Han: Şey...
Aslında biraz tuhaf hissediyorum...
Baek: OMO
HANEUL ENGELİMİ KALDIRMIŞ
BEKLE BİRAZ
--
Feels geçirmeme engel olamayarak ayağa kalktım ve koltukların, bilhassa da grubumuzun çok sevgili üyelerinin üstünden geçerek oradan oraya zıpladım durdum. Beni sonunda durduran, Suho hyungun sesiydi.
"Baekhyun, ne yapıyorsun?" diye sordu gayet ciddi bir tonla.
Olduğum yerde ona döndüm ve sırıttım. "Haneul engelimi kaldırdı."
Xiumin hyung burnunu kırıştırdı. "Yani?" Xiumin hyung, bu tür aşk işlerinden hiç anlamazdı. Bu yüzden ben de çok takmadan cevap verdim.
"Ondan hoşlanıyorum ve o da benden hoşlanıyor, hyung. Sence de bu bir mucize değil mi? Dünyada bilmem kaç milyar insan var ve biz birbirimizi bulduk." Odadaki herkes iç çekti.
"Tabii tabii. Beraber buluşmaya gittikten sonra gelen kredi kartı faturan da mucize olur eminim ki." Chenchen gözlerini devirdi. Bu çocuk neden hep olumsuz düşünüyordu?
"Hanuş öyle biri değil," dedi Sehun, beni savunmak istermiş gibi. Gerçi Haneul'e sanki çok yakınlarmış gibi 'Hanuş' demesi sinirimi bozmamış değildi. "Açıkçası ona baya ısındım ve sizi destekliyorum." İki elinin de baş parmağını havaya kaldırdı.
'Parmaklarını bir yerlerine sokarım' bakışı atıp elimi belime koydum. "Pardon da, siz ne ara bu kadar yakın oldunuz ki? Onu nasıl tanıyabilirsin?"
Sehun'un elleri havada kaldı ama yüzündeki gülümseme soldu. Birkaç saniye öyle kaldıktan sonra ellerini de indirip iç çekti. "İyilik de yaramıyor ki. Ne yapayım ben senin çirkin sevgilini?" diye homurdandı.
"Adam ol," dedim ve yine telefonumu elime alıp koltuğa çöktüm. Ama o günden sonra, mesajlaşmak yetmeyecekmiş gibiydi. Kokusunu yine içime çekmek, saçlarına yine dokunmak, gözlerine yine bakmak istiyordum. Tekrar ve tekrar. Asla sıkılmadan.
Şimdilik sadece sesini duymanın beni idare etmesi gerektiğini düşündüm ve rehberimden adını bulup hiç beklemeden yeşil tuşa bastım. Telefon, üçüncü çalışta falan açıldı.
Aslında, açıldığından tam emin olamadım; çünkü ses gelmiyordu. Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp ekrana baktım; evet, açmıştı. Bir kahkaha attım. Nasıl bir kızdı bu böyle?
"Haneul?" dedim yavaş ve etkileyici bir sesle. "Seni seviyorum~"
Ve telefon yüzüne kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
× Five Months × Byun Baekhyun
FanfictionYanlışlıkla aradığım numarayı hiç tanımadığımı düşünürken, aslında tüm kirli çamaşırları gözümün önünde olan biriydi o. Ve ben beş ay boyunca ona katlanmak zorundaydım.