Elime bir kaç kağıt alacaktım önce, yazıcaktım aklıma gelen herşeyi. Ne varsa içimde kalan dökücektim mısralara. Sanki şimdi ömür bitecek gibi..
Sonra dalıp uzaklara gecenin en zifiri karanlığında kayan her yıldızları sayacaktım.
Hiç bitmeyecekmiş gibi elma şekerim, çocuklar gibi sevecektim seni diye düşündüm, şimdide saat gece yarısı olmuş, kulağımda saatin sesi var sadece duyduğum . Zaman, ne çabukta geçiyor dimi? Yelkovan hep yetişmeye çalışıyor ya akrebe hep geç kalıyor, şimdi bütün sevdalar da aşka geç kalmış gibi kıymet bilmiyor...Ne heves kalıyor bazen, ne de umut, İşte o an elime alıp yazıyorum. " Belki hiç okuyamayacaksın bu satırları biliyorum ama yazıyorum diye mırıldandım kendimce." Sana da hiç böyle oldu mu bilmiyorum hani susarsın bazı şeylere , birikir birikir dolar için, sonra ufacık bir yerden patlak verir duyguların, işte o an nefret edersiniz susuşlarınızdan, umursamaz hallerinizden, bağıra çağıra söyleyemediklerinizden, kısacası sıkışıp kalmış tüm duygularınızdan...
Anlamazlar ve gözüne soka soka, kalbini acıta acıta hiç farkettirmeden seni yalnızlığınla başbaşa bırakırlar. Aslında papatyalarıda neden severim bilir misin? Onları şiir gibi, temiz, saf kadınlara benzetirim. Ve onlar çicek olduğunu bilmezlermiş, düşün öyle kadınları hep üzüldüler. Bir tutam mutluluk isterken, kocaman bir hiçle geldiler. Buraya nerden geldim bilmiyorum da akıp giden duyguların seli gibi yazdıkça yazasım gelir. Tüm satırlarımı yazarken gözyaşlarım birer birer intihar etmek istiyor gibi kirpiklerimin ucunda bekliyor. Oysa ki hala gücü var sözleriminde, söylecekleriminde yeri var.
Hani derler ya "Şiirlerin içinden çıkıp gelen kadınlar vardır. Öpse şiir , gülse mısra , saçını dağıtsa kıt'a olur.
Ellerinden evvel ruhları dokunur aşka "diye. İşte tam da böyle..
Ve hep şiir gibi kadınlara, şiirden anlamayan adamlar denk gelir, o yüzden ziyan olur, yarım kalır tüm şiirler.....
Aşkla kalın, takipte kalın, hoşçakalın (:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya Gönlüm
PoetryEvett papatya okuyucum, evet sen sen sana sesleniyorum! Şimdi bir sayfa çevirmelisin hayatında. Her mısra da farklı biri olmalı, yeniden doğmalısın. Çığlığını duymayan kulaklara, lal olmuş dillere ses olmalısın... Ve Papatyalar gibi olmalısın öyl...