"SD" - 9

199 6 1
                                    

Gözlerimi açtığım anda şok oldum. Alfa yerde güçsüzce yatıyordu. Sürüsüde kaçmıştı. Ne yani? Şimdi az önce gördüklerimin hepsi sadece anlamsız bir hayal miydi? Arkama döndüğüm anda gözüm Ecrin'e ilişti. Bana korkuyla bakıyordu. Hem yanıma gelmeye can atıyor, hemde benden korkuyordu. Yanına yaklaşmaya çalıştım. Birkaç adım yaklaştığımda oda geri gitti.

"Ne oldu?" diye sordum. Poyraz yanıma gelerek;

"Dostum, iyi olduğuna emin misin? Çünkü az önce yaptıkların.. Sadece insanlar için değil tüm doğaüstü varlıklar sınıfı için inanılmazdı." dedi.

"Ne yaptım ben?" diye sordum. Derin bir nefes alarak cevap verdi;

"Alfa seni yenmişti. Seni öldürmek için bir pençe atmıştı, senin ölmediğini görünce bir pençe daha attı ama sen ölmedin. Hala yaşıyordun. Alfa buna sinirlenerek daha çok pençe saplamaya başladı sana. En sonunda tüm gücüyle pençeler atıyordu. Ama sen ölmüyordun. Tam alfa tüm gücü ve öfkesiyle pençesini sana geçireceği sırada gözlerin geceden bile karanlık bir renge dönüştü. Ama sadece göz bebeklerin değil, tüm gözün siyah oldu. Tamamı. Bir anda hızla ayağa fırladın. Şimşekten bile hızlıydın. Alfayı tutup duvara fırlattın. Üzerine hızla atladın. Pençelerini teker teker sapladın. Ardından arkandan gelen alfanın betalarına saldırdın. Hepsini tutup dışarı fırlatıyordun. Sanki onlara zarar vermek istemiyormuş gibiydin. Tüm betalar dışarı çıkınca alfayı tutup duvara fırlattın. Alfa duvarı kırarak dışarı uçtu. Öfkeyle uludun. Ve ardından: 'Ben, Emir Karabulut.' diye bağırdın. Ardından gözlerin eski haline döndü. Ve şimdi bizlesin." Dedi. Fazla konuştuğu için susamış olmalıydı çünkü çevresinde bir su şişesi aramaya başlamıştı. Bulamıyacağını anladığı zaman tekrar bana dönmüştü. Şaşkınlıkla cevap verdim;

"Ne yani, şimdi içimde ben olan ama aynı zamanda ben olmayan benden başka bir varlık var?" dedim. Poyraz kafasını olumlu anlamında salladı. Ecrin ise ben olduğumu anladığı zaman koşarak yanıma gelip sarıldı. Ardından Ecrin'i anlından öptüm. Eve doğru yol almaya başladık.

Eve geldiğimizde evimdeki camların kırıldığını gördüm. Birileri eve girip evimi karıştırmıştı! Bu bile beni sinir etmeye yetiyorken, üstüne üstlük bir not bırakılmıştı. Notta şunlar yazıyordu:

"Merhaba, Delta. Evini biraz ziyaret edelim dedik(!) Kesin şu anda bizim kim olduğumuzu öğrenmek için kuduruyorsundur. Sana bir ipucu; Herşeyin Başladığı Yer, Aynı Zamanda Herşeyin Bittiği Yerdir..."

Notu elimden fırlattıktan sonra gözlerimi parlatarak sürüme döndüm.

"İzmire dönüyoruz."

Poyraz'ın Ağzından

Barbaros'un dediğinden sonra duraksadım. Ben buralara gelmek için bu kadar şeye katlanmama rağmen, şimdi eve dönüyorduk. Hadi hayırlısı.

Barbaros'un Ağzından

İlk uçağa binmiştik. Eve gidiyorduk. Uçağın içinde çok rahat ediyorduk(!) Bir adet devamlı ağlayan küçük bir çocuk yetmezken, şansımıza iki tane böyle çocuk gelmişti. Ve evet, doğru tahmin: ekonomi sınıfındayız..

Uçak yolculuğu bitince uçaktan indik. Evin yolunu aklıma kazımış gibi hatırlıyordum. Ama şuanda bunun sırası değildi. "Herşeyin Başladığı Yer" aslında sürümün gözümün önünde canlı canlı yandığı yerdi...

Oraya vardığımda gözümden bir yaş süzüldü. Poyraz arkamdan geldi ve teselli etmek için sırtımı okşadı. Kızlar ise geride duruyorlardı. Çünkü onlar bizi anlayamazlardı, sadece acımıza ortak olabilirlerdi. Derken karşımda bir kurt gördüm.

