"Orada bizi ayrı tutmaya çalışan bir kasırga var."
Sonraki gece Luke, odasının yerinde göz yaşlarıyla oturuyor ve her şey hakkında düşünüp kendisinden neden nefret ettiğiyle ilgili nedenleri sayıyordu.
Birden telefonu titreşmeye başladı. "Merhaba?" diye sordu.
"L-luke lü-lütfen," Michael hattın öteki ucundan mırıldandı.
"Geliyorum bebeğim." dedi yavaşça ve telefonu kapattı, hıçkırmamak için kendini zorlayıp kendi meselelerini unutmaya çalıştı.
Banyoya doğru yürüdü ve dikkatlice aynadaki yansımasını izledi. Gözlerinin altındaki mor torbalar artmıştı ve saçları sayılamayacak kadar çok yöne dağılmıştı. İç çekip başına bir bere geçirdi ve göz altları için de gizlice satın aldığı kapatıcıyı kullandı.
Luke, Michael'ı görmeye gideceği her zaman göz altlarına kapatıcı sürerdi. Onun uyuyamıyor olmasından endişelenmesini istemiyordu.
Dışarı çıkıp yan eve girdikten sonra yavaşça Michael'ın evinin merdivenlerinden çıktı.
Onun odasına girdiğinde köşede oturan çocuğu fark etti, dizlerine sarılmıştı.
"Mike?" diye sordu Luke yavaşça. "Sorun ne bebeğim?"
Michael dolu gözlerini ona doğru çevirdi. "Bi-bilmiyorum."
"Evet bilmiyorsun." Luke iç çekti. Michael'ın yanına oturdu ve kolunu ona doladıktan sonra başını Michael'ın başının üzerine yasladı.
Michael'ın gözleri kapalıydı. "Benim sevimli olduğumu düşünüyor musun?"
Luke Michael'ın alnını öptü. "Tabii ki de! Neden düşünmeyeyim ki?"
"Okuldaki bir ço-çocuk sevimli olmadığımı söyledi." Michael somurttu ve gözlerini açtı.
"Çok güzelsin bebeğim, sakin ol." dedi Luke.
"Ama se-sen yanımda-"
"Kes şunu." Luke'un sesi çatladı ve Michael'ın konuyu nereye çekmek istediğini anladığı an kalbi kırılmıştı.
"Ü-üzgünüm Lukey ben sadece-"
"Kes şunu dedim Michael." diye yine sözünü kesti Luke.
Michael ondan çekiniyordu.
"Seni seviyorum." diye fısıldadı Michael, odadaki karanlığa doğru.
"Ben de seni seviyorum." dedi Luke, sözlerinden kesinlikle emindi.
Luke Michael'ı öptü ve yatağına yatırdı, Michael'ın ona kalıp kalmayacağını sormak için fazla yorgun olmasına şükretti.
Michael'ı her gece hayal kırıklığına uğratmaktan nefret ediyordu.
"İyi uykular prenses." Luke yüzündeki minik gülümsemeyle hafifçe fısıldadı.
Michael yatakta kıvrıldı, çoktan yüzünde bir gülümsemeyle uyumak üzereydi.
Luke örtüyü Michael'ın yanaklarına kadar çekti ve onun odasından ayrıldı, kendi evine yürüdü ve kendi odasına girdi.
Yüzündeki kapatıcıyı ve beresini çıkardıktan sonra yatağına tırmandı, küçük gözyaşları yanağından süzülerek kalbini acıtmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jet black heart //muke {türkçe}
Fanfiction"Belki de gece yarısından sonra kalmanı sağlayacak hiçbir şey yoktur." {I'm just translating. Owner is @MichaelIsBalding, thank you so much for your permission!} {01.01.2016 5:44 PM - 01.02.2016 8:00 AM}