"Ama şimdi kırıldım. Ve şimdi sen de bunu biliyorsun."
Michael bir sonraki gün uyandı, derin bir nefes alarak yumuşak çoraplarını giydi.
Düşündüğü gibi bir duygu hissetmemişti.
Her şey sadece gri hissettiriyordu.
O gece tekrardan Luke'u aradı, ama bu sefer ağlamıyordu. "Selam?" Luke'un sesi beklentiliydi.
"Se-selam." diye yanıtladı Michael.
"Yanına geliyorum." diye sözünü kesti Luke, ve telefonu kapattı.
Ayakkabılarını giydi ve yandaki eve gidip Michael'ın odasına yöneldi.
"Mikey? Neden bu kadar berbat görünüyorsun?"
Michael üzgün bir şekilde omzunu silkti.
Luke, Michael'ın ellerini tuttu ve onu ayağa kaldırıp önünde durmasını sağladı. Michael'ın kısa boyunu tapılası buluyordu.
"Gülümse." diye fısıldadı Luke ama Michael'ın yüzündeki hiçbir kas hareket etmedi.
Luke Michael'ın yanaklarından tutarak dudaklarını bir gülümseme haline getirmeye çalıştığında Michael kıkırdayarak geri çekildi.
"İşte bu!" O da kahkaha attı ve Michael'a sıkıca sarıldı. Michael'ın kalbinin atışlarını hissetti.
"Nasılsın bebeğim?" diye mırıldandı saçlarına doğru.
"Be-ben iyiyim." dedi Michael ve kollarının önündeki bedene dolanmasına izin verdi.
"Güzel." Luke onun yanağına küçük bir öpücük kondurdu.
Michael kızardı ve yüzünü ellerine kadar çektiği kazağının kollarıyla sakladı. "Bana bakmayı keeeees!"
"Neden öyle bir şey yapayım ki?" Luke kaşlarını kaldırdı.
Michael bir şey söylemediğinde Luke onu yatağa itti ve üzerine çıktı, onu gıdıklamaya başlamıştı.
Michael küçük kahkahalar attı ve Luke'un omuzlarını kavradı, bu sefer onu yatağa yatırıp kendi üste çıkmıştı.
Eğildi ve Luke'un dudaklarını öptü. "Teşekkür ederim."
"Bana teşekkür etme bebeğim, bu benim görevim." Luke gülümsedi ve Michael'ı öpmek için kendisine çekti.
Michael gergince kazağının kollarıyla oynadı. Bugün bilerek uzun kollu bir şeyler giymişti, Luke'a dün geceyi hatırlatmak istemiyordu.
Kendisi de dün geceyi hatırlamak istemiyordu.
Michael hüzünlü bir şekilde gülümsedi ve Luke'un yanına uzanarak kafasını onun göğsüne yasladı. "T-teşekkürler."
Luke gülümsedi. "Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum." Michael başını kaldırıp Luke'a parlayan gözleriyle baktı.
Dudaklarını Luke'un çenesine bastırdı ve hafifçe iç çekti. "Kalacak mısın?"
"Kalamam." Luke kafasını salladı.
"Luke ben-"
"Seni seviyorum Mikey ama kalamam." Luke başını eğdi. "Özür dilerim."
Michael onayladı ve kapıdan çıkıp gitmesini izlemeden önce Luke'u son bir kez daha öptü.
Hafifçe iç çekti ve kendini yatağa attı. Küçük bir hışırdama sesi duyduğunda kaşlarını kaldırdı ve yatakta bulduğu katlanmış kağıdı eline aldı.
Gözleri kağıdın üzerindeki kelimeler üzerinde dolaşırken resmen kalbinin durduğunu hissetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jet black heart //muke {türkçe}
Fanfiction"Belki de gece yarısından sonra kalmanı sağlayacak hiçbir şey yoktur." {I'm just translating. Owner is @MichaelIsBalding, thank you so much for your permission!} {01.01.2016 5:44 PM - 01.02.2016 8:00 AM}