Ah pardon, size kurt mu demiştim? Bu bir alfa sürüsüydü...

Öne çıkarak;

"Ne istiyorsunuz benden!?" dedim. Sesim şaşırtıcı bir şekilde kalın çıkmıştı. Alfalardan biri öne çıktı;

"Deltalığını ve tüm doğaüstü canlıların hakimiyetini." dedi. Boynumu kütlettim ve;

"O zaman gelin de alın." dedim. Hepsi üzerime koşmaya başladı. Bende onlara doğru. Arkamdan Mina'yla Poyraz geliyorlardı. Ecrin ise ok ve yayını çıkarmış kurtlara ok atıyordu. Poyraz ve Mina'ya baktığımda bir alfanın ikisinide dövdüğünü gördüm. Bir alfa ise dalgınlığımdan faydalanarak yanımdan geçip Ecrin'i boğazından tuttu. Öldürceklerdi onları. Düşüncesi bile korkunçtu. Onları durduramazdım. Sadece birini durdurabilirdim. Ama diğerlerininde ölmesine izin veremezdim. Aklıma bir fikir geldi. Bunu ben durduramayabilirdim fakat içimdeki kurt, namıdeğer Emir Karabulut durdurabilirdi. Düşüncelerimde bağırmaya başladım.

Emir. Cevap geldi;

Efendim?

Kurtar onları..

İşte konuşmamız bitmişti. Benim ise gözlerim kararmaya başlıyordu. İçimden 'Sana Güveniyorum, Emir.' diyerek huzurla gözlerimi kapadım.

Gözlerim yavaş yavaş açıldığı sırada Ecrin, Poyraz ve Mina bana hayalet görmüş gibi bakıyorlardı. Gerçi kurtadamların, vampirlerin vb. varlıkların yaşadığı bir dünyada bu ne kadar tuhaf olurdu bilinmez.

"İyi misin abim?" bunu söyleyen Mina'ydı.

"İyiyim Mina, iyiyim merak etme sen beni. Zaten bu sefer Emir'e kontrolünü ben verdim." dediğim sırada herkes bana şaşkın bir biçimde bakıyorlardı.

"Evet, içimdeki gizemli kurt, Emir. Artık onunla istediğim zaman iletişime geçebiliyorum." diyerek konuşmamı sürdürdüm. Ardından;

"Şimdi siz söyleyin bakalım, neler yaptım ben?" Bu zamana kadar sessizliğini korumuş olan Poyraz;

"Kanka sen ne yaptın ya, döktürdün ortalığı. İlk olarak senin gözlerinin siyaha dönüştüğünü gördüm. Ama tüm gözün. Ardından birden bulutlar geldi ve heryer karanlığa gömüldü. Senin hırlaman duyuldu. Ardından ortadan kayboldun. Alfalar her ne kadar sezilerini kullansalarda seni hissedemediler. İlk olarak Ecrin'i tutan alfanın arkasında belirdin. Ve alfanın boynunu döndürerek kırdın. Ardından tekrar kayboldun. Heryerden uluma sesleri geliyordu. Mina'yı tutan alfanın arkasına geçtin. O alfanın da boğazını parçalayarak, alfayı yere yıktın. Bir tek alfa kalmıştı. Beni tutuyordu. Bir ağacın üzerine çıktın ve beni tutan alfanın üzerine atladın. Alfanın kalbini söktün ve o da öldü. Ardından diğer alfalar;

'Bu daha hiçbir şeydi. Daha bunun 10 katı fazla alfamız var.' diyerek kaçtılar."

Konuyu değiştirmek amacıyla;
"Burada çok güzel bir manzara vardı değil mi?" diye sordum. Kafalarını evet anlamında salladılar.

"Hadi o zaman oraya gidiyoruz." dedim. Hepimiz gülerek, eğlenerek manzaranın yanına gittik. Manzarayı izlerken Poyraz;
"Kanka, sana bir şey söylememiz gerek." dedi. Üzerine ekledi;

"Mina'yla ben-" sözünü keserek;

"Birbirinizi seviyorsunuz ama olmaz, sevgili olamazsınız." dedim. Herkesin suratı asıldı, -Ecrin Dahil -

"Ah, şaka yapıyorum tabiki sevgili olabilirsiniz. Hem Mina Poyraz'dan iyi kimi bulacak?" dedim. Herkes güldü. Poyraz ve Mina el ele tutuştu. Ben zaten Ecrin'le el ele tutuşuyordum. Hepimiz mutluyduk. Bu anın sonsuza kadar sürmesini istiyordum.

Evet arkadaşlar, bir bölümün daha sonu. Çok uzun bir ara verdim ama artık geri döndüm. Okunmalar ve voteler düşmüş. Hadi onları yükseltelim. Görüşmek Üzere!

Son DeltaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin