-thirteen-

857 117 3
                                    

Michael günlerce odasında oturup ağladı. Luke onun yanına gelmeye cesaret edemiyordu.

Michael Luke'un evcil hayvanı gibi hissetmişti, o yolunda olmasını istemediği zaman kafese kilitleyeceği bir şey gibi.

O gece Luke'tan korkmuştu.

Onu kilitlemişti ve o panikten bayılırken çoktan gitmişti bile.

Bu düşünceyle tekrar ürperdi.

Annesi hafifçe kapısını çaldı. "Mikey?" diye sordu endişeli bir ses tonuyla.

Michael yatakta battaniyelerine sarılmıştı, belli etmemeye çalışıyordu.

"Tatlım birkaç gündür yemek yeme haricinde hiç aşağı inmedin. Sorun ne?"

Michael yüzünü gizlemeye çalıştı.

"H-hiçbir şey."

"Bebeğim yalan söylediğinde onu anlayamayacağımı mı sanıyorsun?" diye sordu endişeyle. "Luke'la mı ilgili?"

Onun adını duyması tekrar Michael'ın hıçkırarak ağlamasına neden olmuştu. "A-anne." diye seslendi.

"Shh bebeğim neler oldu?" diye sordu Karen yavaşça, Michael'a sarıldı.

"Bi-biz kavga ettik." diye mırıldandı Michael, hıçkırmamaya çalışıyordu.

Annesine Luke'un ona neler yaptığını söylemek istemiyordu çünkü söylerse, bir daha asla Luke'u görme izni olmayabilirdi.

"Ne hakkındaydı tatlım?"

"Ben h-hatırlamıyorum." Michael'ın göz yaşları yanaklarını ısıtıyordu. Annesinin onun bir şeyleri çok çabuk unuttuğunu bildiğini biliyordu, yani annesi ona inanmalıydı.

Ancak olanların hepsini çok iyi bir şekilde hatırlıyordu.

"Pekala tatlım ihtiyacın olan tek şey onunla konuşmak. Belki de söylemek istediklerini yanlış sözlerle anlatmıştır ya da ne yaptığını bilmiyordur." Karen hafifçe gülümsedi.

"Onunla k-k-konuşmak istemiyorum."

"Eğer o da senin kadar üzgünse, hiçbir şey yapmana gerek kalmaz. Hazır olduğunda yanına git. Dünya'daki bütün zaman sana ait."

Michael onayladığında annesi onu göz yaşlarıyla ıslanmış yanağından öptü, dışarıdan yemek siparişleyeceğini söyleyip gitti.

Ama bir nedenden dolayı Michael hala hastalıklı bir duygu hissediyordu.

jet black heart //muke {türkçe}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin