"Bir şekil de çıkacağım diyorsun yani ? Emin misin ?" diye telefonun karşısında ki Taehyun'a sordu Min Ho."Tamam dostum ! Çabuk ol !"
Min Ho arkadaşlarının yanına geçti ve tekli koltukta ki yerini aldığında Seung Hoon sordu.
"Taehyun ne yapmış ?"
"Gerizekâlı hâlâ çıkamamış !" ağzına cipsi atıyordu bir yandanda.
"Min Ho bugün yılbaşı ya hani.."
Hâlâ ağzına cipsi tıkmakla meşgul olan Min Ho bakışlarını Jin Woo'ya yöneltti.
"Ee ne olmuş ?"
Seung Yoon suratını iğrenir gibi buruşturup "Ağzında bir şey varken konuşmamalısın Min Ho !" dedi arkadaşına ve masada ki telefonunu eline aldı.
Jin Woo "Diyorum ki.." deyip bir an duraksasa da devam etti
"Ae Mi yanımızda dursa !"
Min Ho tam elinde ki cipsiyi ağzına atacağında durdu ve kısa bir süreliğine düşündü ardından gülümseyip "İyi fikir !" diyerek yağlı parmaklarını şıklattı.
Ama surat ifadesi sıkılır gibi bir hâl aldığında tekrardan konuştu."Ama ben buradan kalkmaya üşeniyorum. Jin Woo ! Sen git getir !"
Seung Hoon başını telefondan kaldırıp "Nık nık.. İki adımlık yere gitmeye nasıl üşeniyorsun ?"
Min Ho "Sen her zaman üşeniyorsun !" deyip bir cipsi fırlattı arkadaşına.
"Ah haklısın ! Seung Yoon kolumu sağ tarafa çekebilir misin ? Üşeniyorum da.."
Jin Woo sanırım en merhametlileri olmalıydı !
***
Ae Mi parmaklarıyla oynamaya dalmışken kapı açılmış ve Jin Woo içeri girmişti.
"Hey !"
Ae Mi hâlâ farkına varamadığında Jin Woo yaklaşıp kızı omzundan sarstığında Ae Mi hızla kafasını kaldırıp Jin Woo'ya korku dolu gözlerle baktı.
Jin Woo ise kızı rahatlamak için o harika gülümsemesini sunup konuştu.
"Korkma ! Bir şey yapmayacağım. Biliyor musun ? Bugün yılbaşı !" dediğinde Ae Mi'nin gözleri kocaman olmuştu.
Jin Woo kızın arkasına geçti ve ellerinde ki zinciri açmadan fısıldadı kulağına "Kaçmak yok !" az önce gülen çocuktan beklenmeyecek bir şeydi bu !
Zinciri açtığında kızı kolundan tutarak kaldırıp yürümeye başladıklarında Ae Mi uzun süredir yürümemenin verdiği etkiyle tökezlermişçesine yürüyordu.
Salona ulaştıklarında, herkes kendi aleminde gibi görünüyor olsalarda bir yandanda konuşuyorlardı.
Ae Mi etrafa göz gezdirdiğinde gözü Min Ho'ya takıldı. Onu ilk kez böyle içtenlikle güldüğünü gördüğüne yemin dahi edebilirdi.
Min Ho'da Ae Mi'ye baktığında kız korkuyla kafasını yere eğdi ve oturmasını işaret ettikleri yere çekinerek oturdu çünkü korkuyordu.
"Yah, saat 23.00 oldu bu Taehyun hâlâ gelemedi !" dedi Seung Hoon tırnaklarını dişlerken.
Seung Yoon yanaklarını şişirip duruyordu.
Jin Woo ise kuru yemiş atışlıyor ve telefonuna bakıyordu.
Min Ho ise, Ae Mi'nin kucağına koyduğu elleriyle oynamasını izliyordu, ellerinde ki yaraları gördüğünde bir görüntü geldi gözlerinin önüne :
Kız kendini kaybetmişçesine ağlıyorken eline bıçağı alıp salona gidip oturdu ve bıçağı bileğine bastırarak aşağıya doğru hızla çektiğinde kahkahalarla gülmeye başlamıştı ki sevgilisi fark ettiğinde—
Görüntü birden uçup gitmişti sanki ! Başına ağrı girdiğini hissettiğinde ağrı kesici almak için ayaklanmıştı.
Ae Mi, kaçma planı kurmaya çalışsa da başaramıyordu sanki beyni uyuşmuş, sürekli error veriyor gibi oluyordu.
Madem kaçamayacaktı, akışına bıraktı.
Yılbaşı ha ! Geçen yılbaşı geldi aklına annesiyle birlikteydi ve eğleniyordu..
Gözleri dolmuş iken yüksek müzik sesi doldurdu kulaklarını ve şarkı söylemeye çalışan Seung Yoon'a baktı.
Hepsinin bu kadar çocukça olmasına rağmen kötülerdi.
Min Ho bardağına birayı koyduğunda bir bardak daha çıkarıp onu da doldurdu ve cebinden paketi çıkarıp tozu boşalttığında gülümsemesine engel olamadı ve Ae Mi'ye uzattı bardağı, Ae Mi kafasını kaldırıp Min Ho'ya baktığında 'al hadi' der gibi baktığını anlayarak ve eli titreyerek aldı bardağı biraz yudumladığında suratını buruşturdu.
Min Ho, Ae Mi'nin bu hâline gülüp bir dikişte bitirdiğinde bir damla boynuna doğru yol alıyorken elinin tersiyle silmişti.
23.58
Min Ho bir kez ve son kez daha Taehyun'u aradığında yine açan olmamış ve Min Ho okkalı bir küfür savurmuştu !
Ve saat 23.59 olduğunda kapı kırılacakmışçasına çalıyorken Seung Hoon koşarak kapıyı açtığında Taehyun nefes nefese içeri girip kendini yere attı ve telefonunun saatine bakarak tepinerek gülmeye başladı.
"Yah geri sayım başlıyor !"
Ae Mi hariç hepsi ayaklanıp geri sayım yapmaya başladılar...
"...3,2,1!!!!!!"
Gayet eğlenceli geçen saatlerden sonra hepsi uyuklamaya başladığında Ae Mi yavaşça oturduğu yerden kalkıp parmak uçlarında kapıya doğru ilerlerken duyduğu sesle sıçramış ve korkudan ne yapacağını bilememişti !
Min Ho "Ne halt yediğini sanıyorsun sen !" deyip Ae Mi'yi kolundan yakalayarak odaya sürüklüyorken kız özür diliyordu ancak bir etkisi olacağıda yoktu çünkü; bazı sözler sözde, bazılarıysa özde olurdu !
●●●
Uh, umarım beğenirsiniz !
Vee yeni yılınız kutlu, mutlu huzurlu bir de istediğiniz gibi olsun ! ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
psychopath ✘ mino
Fanfiction"Ssh... Unutma Ae Mi ! Fiziksel acı geçicidir ! Duygusal acı ise peşini bırakmaz..!" ● O, uçurumun dibinde ya da kenarında değildi. O, uçurumun tam olarak kendisiydi...