanın ortalarında olan çok garip bir şey hissediyordum. Hızla oraya koşmaya başladım. Ormanın içine girdiğimde gittikçe yaklaşıyordu. Umarım Poyraz ve Mina arkamdadır diye düşündüm içimden.
En sonunda geldiğimi anlayınca gözlerimi açtım. Açtığım gibi her yeri kurtlar sardı. Alfa öne çıkarak;
"Buraya gelmeye nasıl cürret edersiniz!" diyerek üzerime atladı.
"Dur! Amacımız kavga değil." dedim. Ama beni dinlemedi. İçimde zaten Canavar'a karşı olan öfkeyle birlikte;
"Öyle olsun bakalım." dedim ve boynumu kütürderek Alfanın üzerine koştum. Alfanın bana savurduğu pençenin altından kaydım ve ardından sırtına tekme attım. Alfa ileri uçtu, ama kendini hızla toparladı. Dönüp üzerime doğru koştu. Kaçacağım sırada pençelerini karnımdan içime geçirdi. Ardından beni yere vurup pençelerini içime sokup sokup çıkarmaya başladı. Mina çığlık atarak ağlamaya başladı. Poyraz ise kavgaya müdahale etmeye kalkıştı. Ama 3 beta onu yere yatırıp tekmelemeye başladılar. Benim ise gözlerim kararıyordu. Ölümüm soğukluğunu hissettim. Ama durakladım;
Eğer ben ölürsem, her şey biter. Canavar'ı kimse durduramaz. Ecrin'in intikamını kimse alamaz. diye geçirdim içimden. Kendimi toparladım. Alfaya bir yumruk attım. İleri uçtu. Hızla ayağa kalktım. Ama çok hızlıydım. Alfa bana pençe atmaya çalıştı. Eğilerek pençesinden kurtularak karnına bir yumruk geçirdim. Bir pençe daha denedi, bu sefer kolumu öne atarak pençesini havada durdurdum. Ardından Alfaya kafa attım. Alfayı tutarak havaya kaldırıp ağaca attım. Üzerine hızla koşup bir tekme geçirdim. O sırada betalar Poyraz'ı tekmeliyorlardı. Betaların yanına hızla gittim. Birinin ayağını tutarak ayağını kırdım. Diğer ikisinin kafalarını tutarak birbirine vurdum. Üçüde bayıldı. Etrafımızdaki betalar ise benden korkuyorlardı. Alfa
"Nasıl bu kadar güçlü olabilirsin? Bir alfaya karşı." dedi. Deniz mavisi gözlerimi alfaya çevirdim. Gözlerime siyahlığın hakim olmasına izin vererek;
"Çünkü ben SON DELTAYIM." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Delta
WerewolfYıllarca kurt adamların üç evresi çocuklara anlatıldı. Alfa, Beta ve Omega. Ama bir tür daha vardı. Nesilleri yok eden, kaosu getiren. Tanrıların bile korkusuydu o nesil. Delta. Bu türden kurtlar dünyaya 100 yıldan bile uzun bir sürede gelirdi. Ben...