Lie Love-->True Love

Lazy Sunday

İyi okumalar

Bacaklarım hâlâ ağrıyordu. Birde pazar günü olmasına rağmen erken kalkmıştım. Kafeyi açmam lazımdı. Kıyafetlerimi giyip çıktım. Kahvaltı yapmayı düşünmüyorum çünkü eve gelince tekrar sıcacık yatağıma geri dönücektim. Sonuçta canım yatağım.Evden çıkmış normal hızla ilerliyordum. Kısa sürede varmıştım. Teyze daha gelmemişti. İyilik olsun diye dükkanı açıp sandalyeleri yerleştirmeye başladım. Sandalyeleri yerlestirdikten sonra teyze gelmişti.

"Sen git artık. Teşekkürler."

Kafamı peki anlamında sallayıp çıktım. Uykumda kaçmıştı. Zaten sevmediğimin huyumdan biri buydu. Bir kere uyandığım zaman bir daha uyumam.Lanet.

Ha Na'yı arasam uyuyordurm
Eun Mi de uyuyordur.
Acaba Key'i mi rahatsız etsem?

Eve gelmiş ne yapsam diye düşünüyordum. Bu saate arayamamda kimseyi. En iyisi televizyon izlemek. Televizyonu açıp kanalları karıştırmaya başladım. Ama hiç bir şey de yok ki. Sanırım bugün çok sıkıcı geçicek.(sen öyle san)
Sanırım ben kahvaltıyı hazırlıyım. Yerimden kalkmış mutfağa gidiyordum ki zil çaldı. Bu saate kim ki. Deliğinden baktım ve ben şok. Gelen kızıl saçdı. Şaka şaka (bunu yapmasam olmazdı) Key ve Ha Na'ydı. Neyi mi ilginç? El ele tutuşuyorlar.
Kapıyı hemen açtım.

"Merhaba Ae Cha. Biz kahvaltı yapmaya gidiyoruz. Sende gel istersen. Eun Mi' yi de ara."

Ha Na'nın teklifine tabiki hayır dicektim. İlk günden araya girmek yanlış olurdu. Hem cidden ama bugün pazardı. Tembellik günü olan pazar.

"Hayır siz gidin bugün benim tembellikle günüm."

"Peki o zaman görüşürüz."

El sallayarak kapıyı kapattım.

Şimdi lazy Sunday(bunu teen titans go da görmüştüm. Evet hâlâ cizgi film izliyorum✌). zamanıydı. ✌

Ama önce kahvaltı hazırlamam lazım.

Romantik?
Romantik komedi?
Korku?

Kendi kendimr hangi tür film izliceğimi soruyordum. En iyisi korkuydu. (Korku filmlerine bayılıp görüntü kalitesi yüzünden izleyemeyen yazara 1 dk saygı duruşu)

Ding dong ( zil çalıyo işte.)

Hadi ama. Bugün lazy Sunday günüydü. Yani benim bütün gün oturmam lazımdı. Ama olmuyordu neden? Çünkü evren Ae Cha'ya düşman.

"Bayan Ae Cha evde olduğunuzu biliyorum. Size özel bir paket var."

Kesin kapıyı açmam için söylüyordur. Çünkü evde olduğumu bilmesinin başka açıklaması yok.

"Bayan Ae Cha"

Sanırım gitmeye niyeti yoktu. Kapıyı açtım.

"Yeni numara bu mu evde olduğunuzu biliyorum. Emin olun lazy Sunday günümü mahvettiginiz için kalktım."

Adam ise bana ne diyon kızım anlamında bakışları atıyordu.İmzalamam gereken yerleri imzalıyıp paketi aldım.

Sevgili Ae Cha
Bu paket senin için. Ben senin tanımadığın babanın çok yakın arkadaşıyım. Babanla ilgili detaylar için lütfen ara. .................(numara)

Arkadaş?
Babam?

Acaba bunlar bir işaret miydi. Dün kü kadın. Şimdi ki kişi. Bunların cevabını ilerde öğrenicektim.

Oturup paketi açmaya başladım. Bir çerçeve vardı ve resim olarakda annem babam ve benim küçüklük resmim vardı. Ama ben neden bu resmi hiç görmedim.

Çerçeveyi masanın üzerine koyup yerime oturdum. Bunlar garipti ama şuan düşünmek istemiyorum. Filmi başlatıp kafa rahatlatmalıydım.

Ah belim
Ah bacaklarım.

Size tavsiye asla aralıksız film izlemeye kalkışmayın. Heryerim uyuşmustu.

Bugün tembel pazar olması lazımdı ama üzgünüm pazar biraz yürüyüş yapmam lazım.

Umarım yürümek iyi gelir yoksa lazy Sunday günüm boşa giderdi.

Biraz rahatlamıştım yürüyünce BİR DAKİKA benim gözlerim mi yanlış görüyor yoksa oradakiler kızıl saç ve arkadaşları mı. Umarım ben yanlış görüyorumdur. Tamam sakinim. Şimdi gidip hiçbirşey olmamış gibi geçip gidicem.

Az kaldı.
Beni farketmediler.
Şurayı dönünce bitiyor artık bu sorun.
Hayır güçlü kalmalıyım.

"Hey Ae Cha"

Lanet
Gerizekalı bu çocuk.
Beni goren kızıl saç değil Key'di.
Ve o seslenice kızıl saçta bana bakmıstı ve hala bakıyordu.

"Merhaba Key."

"Nereye böyle"

"Eve"

"Hani bugün lazy Sunday'di"

"Bak buldum. Hadi yürüyelim. Böylece daha iyi olur."

"Ae Cha iyi misin?"

"Süperim. Burdan gidersek daha süper olur."

Göz ucuyla onlara baktığımda hepsi buraya bakıyordu.

"Ha Na nerde?"

"Onun işi çıktı."

"Biliyo musun? Buralarda çok güzel bir yer var oraya gidelim ve sen bana neler olduğunu anlat"

"Burda seni bir şey mi rahatsız ediyor?"

"Hayır yoo haha canım ne alaka sende"

Tatmin olmamış gibi etrafa bakmaya başladı. Ne yapsam. Ne yapsam.

"KEY biliyo musun? Ben seni çok seviyorum ama dost olarak."

"Tamam Ae Cha sarılmayı bırak"

Evet sarılmak. Aklima gelen tek yol buydu.

"Hadi senin dediğin şu yere gidelim."

"Şükür."

Tam seviniyodum ki arkadan ses duyuldu.
Kızıl saçın sesi. Bana sesleniyordu.

Nasıldı bölüm.

1 yıldır yazmamışım hikayeye kusura bakmayın(bunu yapmadam olmazdı)

Hepinize mutlu yıllar.